Birkaç gün önce çarşıda çay ocağı işleten bir arkadaşa uğradım. Çayımı beklerken çay ocağında oturan bir arkadaş diğer arkadaşlarına "ben deistim " dedi. Ürktüm.

Deist mana itibariyle Allah'ın varlığına inanmakla beraber Allah'ın dünya hayatına karışmasını istemeyen anlayışa deniliyor.

Yani Allah Peygamber göndermesin ve kutsal kitap göndermesin. Allah bizlerin ne evliliğimize ne ticaretimize ne okulumuza ne ekonomimize ne devlete karışsın. Aslına bakarsanız bu anlayış bir yönüyle de ateizme kayar. Yani Allah yoktur.
Günümüzde ülkemizde İslam dışı her inanç ve yaşantı var. Halkımız arasında bir Allah yok.

İslam dışı deizm ateizm vb. gibi felsefi inançlar halkımız arasında çok yaygınlaşmaya başladı. Artık halkımız arasında ben inançsızım diyenler olağanlaştı. Bir sıkılma yok.

Öncelikle ben Nizamettin Kardeşiniz insanın inanıp inanmama hakkının olduğuna inananlardanım. İnsan inanmayabilir. İnanmama hakkını kullanabilir.Ahiretteki hesabı kişinin kendine kalmıştır.

İnsanların bu oranda savrulmalarının en önemli sebebi ben Müslümanım diyen kitlelerin örnek olamamalarındandır. Ben Müslümanım diyen kitle İslam dışı ne varsa hepsini yapmak da ondan. Bakınız bir kızımız ne diyor;" Ben Kurana ve sünnete baktıkça inancım artıyor fakat ne zaman ki Müslüman denilen kitleye bakıyorum icraatlarından dolayı Müslümanlığımdan soğuyorum. İnancımı terkediyorum."Konumla ilgili bende yaşadığım bir anımı anlatayım konu daha iyi  aydınlanacaktır." Sokakta gidiyorken bir hayat kadını beni yakamdan tuttu ve neden hayat kadınlarıyla yatmıyorsun dediğinde ben "Ben Müslümanım" dediğimde bana ne dedi biliyor musunuz iyi de bu işi Müslümanlar yapıyor dediğinde kendisine ne diyeceğimi bilemedim. Sustum ve yanından başım önde ayrılmak zorunda kaldım." 

Bu ülkede Müslüman denilen kitlede ne acıdır ki her türlü bozulma sözkonusu. Ondan dolayı insanlarımız patır patır diğer inançlara savrulmaktadırlar. Eminim sizlerin arkadaş gruplarında da farklı inançlardan olanlar vardır.
Müslüman halk arasında parasal işlemlerde de savrulmalar vardır. Müslümanlar helal haram demeden para kazanıp kasalarını doldurmaktadır. Doğrudur ülkemizde yönetimsel kaynaklı ekonomik sıkıntılar vardır. Ne acıdır ki bu ülke elli altmış yıldan beri bir türlü üretim ekonomisine geçmemiştir. Hazine yollara stadlara akıtılmıştır. Ama böyle olsa da tüccar dediğimiz insanlarımız gebeni fahiş yani aşırı karla mal satma hastalığından bir türlü vaz geçmemiştir. Örnek vereyim ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır. Kiralar yüzde üçyüz beş yüz oranda zamlanmıştır. Sebep bir liralık daire yüz lira oldu bir liralık altın bin lira oldu vb. gibi. Bu istismar değilde nedir?! Zenginlerimiz yönetimsel sıkıntıları kendi menfaatlerine doğru çevirdiler.

İnsanlarımız inanç noktasında savrulmalar yaşadığından ahlakta bozulma noktasına geldi. Evlilikler azaldı zina ve her türlü fuhşiyat akıl tutulması noktasında arttı. Tabi bunun sebepleri arasında yönetimsel sıkıntılar dediğimiz zinanın serbest bırakılması da bunun tuzu biberi oldu.

Tüm bu savrulmalar insanlarımızın İslam'dan uzaklaşmasına sebebiyet vermektedir. İnsanlarımız İslamdan uzaklaştıkça ekonomide bozuldu ahlakta bozuldu inançsızlıklarda artmaya başladı. Ondan olacak artık insanlarımız sokakta alenen ben ateistim deistim vb. gibi inançsızlıklarını ortaya koymaktadır.

Müslüman kimdir?! Yada bir türlü anlamadığım kimliklerinde Müslüman yazılı bu toplum neye inanıyor da bunca akıl tutulması yaşantılar halkımız arasında artarak devam etmektedir?! Bakınız peygamberimiz Müslümanı nasıl tanımlıyor;" Müslüman o kişidir ki elinden ve dilinden diğer insanlar emindirler." O binlerce cilt dolusu İslam'ı anlatan kitapların özetini Peygamberimiz yapmış "Emin " olunması.

Bu ülkede iş işten geçmeden yani tarih sahnesinden silinmek istemiyorsak birşeyler yapmamız kaçınılmazdır. Kadın kuşağında kadın programına bakıyorum makale yazmak için. İlk başlarda dikkatimi çekmedi. Fakat daha sonra dikkat etmeye başladım da televizyondaki programa katılan çocukların yüzlercesinin babası mevcut babası değil.

Dur yolcu! Gittiğin yol yol değil...