Yasalarımızın tamamı Avrupa'dan ithal edilerek uygulamaya konulmuş durumdadır. Bundan dolayı caydırıcılık yönü yok denecek kadar azdır. Hiç vakit geçirmeden İslam yasalarına dönüş yapmamız varlığımızın devamı adına önemlidir.
Bizler özgür bir milletiz. Bağımsız olduğumuzdan dolayı yasalarımızda bağımsız ve milli olmalıdır.
Şu unutulmamalıdır ki her milletin örf ve adetleri bir kültürel değeri vardır. Avrupa Hıristiyan bir medeniyettir. Hıristiyan olduğundan dolayı yasalarıda Hıristiyanlığa uygun olarak yapılmış durumdadır. Bizler ise Müslümanız. İslam medeniyetine dahil bir milletiz. Bundan dolayı yasalarımızı yaparken kutsal kitabımız Kurandan faydalanmamız yasalarımızın caydırıcılığı için çok önemlidir.
Bakınız ecdadımız Osmanlılar dünyaya yedi yüzyıl nizam vermeleri yasalarında ki Kuran'dan faydalanarak yasalarını yaptıklarından kaynaklanmaktadır.
Bir konu üzerinde örnek olarak durmak istiyorum. İnsan öldürme olayı üzerinde fikir alışverişi yapmak istiyorum. Günümüzde insan öldürme suçuna yasalarımızda beş on sene ceza verilmektedir. Bu ceza caydırıcı olmadığından art niyetli insanlar zevk için insan öldürdüğü ajanslara düşmüş durumdadır. Örnek vereyim ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır. Akşam üstü işinden çıkıp evine gitmeye çalışan bir kadınımızı art niyetli bir sapık sokak ortasında kılıçla öldürdü. " Hakim neden yaptın diye sorduğunda sapık canım öyle istedi. Karşıma çıktı onu doğradım" dedi. Bu ve bunun gibi çocuk kadın yaşlı genç demeden insanımızı öldüren sapıklara beş on sene ceza verilmektedir. Hiç bu ceza caydırıcı bir yönü olabilir mi?!
Bakınız İslam yasalarında bu gibi bir sapık bir insanı öldürdüğünde hak ölenin yakınlarına geçtiğini ve aileye üç şık sunulmaktadır. Ya cana can ya diyet yada af. Allah azze ve celle daha başta verdiği cezayla işi kestirip atmaktadır. Hiç bir insan öldürüleceğini bildiği halde insan öldürür mü?! Ben cevap vereyim buna cesaret bile edemez.
Bin beş yüzli yıllarda Avrupalı bir gezgin ecdadımız Osmanlıların topraklarında gezerken İstanbul'da beş sene kaldığını ve bu süre zarfında bir iki basit suç dışında olay olmadığını hatıratlarında yayınlamış durumdadır. Bu neden oluyor yasalarında ki caydırıcılığından kaynaklanmaktadır.
Burada şöyle bir durumda vardır. İnsan öldürme dışında kimseye idam cezası verilmemeli ve yasalar ona göre çıkarılmalıdır. İran ve Suut'ta idam cezası hem insan öldürmeye verilmekte ve hem de muhalefet olan insanlara verildiğinden idam cezası haksızlığa sebebiyet verilmemesi için sadece ve sadece insan öldürmeye verilecek şekilde yasa çıkartılıp uygulanması lazım gelmektedir.
Yasalarımız İslam yasaları olduğunda bile hakimler ve savcılar tam bağımsız olması yasaların rahmet olması için çok gereklidir. Bakınız cennet mekan Fatih Sultan Mehmet zamanında olan bir olay üzerine hakim cennet mekan Sultan Fatih'e el kesilme cezası vermesi bunun en güzel örnekleri arasındadır.
İslam yasaları rahmettir...