Trabzonspor Türk futbolunun köklü ve güçlü bir temsilcisi olarak tarih boyunca sayısız başarıya imza atmış, inişli çıkışlı dönemleriyle de her zaman gündemde kalmayı başarmıştır. Bugün takımımızın başında Ertuğrul Doğan ve yönetimi ile tecrübeli teknik direktör Abdullah Avcı var. Sezona beklenenden daha kötü bir başlangıç yapmış olabiliriz ancak bu durumun bizi hemen umutsuzluğa sevk etmemesi gerektiğine inanıyorum. Unutmayalım ki büyük başarılar her zaman sancılı süreçlerin ardından gelir.

Trabzonspor olarak bu zor günlerde biraz sabır göstererek, yeniden güzel günler görebiliriz. Futbolda başarı sabır ve süreklilik gerektirir. Geçmişte de benzer durumlarla karşılaştık, kötü başlangıçlar yaptık ancak sabırla takımın birbirine uyum sağlamasıyla ve teknik ekibe güvenle başarıya ulaştık. Bu sezon da yeni transferlerimiz var ve her biri zamanla takıma uyum sağlayarak kalitelerini sahaya yansıtacaklardır ancak bunun için hem futbolculara hem de teknik heyete güvenmeli ve gerekli zamanı tanımamız gerekiyor. Abdullah Avcı Trabzonspor için çok değerli bir teknik direktör. Geçmişte de onun liderliğinde önemli başarılar elde ettik.

O, takımımızın potansiyelini en iyi şekilde kullanabilecek, taktiksel açıdan donanımlı bir isim ancak yeni transferlerle birlikte takımın oturması ve uyum sağlaması biraz zaman alabilir ki bu doğal bir süreçtir. Bu süreçte yaşanan aksaklıkları geçici olarak değerlendirmeli ve hocamızın planlarına güvenmeliyiz. Zira, futbol bir sabır oyunudur. Anlık kararlar ve duygusal tepkilerle değil, uzun vadeli stratejilerle başarılı olunur. Ertuğrul Doğan ve yönetimi de Trabzonspor’un geleceği için büyük bir özveriyle çalışıyorlar. Onların da bu zor süreçte en çok ihtiyaç duyduğu şey camiamızın onlara olan güveni ve desteğidir. Bizler taraftarlar olarak takıma sahip çıkmalı ve zorluklar karşısında hemen karamsarlığa kapılmamalıyız. Çünkü Trabzonspor, her zaman zorlukları aşarak başarıya ulaşmayı bilen bir takım olmuştur, karakterimiz bu. Biz hiç bir başarıyı kolaylıkla ve yatarak elde etmedik. Savaştık, evet resmen savaşarak şampiyonluklar aldık… Bugün de aynı sabır ve inançla hareket edersek yine başarıya ulaşacağımıza inanıyorum. Trabzonspor için biraz sabır çok büyük başarıların habercisi olabilir. Bu sezon sancılı bir başlangıç yapmış olabiliriz ama unutmayalım ki futbol uzun bir maratondur. Ertuğrul Doğan ve Abdullah Avcı’ya olan güvenimizi koruyarak, takımımıza destek vermeli ve sabırlı olmalıyız. Çünkü biliyoruz ki, Trabzonspor’un en güzel günleri, bu sabrın ardından gelecektir…

BAYKAL YAYLI DUYGULANDIRAN HEDİYE

Antalya Sağlık İl Müdürlüğü’nde çalışan Hatay depremini yaşayan Hatay doğumlu aynı zamanda fanatik Trabzonsporlu olan Mustafa Bayraktar evinin her tarafını Trabzonspor’un resimleri ve bayrakları ile donatmış. İşleri nedeniyle Antalya'da bulunan ve Mustafa adlı kişi ile SSK İl Müdürlüğü’nde tanışma fırsatı bulan Havelsan Genel Sekreteri aynı zamanda Atıcılık Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi hemşerimiz Baykal Yaylı, Trabzonspor aşığı Mustafa Bayraktar’a kendi adı yazılı Bordo mavili çubuklu formayı hediye etti. Trabzonspor formasını Baykal Yaylının elinden alan Mustafa Bayraktar bu güzel hediye karşısında çok duygulanarak teşekkür etti. Mustafa, “Hayatımın en güzel hediyesini Baykal beyin elinden aldım ömür boyu bu jesti unutmayacağım. Bu kutsal formayı evimin en güzel yerinde hayatım boyunca saklayacağım” dedi.

