Dün akşam üstü yatsı ve teravih namazı için mahallemin camisine gittiğimde imam efendi cemaate vaaz ediyordu. Güzel bir sohbet oldu.
Sohbetin bir yerinde imam arkadaş huzur evlerinde kalan arkadaşların yüzde doksanları gibi çocukları okumuş olduğunu söyledi.
Konuya bir miktar kulak kabarttığımda gördüğüm aynen doğrudur. Huzur evlerinde kalan insanların büyük çoğunluğunun çocukları ya doktor ya hakim ya da savcıydı. Anne babalar çocuklarını okutup belli bir yerlere getiriyorlardı ama sonucu hiçte iyi olmuyordu.
Çocuklarımız ahlaken yeterli olmadığından anne babaları kendilerini yetiştirdiklerini okuyup bir yerlere geldiklerinde anne babalarını huzur evlerine atmaktalar.
Bu çok vahim olayın nedenlerini sonra tanımlamaya çalışacağım.
Konuyla ilgili yaşadıklarımı sizlerle paylaşmak isterim. Bir müddet önce öğrencilerime İslam'da yaşlılara saygı konusunu ödev olarak vermiştim. Öğrencilerimden üç tanesi şehrimde ki huzur evine ziyarete gittiler. Gerisini öğrencilerimden dinleyelim. Diyorlar ki;" Nizamettin Hocamız! Bizler huzur evine ziyarete gittik. Kimin yanına gidiyorsak ağlayarak sıkıntılarını dile getiriyorlardı. Özellikle bir tane teyzemiz bizleri de ağlattı. Bizlere evlatlarım! Benim altı çocuğum vardı. Ben ve babaları çocuklarımız iyi bir eğitim alsınlar ve bir yerlere gelsinler diye ne yiyorduk ne de içiyorduk. Çocukların hepsini okutup bir yerlere getirdik. Fakat babaları vefat ettikten sonra beni buraya attılar. Artık ne torumlarımı getiriyorlar ne de kendileri geliyor."
Sizlere buralarda kalan bir annemizin mektubunu kısaca paylaşmak isterim. "Ben ve babaları çocuklarımızı okutup bir yerlere gelmelerini sağladık.Fakat onlar bir yerlere geldikten sonra babaları vefat ettikten sonra beni buraya attılar. Burada bir kaç metrekare dairede yaşamaya çalışıyorum. Artık omlet yumurta yapamayacağım. Torunlarımı göremeyeceğim. Ömrümün ne kadar olduğunu bilmiyorum.
Evet burada şahsi bakımımızı güzel yapıyorlar. Fakat sevgi yok. Sevgisiz ölüp gideceğiz.Hemen hemen her hafta birimiz ölüyor. Bana ne zaman ölümün geleceğine bilmiyorum..."
Güzel dinimiz İslam'da anne ve babanın bakımı evlatlarına verilmiştir. Evlatlar yaşlı anne ve babalarına bakmakla yükümlüdür. Zaten bundan dolayı İslam anne ve babalara zekat ve fitre verilmesini yasaklar. Çünkü Yaratıcı olan Allah anne ve babanın bakımını evlada vermiştir. Onlara zekat ve fitre verilmeyecek aslolan onların bakımlarıyla yakından ilgilenilecek.
Bakınız İslam'ın yaşandığı dönemlerde yani Asrı saadet döneminde ve Asrı saadet dönemine en yakın olan Osmanlılar zamanında huzur evleri yoktur. Neden çünkü evlatlar yaşlandıklarında anne ve babalarına bakarlardı ondan.
Güya çağ atlıyoruz. Bu çağ atlama değerlerimizden uzaklaşarak olmakta. Bu değerlerin en önemlisi de anne ve babanın yaşlandıklarında bakımıdır.
Konuyla ilgili olarak Kurana ve sünnete baktığımızda konunun ne kadar önemli olduğunu görmekteyiz.
Kuranı Kerimde konu pek çok ayette geçmektedir. Bir tanesini sizlerle paylaşmak isterim. Lokman süresinde Lokman Peygamber oğluna nasihat etmektedir. "Ey oğulcuğum. Allah'a sakın ola şirk koşma. Çünkü şirk büyük bir günahtır. Anne ve babana da iyilikte bulun..."Kuran yorumcuları ayetin tefsirinde bakınız nasılda ince bir davranışta bulunmuşlardır. Eğer Allah kendi hakkından sonra hemen anne baba hakkında konuşuyorsa buradan anladığımız anne ve baba hakkı Allah'ın indinde çok büyüktür.
Hadislerde ise konu çetin olarak geçmektedir. Bakınız Peygamberimiz ne buyurmaktadır;" Sizlerden biriniz anne ve babasıyla yada annesiyle yada babasıyla onlar yaşlandıklarında onların hizmetini görüp cenneti kazanamazlarsa burnu yerde sürünsün burnu yerde sürünsün burnu yerde sürünsün. "Konu ne kadar önemli ki hadiste bedduayla ibare gelmekte.
Görüyorsunuz değil mi konu ne kadar önemli ki ayette ve hadiste yerini almış durumda.
Ne yapmalı. Öncelikle anne ve babalar çocuklarını okusun bir yerlere gelsinler değil de önce ahlak ve maneviyat verilmesi lazım gelmektedir. Aksi takdirde daha çok anne ve babalar yaşlandıklarında huzur evlerine atılacak.
Çocuk eğitimi çok önemli. Önemine binaen Peygamberimiz bir sözlerinde bakınız ne buyurmaktadır;" Bir anne ve baba çocuğuna güzel ahlaktan daha güzel bir miras bırakmayacaktır."
Anne ve babalar önce çocuklarına güzel ahlak verecekler. Güzel ahlak değilde önce ne olursa olsun okusunlar denilirse durum işte böyle sonuçlanıyor. Anne babalar hop huzur evlerine atılıyorlar.
Anne babalar önceliğimiz olmalı...