Avrupa kupalarında mücadele eden takımlarımızın lig maçları TFF tarafından ertelendi. Nedeni ise herhalde yorgunluk olsa gerek. Peki bu takımlarımız gruplara kaldığı zaman ne yapacaksınız? O zaman da yine ertelendi derseniz lig bitmez. Ey çokbilmişler, Avrupa’nın birçok ülkesinde takımlar haftada üç maç oynuyorlar ama onlarda erteleme olmuyor.

Çıkıp çatır çutur maçlarını oynuyorlar. Artık böyle batıl zihniyetlerden kurtulmamız lazım derim. Bakın Trabzonspor’umuzda haftayı dinlenerek geçirdi de ne oldu? Avrupa’nın dördüncü sınıf bir takımına elendik. Ha bunda Abdullah Avcı’nın rolü çok büyüktü yanlış kurguları yüzünden tabi ki… Ben geçen sezondan beri bu iş bu hocayla gitmez diye diye ağzımda tüy bitti. Nihayetinde de gitti. Trabzonspor artık sadece lige odaklanacak ve bu haftada İstanbul’da Eyüpspor ile oynadık. Trezeguet transferi nedeniyle, Savic, Barisic ve Visca gibi önemli oyunculardan yoksun maça başlayan Trabzonspor, maçın ilk dakikalarında Eyüpspor’a bolca pozisyonda verdi. Fakat 15’inci dakikadan sonra oyun tam anlamıyla orta saha mücadelesine döndü. İlk 45 dakika boyunca rakip kaleye hiç şut atmadan tamamladık. Tabi ki bu kadro Trabzonspor’a hiç yakışmayan bir tabloydu. İlk yarı çok rezil bir oyun oynayarak 0-0 ile soyunma odasına gittik. İkinci yarıya her iki takım da aynı 11’ler ile çıktı. Koskoca Trabzonspor, ilk şutu ve ilk gol pozisyonunu 51’nci dakikada yakaladı. Enis’in yakından attığı şutu çıkaran Berke, böylelikle gole de izin vermemiş oldu. 65’nci dakika maçın kırılma anıydı. Thiam’ın altıpas içerisinden vuruşunu Uğurcan iki hamlede mükemmel kurtardı ve arkadaşlarını rahatlattı. Trabzonspor, 90 dakika boyunca rakip kaleye sadece 1 şut attı. Tabiki bu bizim için utanç verici bir durumdur. Ben Trabzonspor’un bugüne kadar hiç böyle kısır bir maçını seyretmemiştim. Bu takımı büyük bir yıkım içinde bırakıp giden reziller, utanıyorlar mı acaba? Evet, Trabzonspor rakip kaleye 1 şut attı ve 1 puan aldı. Bence bu oyuna 1 puan çok bile. Şahsen yeni gelecek hoca ile düzeleceğimize inanıyorum. Yeter ki oyuncularımız da inansın.

AVCI GİTTİ YA AVANELERİ?

Evet, Abdullah Avcı Trabzonspor’a çok büyük hasar bırakıp ikinci dönemini de kendine göre tamamlayıp kesesini de doldurup gitti. Şimdi merak ediyorum, onunla birlikte çok mutlu olan avaneleri kimi savunacak kime yalakalık yapacaklar? Biz hep kendi menfaatlerimizi düşünüp Trabzonspor’u ikinci plana attık mı bu da çok büyük yaralar açıyor ama bu yaralar takımımıza acı çektiriyor. Ve gittikçe de kulüp kötü yönetilip borç batağının içine itiliyor. Bakın Avcı’yı savunan avaneler üç sezonda 50’ye yakın oyuncu aldıran bu kan emici Avcı’yı yine savunacak mısınız? Yoksa adam gibi siz de çekip gidecek misiniz? Buradan başkanımıza ve yönetim kurulumuza sesleniyorum. Yeter artık, bu avaneleri kulübün içinden hemen temizleyin. Yoksa 10 tane daha Avcı gönderseniz kanayan yarayı temizleyemezsiniz. Gelelim hoca konusuna; şimdi herkes şu gelse bu gelse diye ahkam kesmenin peşinde. Ben şahsen Alman bir teknik direktörden yanayım. Çünkü Alman ekolü hiçbir zaman vazgeçilmeyen bir ekoldür. Aslında Trabzonspor’un şu andaki kadrosu gayet iyi bir kadroydu. Sadece sorun hocada idi. Şimdi iyi bir hoca getirirsek Trabzonspor’umuza bana göre daha hayırlı olur diyorum. Bakın geçmişte ki bazı hataları göz önüne getiriyorum da Hami’leri, Hüseyin’leri daha olmadan takımın başına getirdik ve çok da kısa ömürleri oldu. Onun için tam anlamıyla hazır olmayan eski futbolcu ve hocalık yapan kardeşlerimizi getirip önlerini kesmeyelim. Benim naçizane fikrim budur. Bir de alınacak hocaya dikkat etmek lazım çünkü altyapıya ve gençlere önem vermeli. Bakıyoruz Trabzonspor’a alttan gelip oynayan hiçbir oyuncumuz yok. Onun için altyapıya önem verilmelidir ve bu da bizim önceliklerimizden biri olmalıdır.