Bu evrenin bir yaratıcısı vardır. O da Allah azze ve celledir. Evren yok iken evreni yaratmayı murat etti ve yarattı. Sonra da içerisinde insan denilen varlığı yarattı. İnsana akıl verdi. Diğer varlıkları da onun hizmetine sundu.
Allah'ın varlığına ve birliğine deliller vardır. Bunları sizlerin izanlarına sunmak isterim.
Gaye ve nizam delili; Bu evren mükemmel bir şekilde yaratılmış. Nasıl ki bir resim kendiliğinden oluşmuyorsa bir ressama ihtiyacı varsa bu mükemmellikte var olan bu evrenin bir yaratıcısı olması lazım gelmekte. Bakınız birkaç örnek vereyim ne demek istediğim daha güzel anlaşılacaktır. Güneş dünyamıza yüz altmış bin kilometre uzaklıktadır. O uzaklıkta değilde yüz elli bin kilometrede var olsa yeryüzünde yanarak ölürüz yok eğer yüz yetmiş bin kilometre de olsa o zaman da donarak öleceğimiz ifade edilmektedir. Güneş orada kendiliğinden mi var olmuş?! Yada şöyle söyleyeyim tesadüfen mi orada olmuş?! Böyle şey olur mu onu oraya yüce bir varlık yaratıp koymuş olması lazım gelmekte.
Yada şöyle bir örnek vereyim. Yağmur bulutları içerisinde altmış bin ton su bulundurmaktadır. Bir beldenin üzerine geldiklerinde tane tane içerisinde ki suyu bırakmaktadır. Bu kendiliğinden mi böyle oluyor?! Yok ona bu görevi öğreten bir irade var. O da Allah azze ve celledir.
Yada şöyle bir örnek vereyim. İnsanın varlığı. Tam bir mucizedir. İnsanı çekip çeviren beynidir. Yüz yirmi gram olan bu organ nereden öğrenmiş bu faaliyetleri?! Kendiliğinden olması mümkün mü?! Yok onu ve her şeyi yaratan bir irade var oda Allah azze ve celledir.
Bu gerçeği sadece İslam Peygamberleri söylemiyor. Bakınız asrımızda dört bin sene önce Antik Yunanda yaşamış Felsefenin mucidi Aristo'da bu konuda fikir beyan etmiştir. Aristo kitabında şöyle söylüyor; " Bu evrende mükemmel bir yapı var. BUnu yaratan bir güç var. O da Allah azze ve celledir. Yalnız bu kadar mükemmel bir evren yarattığına göre yorulmuş dinlenmeye çekilmiştir." Aristonun anlamadığı bizlerin yaratıcısı Allah azze ve celle yorulmaz. O bir şeyi yaratmayı murat ettiğinde ona ol der oda derhal oluverir.
Ekmel varlık delili; Yaşlı dünyamızın hangi zamanına gidersek gidelim bir Allah inancı vardır. Ama doğru ama yanlış mutlaka bir yüce varlığa inanma duygusu vardır. Yada şöyle yazayım günümüzde hangi coğrafyaya gidersek gidelim insanların hepsi doğru yada yanlış yüce bir varlığa inanmak ile beraber yaratıldığımızdan dolayı insanlar bir şeye inanmaktalar.
Bir müddet önce akşam namazından sonra şehrimin merkezinde meydanda dolaşırken dört tane delikanlı beni çevirdi. Bir tanesi bana HOcam bu arkadaşımız Allah'a inanmıyor. Buna birkaç kelam söyler misiniz dedi. Bende kendisine bu delili söyledim. Yani dünyamızın neresine gidilirse gidilsin doğru yada yanlış bir Allah inancı görüyoruz. Bu da yüce bir varlığa inanma duygusunun doğuştan geldiğini söyledim. İnanmayan çocuk haklısınız HOcam dedi.
Ahlak delili; Bu dünyada inancından dolayı zulme uğrayan kimseler öldükten sonra ahirette haklarının alınacağına inanmaları Allah'ın varlığına delildir.
Allahımız kanun koyucudur. Kanunlarını koymuştur. Kutsal kitabını Kuranı Kerimini göndermiştir. Kuran insanın dünya ve ahiret mutluluğu için gerekli olan her türlü emir ve yasağı bünyesinde barındırmaktadır. Kuran bir anayasadır. Peygamberimizin sözleri de kanunlardır. Kişi mutluluk istiyorsa Kuran ve Peygambere tabi olması gereklidir. Allah azze ve celle kıyamete kadar başka bir Peygamber ve Kutsal kitap gönderilmeyecektir.
Allahımızın zati ve subuti sıfatları olmak üzere sıfatları vardır.
Zati sıfatları bizatihi sadece kendisine ait sıfatlardır. Subuti sıfatları ise bir yönüyle kendisine ait bir yönüyle diğer varlıklara verdiği sıfatlardır.
Zati sıfatlar; Vücut,Vahdaniyet, Kıdem, Beka, Muhalefetül lil havadis ve Kıyam bi nefsihi
Vücut; Allah'ın var olması, Vahdaniyet; Varlığında ve sıfatlarında bir olması,Kıdem -Beka; Varlığının bir başlangıcı ve sonu olmaması, MUhalefetül lil havadis; Sonradan yarattığı hiçbir varlığa benzememesi, Kıyam bi nefsihi; Varlığı kendindendir.
Subuti sıfatları; Hayat ,İlim, Semi, Basar, İrade, Kudret, Kelam ,Tekvin.
Hayat; Allah'ın canlı olması, İlim; Allah'ın her şeyi bilmesi, Semi; Allah'ın her şeyi duyması, Basar; Allah'ın her şeyi görmesi, İrade; Allah'ın iradesinin olması oda Mutlak iradedir, Kudret; Allah'ın her şeye gücü yetmesidir, Kelam; Allah'ın konuşmasıdır, Tekvin; Allah'ın yaratmasıdır.
Allahımız tüm evrenin yaratıcısıdır. Kanun koyucudur...