Ülkemizde spor psikolojisi uygulamasına başlamak ülke özelliklerine uygun olması ve bu uygunluk şöyle özetlenebilir. Çeşitli spor dallarına göre farklılık göstermesine rağmen genelde uygulayıcıların temel meslek bilgileri son derece yetersizdir.

Sporda psikolojik uygulama yapacak kişiler meslek içinde gelişme etkinlikleri, ya hiç yok ya da çok yetersizdir. Spor psikolojisi spor dışında öğretilmektedir. Buna bağlı olarak, spor çevrelerinin spor psikolojisinden beklentileri gerçekçi değildir.

Sporcuları değişik yönlerden değerlendirmek için gerekli olan istatistik standartları yoktur. Bu standartlar altında, ülkemiz spor psikolojisi uygulamasına başlamak uzak bir ihtimaldir ancak her şey de istisna olduğu gibi iyi eğitim almış teknik direktörlerin antrene ettikleri. Sporcular hakkında karteks tutup, sistemli bir şekilde bilgi edinip, bu bilgilerin bir dosyada toplanmasını sağlamak olur. Bu da eğitim işidir.

Sporcu karteksinde şu bilgiler olmalıdır. Sporcunun (CV) özgeçmişi, spor altyapısı genel sağlık durumu genel ve özel sportif uygunluğu, kişilik yapısı ve yaptığı spora özel uygunluğu, teknik taktik algılama kapasitesi ve yeniliklere kısa zamanda adapte olma özelliği gibi durumlardır.

Yukarı da belirttiğim özelliklerin belirtilmesi ve sporcuların antrene olma sürecinde bilinçli, bilgili, bilimsel çalışma yapabilen teknik direktörlerin rolü burada bariz bir şekilde ön plana çıkmaktadır. Bu çalışmalarla sporcuların değişik özellikleri tespit edilerek çok iyi ya da orta, kötü şeklinde ki skalaya göre değerlendirilmektedir.

Değerlendirmeler, bazı özel yetenek ve kondisyon testleri dışında, tamamen sporcuyu antrene eden, kişisel yargılarına dayanmaktadır. Kişisel sübjektif yargıların ağır basması, önerilen bilimsel olarak nitelendirilmesi gerçekleştirmektir.

Ancak önemli bilimsel çalışma ya da uygulama değildir. Aksine psikoloji bilgileri son derece sınırlı olan uygulayıcıların kullanılabilecek bir model sunmaktadır. Her şeyde bilim olduğu gibi sporda da bilim vardır.