2024 yılı tabiri caiz ise göz açıp kapayıncaya kadar hiçbir şey anlayamadan süratli bir şekilde gelip geçmiştir.
Allah (c.c) insanoğluna bir ömür biçiyor. O ömür, günler, haftalar, aylar ve yıllar arasında öyle veya böyle bir bakıyorsunuz gelip geçiyor. Geçen yılın sonunda diğer yılları geçerek ona yeni yıl, yılbaşı diyoruz.
İnsanoğlunun doğumu, yaşayışı ve ölümü adeta bir kompozisyona benzerdir. Şöyle ki; insan doğar yaşar ve ölür tabii ki bu süreçler zarfında doğumdan ölümüne kadar insanoğlunun bazı sorumlulukları vardır. Öyle başıboş bırakılmıyor. İnsan yaşamının her anından sorumludur. "İnsanoğlu dünyada başıboş kalacağını mı zanneder.", haşa elinde sonunda her davranıştan hesaba çekilecektir.
Yüce Allah (c.c) mealen ayetinde "Ben cinleri ve insanları ancak ve ancak bana ibadet etsinler diye yarattım." buyuruyor. Bizleri devamlı uyarmaktadır, ama biz yılbaşını bekliyoruz. Hristiyan adetleri olan hindi kesmeler, içki içmeler yani kısacası Allah(c.c) ye karşı olan hareketleri uygulamakla birbiriyle yarışıyor. Elbette bunların bir bedeli olmalıdır ve olacaktır da.
Bizler insan olarak yaratılış amacına uygun bir hayat yaşıyor muyuz? Her yıl değişiminde kendimizi hesaba çekip sorguluyor muyuz? İnsanoğlu ölecek, yaşadığı gibi ölecek, dirilecek, öldüğü gibi dirilecek. Haşr olunacak, hesaba çekilecektir.
Bu vesileyle 2025 yılına girdiğimiz şu günlerde Türk İslam aleminin insanlığa hayırlar getirmesini dilerim.