TUTTUĞUNU KOPARAN BÜROKRATLAR LAZIM

Trabzon’un ne selfi çekilen ne de suya sabuna dokunmayan vekillere değil. Trabzon’un kalkınması için tutuğunu koparan hizmet aşkı için çalışan vekillere ihtiyacı var. Örneğin Azer Benli gibi bir il başkanı, Eyüp Aşık, Fahrettin Kurt, Avni Akkan bu isimler Trabzon’a hizmet getirmek için gecelerini gündüzlerine katardılar. Trabzon öyle hizmetler alırdı ki... Şimdi ise Trabzon’a doğru dürüst hizmet getirilmiyor. Yıllardan beri tren Trabzon’dan geçsin mi geçmesin mi tartışması yapılıyor. Çevre illerimiz Rize, Ordu her konuda bizi geçti. Samsun desen uçtu. Trabzon 20 yıl önce ne ise şimdi de aynı. Trabzon A'dan Z'ye kadar değişmeli. 57 yıldır Trabzonspor’un arkasına saklandı. Ankara’ya gidenler Trabzon’un sıkıntıları, eksiklerine çözüm bulmadılar. Trabzonspor ile yattılar Trabzonspor’la kalktılar. Küçük olsun benim olsun mantığı gidiliyor. Şehir bitmiş. Şimdide Trabzonspor’u bitiriyoruz. Sonumuz ne olacak bekleyip göreceğiz.

BU SESİMİZE KULAK VERİN, TRABZON HALKI SAHİLLERİNİ GERİ İSTİYOR

Her ikiniz de Trabzonlusunuz, çocukluğunuzda Ganita’dan Ayasofya’ya kadar olan sahil şeridinde mutlaka denize girmişsinizdir. O günlere dair mutlaka denizle ilgili anılarınızın olduğunu düşünüyorum. Yıllar yılları kovaladı ve şuan her ikinizde Trabzon’a için hizmet için yarışıyorsunuz, sizler Trabzon halkı için birer şanssınız çünkü içimizden geldiniz, samimisiniz. Halkın derdinden en iyi sizler anlarsınız. Buna çalışkanlık ve halkın dertlerine duyarlı olmanızı da eklersek bu konuda da bizi anlayacağınıza kesin gözüyle bakıyorum.

Biriniz Büyükşehir diğeriniz Ortahisar için gayret sarf ediyorsunuz. Evet Trabzon'un iki güzide belediye başkanı olan Sayın Ahmet Metin Genç ve Sayın Ahmet Kaya başkanlarım, öncelikle belirtmek isterim ki niyetim sizleri eleştirmek ya da karşı karşıya getirmek değil. Ben bu yazıyı yazarken yıllar önce denize girdiğimiz eski sahilimizi yol yüzünden elimizden alıp bizleri Trabzon dışına mahkum eden zihniyetlere kızıyorum. Faroz Limanı’ndan, Beşirli’ye kadar olan sahil şeridi şu anda kumsal, çakıl taşları olmuş vaziyette, deniz ve sahil kendini toparladı, bu doğanın bizlere bir lütfu. Gelin bunu en güzel şekilde değerlendirelim, yaz bitti ama neresinden dönersek kârdır. Bu alanı düzenleyin, halkımız buralarda denize giriyor. Burası kumsal ve çakıl oluşmasından bu yana senelerce beri buraya bir el atılmadı, bu sahili düzenleyin ve halka açık plaj yapın, her şey müsait, birkaç ince dokunuşla tıpkı Samsun, Ordu ve Giresun’da olduğu gibi halk hemen şehrin önünde denize girsin, girsin ki özellikle hafta sonu Akçaabat, Salacık, Mersin tarafında yığılma olmasın..

Şehrin batısındaki plajlara ulaşmak isteyenlerin oluşturduğu trafik herkesin malumu, bunun üstüne köylere ve yaylalara gidenler veya oralardan dönenlerde eklenince trafik felç oluyor. İnanın bana yapacağınız bu düzenlemeler trafiği rahatlatıp zaman kaybını önlemenin yanında, turizm ve halkın denize ulaşımı açısından çok güzel bir proje olacaktır, şehrimiz nefes alacaktır diye düşünüyorum... Özellikle hafta sonları akşamüzeri trafik insanı hayatından bezdiriyor... Bu sahilleri halkın kullanabileceği şekilde düzenleyin (ki bu konuya duyarlı olacağınızı biliyorum) bizlerde sizleri alkışlayalım. Her ikiniz de bizim için şanssınız, bunu tüm samimiyetimle söylüyorum ve bu sebeple bu konuyu dile getiriyorum. Sizlere güveniyorum, Trabzon’un iki Ahmet’i bu sorunu çözer.

