Teknik direktör Abdullah Avcı’dan tam anlamıyla bir enkaz devralan Şenol Güneş’in takıma  dokunuşları bir hayli zaman aldı.

Her ne kadar arada Fenerbahçe, Galatasaray, ve Beşiktaş gibi maçlarda kazanmayı hak edecek oyunlar sergileyip son dakika hata golleriyle mağlup olup ya da berabere kalsa da  bu süre beklenenden uzun sürdü.

Stoperin kendi ceza yayında, forvetin rakip alanda  bulunup hatlar arasında yaylanın çimenleri  kadar boşlukların olduğu,

Topu alan rakip futbolcuyu kimsenin rahatsız etmediği, temasın T sinin bile bulunmadığı,

Haliyle sıradan takımların bile  Trabzonspor’la berabere kalsa üzüldüğü,

Yemesi , içmesi, yürümesi, konuşması  çarçabuk insanların  sağdan soldan rakip kaleye akıp sahaları dar eden  Fırtına lakaplı Trabzonspor’unun genleriyle oynayıp ,yana ve geriye oynayıp topa daha çok sahip olmayı meziyet sanan bir anlayışla  ileri vitesin neredeyse iptal edilip  bunu kullanan  oyuncuların gözden çıkarıldığı,(Yusuf Sarı, Mehmet Can)

Hemen her maçtan sonra kullanılan süslü cümlelerle ‘Çalışacağız, gelişeceğiz’ nakaratlarıyla yapılan yorumlarla sürekli cepten yiyip , Trabzonspor’un yüz metre yanına yaklaşamayacak oyunculara milyon ,milyon Eurolar verilerek sadece ekonominin değil , dengelerin de bozulduğu bir takımı rayına oturtmak hiç kolay olmadı Şenol Güneş için.

 ***

Her maçtan sonra basın toplantısına gelirken bilmeyenin Herhalde ağır bir ameliyata girecek’ diye düşünebileceği bir yüz ifadesi ve ruh haliyle gazetecilerin karşısına çıkan Şenol Hoca,  sonunda kendisine olan güveni boşa  çıkarmayıp bence Trabzonspor’u eksik mevkilere rağmen  büyük bir oranda rayına oturttu.

Bu hem  artık futboldan nefret eder hale gelen Trabzonsporluları yeniden umutlandırıp sahalara döndürdü, hem de kendisini hiç seyretmemiş gençlerin sağdan , soldan  duydukları doğru yanlış  hikayelerle kafalarında oluşturdukları hiç te  iyi olmayan Şenol Güneş imajını yıktı.

Sonuçta artık  Allah'ın lütfu kaleci Uğurcan’ın kaptanlığında,

Türk futbol tarihinde müstesna yerlerini mutlaka alacak olan  büyük ustalar Nwakaeme ile Visca’nın önderliğinde,

Her maç aşama kaydeden başta Baatagov ,hatta Lunstram’ıyla,

Böyle giderse açıklanacak ilk milli kadroda  yeniden yer bulacak Ozan’ıyla ,

Yürüdüğü maçta bile gol atabilen Banza’sıyla

Ve ara  dönemde gelecek 2-3 isabetli transferle  bu sezon Türkiye Kupası ile Avrupa hedefini zorlayacak ama  önümüzdeki sezonda da zirveye oynayacak  bir Trabzonspor  artık yola çıktı.

İnanmayan bu yazıyı kesip saklasın..

Olmazsa ; Hadi la sen bu işten ne anlarsın’ diye fakslasın.

**

Uğurcan o penaltıyı atmalıydı..

2011-12 de sezonunda  Galatasaray  Manisa  deplasmanında 3-0 galipken kazanılan penaltıyı kaleci Muslera kullanmadı mı?

Bursaspor ligdeyken penaltılarını kaleci İvankov  kullanmıyor muydu?

Dünyaca ünlü Kolombiyalı kaleci Higiuta sadeca penaltılarda değil, friklerde bile topun başına geçmiyor muydu?

 Lakin Trabzonspor’un kaptan kalecisi Uğurcan Çakır  bunu  yapmaya kalkınca kıyamat koptu.

Sivasporlu futbolcular gurur  meselesi yaparak Uğurcan'ı ablukaya alıp penaltılıyı kullandırmadılar.

Yani 4-0 yenildiğinde gururun kırılmıyor da , bu gollerin birini kaleci atarsa mı kırılıyor?

Birileri de bunu etik olarak uygun, centilmenliğe ayrı ifadelerde yorumladılar.

Herkesin görüşüne katılmasak da saygı duyarın ama bence hiç alakası yok.

Kaleci de futbolcu değil mi?

İleri  çıkıp kornerden, yan toptan gol atmıyorlar mı?

Seri penaltılarda topun başına geçmiyorlar mı?

O zaman gururunuz incinmiyor da, Uğurcan o gün doğmuş kızının şerefine bir penaltı atmaya kalkınca niye sorun oluyor?

O zaman kalecinin yaptığı penaltıları da saymayın.

Mademki penaltı atamıyorlar, yaptıkları penaltılar da geçerli olmasın..

***

Sonunda  av  olmaktan kurtuldu!

Ertuğrul Doğan ;Biz büyük bir krizin eşiğinden döndük. Sağ olsun Şenol Hoca bu tabloyu bildiği için bu yönde bize hep öncelikle kulübün geleceğinin önemli olduğunu vurgulayıp, bize asla transfer baskısı yapmadı. Şimdi biz de buna karşılık istediği isimleri almak için çalışıyoruz ve o oyuncuları da alacağız.

Çok geçmiş olsun

Geçirdiği rahatsızlık nedeniyle Farabi Hastanesinde acil olarak ameliyat olarak  yoğun bakımda  tedavi gören  Trabzon Yolspor’un  bir önceki başkanı, Trabzon ASKF de yıllarca yöneticilik yapmış, değerli dostumuz, sevgili kardeşimiz Yener Kum’a geçmis olsun dileklerimizi iletiyor, acil şifalar diliyoruz..