Büyük adamlar, birileri imkânsızlıkları sayıp dökerken onlara büyük bir vakarla tebessüm eden kişilerdir. Büyük adamlar, kuru söylemlerle sınırlı kalmayıp onları eyleme dönüştüren aksiyon insanlarıdır. Onlar inanmışlığın ve dirayetin şahikalarıdır. Onları yaşadıkları zaman içerisinde anlamak ve anlatmak son derece zordur. Ancak dünyadan çekildiklerinde kıymetleri bilinir ve anlaşılırlar. Bu, tarihte hep böyle olmuştur.
Milletlerin darda kaldıkları zamanlarda onları çekip çeviren, top(ar)layıp bir araya getiren ve onlara umut aşılayan müstesna insanlar vardır. Onlar büyük zahmetlere göğüs gererek rahmet kapılarını zorlarlar. Şanlı geçmişlerinin izini kendilerine iz eden bu büyük adamlar, o tunçtan kapıları zorlamakla kalmazlar, büyük bir azim ve kararlılıkla ve de Allah'ın inayetiyle ardına kadar açarlar. Avrupa'nın öksüz çocuğu Bosna-Hersek'in zor zamanlarında ortaya çıkan büyük lider Aliya İzzetbegoviç de bu seçkin insanlardan biridir.
8 Ağustos 1925 tarihinde Bosna-Hersek’e bağlı Bosanski Şamac şehrinde bir beyzade ailenin ferdi olarak, Bosna'nın iki büyük nehri olan Bosna ve Sava'yı gören bir evde doğan Aliya, son asrın en büyük Müslüman düşünürlerinden ve aksiyon adamlarından biri, belki de en önemlisidir. Bosnalı Müslümanların umudu olan Aliya'nın büyük bir şerefle taşıdığı ve günümüze intikal ettirdiği ismi, doğduğu şehirde belediye başkanlığı da yapan, adalet ve dürüstlüğüyle tanınan dedesinden gelmektedir. Babaannesi ise Üsküdarlı bir Türk kızıdır.
Bilge lider Aliya'nın babası Mustafa Bey, oğlunun doğumunun ikinci yılında Saraybosna'ya taşınmak zorunda kalmıştır. Üçü kız, ikisi erkek olan ailenin en büyük ferdi olan Aliya, ilkokulu Sırp öğretmenlerin yoğun olduğu bir okulda okumak mecburiyetinde kalmıştır. Daha sonra Saraybosna'nın en itibarlı okullarından biri olan Birinci Erkek Lisesi’ne girmiştir. O zamanlar bu okulda yoğun bir komünist propagandası yapılıyordu. İstikbal vaat eden gençlerin komünist olması için uğraşılıyordu. Aliya da bu çirkin propagandaların tam hedefindeydi. Genç Aliya yine o dönemde Bergson’un "Yaratıcı Evrim", Kant’ın "Saf Aklın Eleştirisi" ve Spengler’in "Batı’nın Çöküşü" adlı eserlerini okumuştu. Gençliğin ve ergenliğin getirdiği ruh hâliyle bir arayış içerisinde olan Aliya, bu iklimin tesirinde kalarak birkaç sene boyunca bocalamalar ve savrulmalar geçirmiştir. Aliya, okuduklarının ve şahit olduklarının o güçlü tesirinde kalmışsa da, içinde hep var olan, hâl ve hareketlerinde onu frenleyen imanını hiç kaybetmemiştir. "Hatıralar" kitabında “Tanrısız bir hayat benim için tahayyül edilemezdi.” demiştir. Allah'ın olmadığı bir kâinat görüşü ona hep mantıksız gelmiştir.
Başta yönetim olmak üzere, günümüz Müslümanlarına her konuda büyük bir örneklik teşkil eden Aliya İzzetbegoviç, sağlam duruşlu ve istikamet sahibi bir insandı. O, kişiliğinin oluşmasında mühim rol oynayan ve ahlâkî temellerinin özünü teşkil eden dinî terbiyesini, takva sahibi bir kadın olan annesi Hiba Hanım'dan almıştır. Annesi, oğlu namaz sevgisi kazansın diye, onu çok küçük yaşlardan beri sabah namazlarına kaldırırdı. Annesinin merhametli ve vicdan sahibi bir kadın oluşu ve onun eşsiz örnekliği Aliya'da derin izler bırakmıştır. Daha sonra bu izler Aliya'nın çocuklarına da yansımıştır. Zira Aliya bütün yoğunluğuna rağmen iyi bir aile babasıydı. İkisi kız(Leyla, Sabina), biri erkek(Bakir) olmak üzere üç evlât sahibiydi. Kızlarından biri matematik, diğeri dilbilim okumuştu. Bugün Bosna-Hersek yönetiminde söz sahibi olan oğlu Bakir ise mimardı. Altı da torunu vardı.
1945’te, başında Tito’nun bulunduğu Partizan ordusu Saraybosna’yı alınca genç Aliya geri dönmüş; fakat bu sefer de Sırplar tarafından askere alınmıştır. Aliya, daha evvelki İslâmî faaliyetlerinden ötürü 1 Mart 1946’da 14 arkadaşıyla birlikte tutuklanarak üç yıl kalacağı cezaevine gönderilmiştir. Hapisten çıkınca önce Halida Hanım'la evlenmiş, ardından da yükseköğrenimini ikmal etmeye çalışmıştır. Bu çerçevede önce Ziraat Fakültesi'nde okumuş, bu okulu yarıda bırakarak Hukuk Fakültesi’ne geçmiştir. 1956’da da Hukuk Fakültesi'nden mezun olmuştur. Genç avukat Aliya, değişik kurumlarda hukuk danışmanlığı yapmıştır.