Başbakan Tayyip Erdoğan, 10 Ağustos tarihinde seçilerek Köşk’e çıkmak istiyor. Muhalefet(CHP-MHP) de çatı adayla birlikte ilk turda işi zorlayıp ikinci tura taşıma ve kazanma mücadelesinde. Yalova seçimindeki CHP-MHP ittifakı çatı adaya biraz daha yakl

Başbakan Tayyip Erdoğan, 10 Ağustos tarihinde seçilerek Köşk’e çıkmak istiyor. Muhalefet(CHP-MHP) de çatı adayla birlikte ilk turda işi zorlayıp ikinci tura taşıma ve kazanma mücadelesinde. Yalova seçimindeki CHP-MHP ittifakı çatı adaya biraz daha yaklaştırabilir ve iki partiye de tabandan baskı artabilir. Başbakan bir taraftan Köşk’e çıkmak istiyor diğer taraftan da Başbakanlığı ve Genel Merkezi kendisinden sonra sağlama alma uğraşında. Eğer Erdoğan ilk turda Cumhurbaşkanı seçilebilir ise 28 Ağustos’ta tüm görevlerinden istifa edip Cumhurbaşkanlığı yemini yapacak. 45 gün içinde de AK Parti büyük kongreye gidecek. Kongrede Numan Kurtulmuş Genel Başkan seçilebilir. Başbakan Tayyip Erdoğan Köşk’e çıkmak isterken iki konuyu enine boyuna düşünüyor. Bir, her ne kadar Anayasal yetkilerimi kullanırım dese de Başbakanlığı kontrol etmek. Ki, yarın Erdoğan Cumhurbaşkanı olduğunda Genel Merkez ve Başbakanlıkla arasını açmak için çalışanlar mutlak olacaktır. Yakın tarihten iki örnek var, Özal Cumhurbaşkanı oldu kurduğu ANAP ile kanlı bıçaklı hale geldi. Demirel Cumhurbaşkanı oldu Çiller kurduğu partiden resimlerini indirtti. Bence Abdullah Gül’ün sessizliği, AK Parti tabanını küstürecek söylemlerden kaçırmasının sebebi bir hedefinin olması. Abdullah Gül dışarıda kalırsa yeni parti seslendirilecek. Ama Erdoğan ve ekibinin Gül’ü 2015 seçimlerine hazırlamasına yönelik Beşir Atalay’ın bir sözü oldu. Geçici Başbakanlık için favori gözüken Bülent Arınç ve Ahmet Davutoğlu var. Ancak Gezi Parkı ve 17 Aralıkta Arınç Başbakanla zaman, zaman ters düştü. Emrullah İşler ile Beşir Atalay da geçiş sürecinin Başbakanı olabilirmiş. Ya da Mehmet Ali Şahin. Parti’nin Genel Başkanlığına kongreye kadar otomatik olarak Mehmet Ali Şahin’e geçecek. AK Partide örgütler önemli. Başbakan, Cumhurbaşkanı adayı olmadan örgütlere el attı. Türkiye genelinde 7 il görevden alındı. Kimisi başarısızlığından, kimisi cemaate yakınlığından, kimisinin de ne yapacağını kestiremediklerinden. Trabzon’da da şu an itibariyle Düzköy, Şalpazarı ve Köprübaşı’nın istifası istendi. Sebep başarısızlık. Başbakan Tayyip Erdoğan İstanbul İl Başkanı iken ilde ikinci adamı olan Ekrem Erdem’i Teşkilat Başkanlığından AR-GE’ye aldı ve bir anlamda Gladyatör olarak sahaya Süleyman Soylu’yu sürdü. Süleyman Soylu Başbakana bağlı olmakla kalmayan aynı zamanda operasyonel isim. İkna gücü var ve AR-GE Başkanlığında da teşkilatı öğrendi. Şu anda Ankara’da herkes beklemede. Çok şey art arda olacak. Yeni Cumhurbaşkanı seçimi, Başbakan ve Genel Başkanın belirlenmesi. Erdoğan seçilirse yeni bir Bakanlar kurulu da gündeme gelebilir Bu arada Süleyman Soylu Genel Başkan da olabilir. Soylu müthiş hatip. Konuşmaları etkili. AK Parti’de önü açık. Yeni yıldız adayı. Bürokratlara Sitem Mektubu Trabzonlu bürokratlara sahip çıkan yazılarım sebebiyle bir mektup aldım. Özetleyerek aktarıyorum: ‘Sayın Turgut; Yazılarınızı vaktim oldukça okumaya gayret ediyorum. Başımdan geçen hadiseyi özetlemek istedim. Sanırım sayın Erdoğan Bayraktar’ın ayrılmasından sonra (bakanlıklarda ki değişimlerden sonra) Trabzonlu bürokratlara karşı kıyım olduğu için Gazete olarak rahatsız olduğunuzu anlıyorum. Bakın şimdi ben size başımdan geçen bir olayı kısaca anlatacağım. Ben de Trabzonluyum. Merkeze bağlı köyündenim. Doktor ve bir üniversitede öğretim üyesiyim. Yıllarca (13 yıl) Ankara dışında başka bir üniversitede çalıştım. Çocuklarımın eğitimi için eşim Ankara'ya  geldi. İki çocukla hem işini yaptı hem de onlara baktı. Bende Ankara'ya gelebilmek, sağlık bakanlığına geçmek için (profesör olarak yıllarca çalıştığım ve akademik kariyerimden bile vazgeçerek ayrılmayı göze alarak)  2 yılı aşkın süre uğraştım. Ancak çaldığım tüm kapılar yüzüme kapatıldı. O senin kıyıma uğruyor dediğin o bürokratlar, hatta milletvekili ve bakanı bile tabiri caizse yüzüme bile bakmadılar. Şeflikleri Trabzonlu olmayanlara çok rahatlıkla verdiler, ama hemşerilerinin yüzüne bile bakmadılar. Oh olsun demiyorum tabi. Ama üzülüyorum. Etme bulma dünyası. Şunu da belirtmek isterim ben hak etmediğim bir görev de istemedim. Hatta başvurduğum bir şeflik sırasında benim CV' im başvuran diğer adaydan bile daha iyi olmasına rağmen diğer aday tercih edildi. Mahkemeye versem kazanma ihtimalim yüksekti ancak inanın bu işler bana göre değil. Yine de canları sağ olsun. Doktor olarak tabi ki hemşerilerim için elimden geleni yaparım. Ancak bu övdüğünüz bürokratlar benim 3 yıl çocuklarımdan ayrı kalmama neden oldular. Kıyıma uğrayanlar için benim elimden bir şey gelmez. Ancak gelse de kılımı kıpırdatmayacağımı da belirtmek isterim. Prof. Dr. A..’