TEMEL ALTUNBAŞ NEDEN OLMASIN

Trabzon’da siyaset sahnesinde yıllardır kendine sağlam bir yer edinmiş, sadece belirli bir kesimin değil, toplumun her kesiminden insanın sevgi ve saygısını kazanmış bir isim var: Temel Altunbaş. Onun adı anıldığında akla gelen ilk şey partizanlık değil, insanlıktır. A veya B partisi fark etmeksizin herkesin gözünde ve yüreğinde adaletli, dürüst ve güvenilir bir profil olarak tanınan Temel Başkan bu özellikleriyle Trabzon’un siyasi sahnesinde daima ayrıcalıklı bir yere sahip olmuştur. Yıllarca Ortahisar İlçe Başkanlığı görevini başarıyla yürütmüş olan Temel Altunbaş sadece görev süresi boyunca değil tüm hayatı boyunca insanları kucaklayan, onların dertlerini dinleyen ve çözüm üretmeye çalışan bir lider olmuştur. Onu tanıyanlar, işine ve çevresine duyduğu derin sevgi ve saygı nedeniyle onu "cetvel gibi adam” olarak tanımlarlar. Bu benzetme onun doğruluğunu, dürüstlüğünü ve hiçbir şekilde eğilip bükülmeyen karakterini en iyi şekilde özetlemektedir. Bir liderin en önemli özelliklerinden biri de halk tarafından sevilip sayılmasıdır. Temel Başkan her kesimden insanın sevgisini kazanmış bir isimdir. Onun için parti ayrımı yapmak, insanları kategorize etmek ya da ötekileştirmek asla söz konusu olmamıştır. Onun politikası her zaman insan merkezli olmuştur. O, insanların hangi siyasi görüşe sahip olduğuna değil, hangi insani değerlere sahip olduğuna bakmıştır. Bu nedenle toplumun her kesiminden insanlar ona güven duymuş ve destek vermiştir. Trabzon gibi siyasetle iç içe bir şehirde herkesin saygısını kazanmış bir isim olarak Temel Altunbaş’ın AK Parti İl Başkanlığı gibi önemli bir göreve layık görülmesi aslında herkesin ortak temennisidir.

Emin olun Trabzon bunu istiyor. Çünkü o, sadece bir siyasetçi değil aynı zamanda toplumun her kesimi tarafından kabul gören ve benimsenen bir insan. Onun liderliğinde AK Parti Trabzon İl Teşkilatı’nın daha da güçleneceğine ve şehrin en önemli sorunlarına çözüm üretecek adımlar atılacağına şüphe yoktur. Herkesin malumu siyasetin gerektirdiği en önemli değerler arasında dürüstlük, güvenilirlik ve insanları kucaklayabilme yeteneği yer almaktadır. Temel Başkan bu değerlerin her birini fazlasıyla taşımaktadır. Onu yakından tanıyanlar, bu özelliklerinin onu sıradan bir siyasetçiden çok daha fazlası haline getirdiğini bilirler. O, adeta bir kutup yıldızı gibi, doğruluğu ve dürüstlüğüyle yol gösteren bir liderdir. Temel Altunbaş’ın AK Parti İl Başkanlığı görevine getirilmesi, sadece Trabzon halkı için değil, gelecekte tüm Türkiye için önemli bir kazanç olacaktır. Onun liderliğinde siyasetin daha şeffaf, daha adil ve daha insan odaklı bir şekilde yapılacağına inanç tamdır. Trabzon’un her köşesinde, her mahallesinde, her sokağında onu tanıyan ve seven insanlar, onun bu görevi layıkıyla yerine getireceğinden eminlerdir. Çünkü Temel Altunbaş, sadece bir başkan değil, aynı zamanda bir halk adamıdır, o artık Trabzon’un Temel abisidir… Temel Altunbaş’ın AK Parti İl Başkanı olarak görev alması, Trabzon’un siyasetine ve toplumuna büyük katkılar sağlayacağı net bir şekilde ortadadır. Onun bu göreve layık görülmesi, adeta herkesin ortak bir isteği, ortak bir temenni ve beklentisi haline gelmiştir. Temel Altunbaş’ın liderliği altında, Trabzon’un siyaset sahnesinde yeni bir sayfa açılacak ve bu sayfa, dürüstlük, güven ve insan odaklı siyasetle yazılacaktır.

HUZUR VE GÜVENLİK İÇİN ACİL IŞIKLANDIRMA

Faroz Limanı bağlama yerlerindeki güvenlik sorunlarına ışık tutun… Faroz Limanı’nın deniz tarafında kayıkların bağlandığı alan Trabzon sosyal yaşamının önemli noktalarından biridir. Bu alan özellikle balıkçılar ve denizle uğraşan insanlar için öneme sahip olmasının yanı sıra, bölge sakinleri ve ziyaretçiler için de güvenli bir ortam sunmalıdır. Ancak ve ne yazık ki son zamanlarda bu alanda ciddi güvenlik sorunları yaşanmaya başlamış durumdadır. Kayıkların bağlı olduğu bu alanda ışıklandırma bulunmaması, birçok olumsuz durumu da beraberinde getirmektedir. Bölgenin karanlık olması hırsızlık gibi olayların artmasına neden olmuş ve daha kötü olayların olma ihtimali halk arasında huzursuzluk yaratmıştır. Geceleri bu alanın karanlıkta kalması kötü niyetli kişilerin kolayca hareket edebileceği bir ortam oluşturmaktadır. Bu durum sadece mal güvenliğini değil, aynı zamanda insanların can güvenliğini de tehlikeye atmaktadır. O bölgede yapılacak ışıklandırma suç işleme eğiliminde olan kişileri caydırmada etkin bir rol oynayacaktır.

