Kültüre,sanata,edebiyata ve edebiyatçıya olması gerekenin üzerinde ilgili olan Azeri kardeşlerime buradan sonsuz teşekkürlerimi bir borç bilirim...
Bu bağlamda Azerbeycan’a ikinci kez gittim.
Gördüğüm ve yaşadığım şeyler beni yine hem şaşkına çevirdi hemde çok mutlu etti...
Türkiye’den on dört yazar ve şairin katıldığı “Türk Dünyası Şairleri” kapsamında İlesamın(ilim eserleri meslek birliği)önderliğinde yapılan tanışma-kaynaşma ve edebiyat adına yapılan şahane bir programdı...
Azeri kardeşlerim daha uçaktan indiğimizde bizlere ne kadar iyi ve ayrıcalıklı bir işin içinde varolduğumuzu hissettirdiler...
Geleneksel kıyafetler giyen gençler tarafından havaalanının çıkış kapısında yüzlerinde ki kocaman gülümseme ile karşılanmak çok anlamlıydı...
Her birimizle tek tek selamlaşan bu gençler bize kardeşlik kavramını gerçekten o dakikalarda yaşattılar...
Bizler için hazırlanan arabaya ,otelimize oradan da şiirlerimizin okunacağı konferans salonuna gitmek için topluca geçtik...
Mesafeler çok uzun olmamasına rağmen çok şey sığdırdık o mesafeye...
Şarkılar,türküler ve de tabi ki şiirler...
Herkes yüreğindekini heyecanla serdi ortaya...
Özenle hazırlandık...
Devasal büyük salona vardığımızda bizleri gülen yüzlerle  karşılayanları görünce şaşkınlığım ve mutluluğum olanca hızıyla arttı...
Azerbaycan Yazıcılar Birliği Başkanı değerli Anar beyefendi(Bakü’de devlet başkanı kadar değerli ve önemli birisi) ve ona eşlik eden mülki amirler...
Vallahi ve billahi kendimi çok ünlü yazar-şair gibi hissettim