Dört büyüklere çağrı yapan TFF Başkanı Nihat Özdemir, "Bir sezon için şampiyonluk primlerini almayın. Dolayısıyla siz bu şampiyonluk primlerini almazsanız bu sene itibariyle 16 kulübün yayın gelirinden bir zararı olmayacak. Çünkü teklifler çok düşük." demiş..

Ey gidi Nihat Bey..

Attınız mı mangalda kül bırakmıyordunuz; ’Marka değeri, marka değeri’ diye..

Ne oldu o marka değerine?..

Yerlerde sürünüyor di mi?

Hiç düşündünüz mü acaba ’Niye böyle oldu ?’ diye..

Toplasan 125 taraftarı olmayan, maçlarını yaylanın çimeninde gibi boş tribünlere oynayan bir takımı şampiyon yapmak için alarma geçen sizler değil misiniz?

UEFA’nın CAS’ın, yetmedi İsviçre Federal Mahkemesinin onayladığı şikeyi yok saymadınız mı?

Ve de bu takıma şampiyonluk primi vermediniz mi?

Hadi bıraktık diğer yanlışlarınızı en azından yere göğe sığdıramadığınız hakemleriniz, VAR’cılarınız da mı gelmedi aklınıza?..

Madem o 16 kulübü bu kadar çok düşünüyorsunuz, kazandıklarında 2.8 milyon TL alacakları maçları palavra penaltılarla kaybettirilmelerine niye çıtınız çıkmadı?

Onu görmediniz, bunu duymadınız sonunda Türk futbolunu el birliğiyle iflasın kıyısına götürdünüz..

Yıllardır böyle de 2 başkanın daha dün yaptıkları feryatlar ortada..

Bakın ne diyorlar?

Ç.Rizespor Başkanı Tahir Kıran: Senaryo yazılıyor, o senaryonun yönetmenleri belli, onlar hiç değişmiyor, Herkes değişiyor. Federasyon başkanı değişiyor, MHK başkanı değişiyor, kulüp başkanları değişiyor, teknik direktörler değişir, her şey değişiyor, değişmeyen tek şey senaristler. Bizlerse bu işin figüranlarıyız.

Bu akşam kandil akşamı, ben bunları Allah'a havale ediyorum. Söyleyecek hiçbir şey yok, istediğin kadar bağır, istediğin kadar çağır. Allah bunları bildiği gibi yapsın. Artık bezdik. İnsanların emeklerini çalmayın. Ondan sonra futbolun değeri düşmüş, parası düşmüş. Düşer tabi. Lanet olsun insanların emeklerini çalanlara.

Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım, ”Artık her maçınızda hakem komedisi seyretmekten utanıyorum. MHK'nin devamlı mazereti var. Bu nasıl bir adalet ve şeffaflık? Artık MHK'ye olan inancımı ve güvenimi kaybettim. Türk Futbolunun başı sağ olsun. Boşuna zaman ve para harcıyoruz. Türkiye'de kulüp başkanlığı aptallık”

Tabi  bütün bunları duydunuz ama kulak asmadınız..

Sonunda duvara tosladınız..

Harç bitti yapı paydos!

Ve de bula bula Trabzonspor’un şampiyonluğu garantilediği sezonu buldunuz.

Neymiş?

‘Şampiyonluk primini almayın’mış..

Yok ya..

Öyle bir alacağız ki, hem de çatır çatır..

Bu takımı yenmek şampiyonluğa bedel!

Kim ne derse desin..

Nasıl hesap yaparsa yapsın.

Trabzonspor’un bu saatten sonra şampiyonluğu kaybedeceğini düşünmek, insan aklının alacağı bir şey değildir.

Mucize’nin de bir sınırı vardır.

Ve de o mucize, yeni bir mucize yaratamaz!

Ve de şampiyon Trabzonspor Pazar günü İstanbul’da Fenerbahçe ile karşılaşacak.

İki takım için de geçerlidir.

İddiaları olsun olmasın aralarındaki maçlar büyük bir rekabet için de geçer.

Bu kez de aynısı olacak.

İnanıyoruz ki Fırtına bu maçı da kazanacak.

Kaldı ki kaybetse bile hiçbir şey değişmeyecek.

Ancak rakip için öyle değil.

Kazanırsa çok sevinecek mutlu olacak;

Çünkü ‘şampiyonu yendim’ diyecek..

Şu büyüklüğe bakar mısınız..

Şükür bu günleri gösterene..

Bordo-Mavi aşk

Bir Danimarkalı, bir Yunan ve bir Polonyalı..

Bunları hep beraber gülümseten sevgi,

Trabzonspor sevgisidir..

İşte biz buna Bordo Mavi aşk diyoruz. (Alıntı)

Yönetici-teknik adam-menajer AŞ....

Galatasaray Başkanı Burak Elmas  menajerlere  son 6 yılda 40.5 milyon Euro’luk ödeme yapıldığını açıklamış..

İnanılır gibi diyeceğim ama demiyorum.

Çünkü sadece Galatasaray’ın değil, pek çok kulüpte yaşanan bir durumdur bu..

Lakin,  bizde herkes her şeyi bilir ama kimse bir şey bilmez..

O defterler bir incelense neler bulunur neler!