Aydınlatılmış bir alan potansiyel suçluların tespit edilme olasılığını artırır ve bu da hırsızlık veya daha başka olumsuzlukların önüne geçilmesine yarayacaktır. Bu nedenle, bölgenin ışıklandırılması hem kayık sahiplerinin hem de bölge sakinlerinin mal ve can güvenliği açısından elzemdir. Karanlık bölgeler, insanların kendilerini güvensiz hissetmelerine neden olur. Bu durum, bölgedeki sosyal yaşamı olumsuz etkileyebilir. Faroz Limanı’nın karşısındaki alanın ışıklandırılması insanların rahatça vakit geçirebileceği, huzur ve güven içinde hareket edebileceği bir ortam yaratacaktır. Kaldı ki o alan insanların yoğun kullandıkları bir alandır. Bunun yanında Trabzon’un önemli turistik noktalarından biri olan Faroz Limanı, özellikle yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken bir bölgedir. Ancak, bu alandaki karanlık çok dikkat çekmekte ve turizmi olumsuz yönde etkilemektedir. Yapılacak ışıklandırma sayesinde bölge hem daha güvenli hale gelecek hem de ziyaretçiler için cazip bir nokta olarak öne çıkacaktır. Bir diğer boyutu Kayıkların bağlı olduğu bu alan, denizcilik faaliyetleri için kritik bir öneme sahiptir. Yetersiz aydınlatma gece vakti kayık sahiplerinin işlerini zorlaştırabilir ve deniz kazalarına davetiye çıkarabilir. Uygun ışıklandırma kayıkların güvenli bir şekilde bağlanmasını ve denizcilik faaliyetlerinin sorunsuz bir şekilde yürütülmesini sağlayacaktır. Faroz Limanı’nın karşı tarafında yer alan bu önemli bölgenin ışıklandırılması hem güvenlik hem de sosyal ve ekonomik açıdan büyük önem taşımaktadır. Bu alana yapılacak basit bir ışıklandırma düzenlemesi birçok olumsuzluğu ortadan kaldırabilecek ve bölge halkının ve ziyaretçilerin huzur içinde olacağı bir ortam yaratacaktır. Yetkililerin bu konuyu dikkate alarak gerekli adımları atmaları toplumun refahı ve güvenliği açısından son derece önemlidir.

ADALET ÇAĞRISI

1954 Kelkit Belediyespor Onursal Başkanı Ariana Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akın, İzmir’de Göztepe-Fenerbahçe arasında oynanan maçta yaşanan olaylar hakkında açıklamalarda bulunarak şunları söyledi: “Alın işte size bir değil bin ayıp, Ali Koç ve Koç grubu Türkiye’de bir milyon kişiye ekmek veren ve bu rakam ortalama 4 kişilik aile olarak hesaplanınca dört milyon kişi eder. Bu profilde ki bir insana görüşü, dili, dini, ırkı her ne olursa olsun saygı duymak ve sahip çıkmak gerekir. Ali Koç’lar kolay yetişmiyor.

Ayrıca devletin görevlisi ve kolluk kuvvetleri var, polisi var, jandarması var, gözlemcisi var... Şayet o alana girmesi yasaksa zaten yetkililer cezasını verir, size ne ki saldırıyorsunuz? Ayrıca adam orada ne yaptı, Göztepe taraftarını taciz mi etti, kışkırttı mı, ne yaptı? Tabiri caizse ne olduğu belli olmayan bir şahıs veya şahıslar tarafından böyle bir saldırı gerçekleştirilmesi kabul edilemez. Yapılan açıklamada deli saçması, bir kulüp başkanının akredite edilmemesi mümkün değil ve de taraftarı stada alınmayan, tartaklanan bir kulüp başkanı müdahale etmek zorundadır. Akredite kesinlikle vardır, sahaya da istediği gibi girebilir! Saldırgan şahsa ev hapsi verilmesi de ayrıca utanç vericidir. 6222 sayılı yasaya göre hapis cezası alması gerekir, kaldı ki Ankaragücü başkanına bile hapis cezası verilmişti. Yetkililere bu konuyu tekrar gözden geçirmeleri için çağrıda bulunuyorum.