Halkın kendi yöneticilerini kendi özgür iradesiyle seçip başa getirmesidir cumhuriyet. Ulusun, egemenliğini kendi elinde tuttuğu ve bunu seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı idare biçimidir.
Halkın seçtiklerini denetlemesi, beğenmediğinde de yerlerine başkalarını koymasıdır. Hatta kendini donanımlı bulması halinde yönetime talip olmasıdır.
Bu aziz millet, cumhuriyet sayesinde, çok uzun süren bir saltanatın ardından yönetimi doğrudan doğruya kendi eline almıştır. Bu yönetim biçimi, Erzurum Kongresi’nde; “Milli iradeyi etkin, milli kuvvetleri hâkim kılmak esastır.” sözüyle ete kemiğe bürünmüştür. 23 Nisan 1920’de TBMM'nin açılmasıyla, “Meclisin üstünde hiçbir kuvvet yoktur.” ilkesiyle cumhuriyete giden yol ardına kadar açılmıştır. Bu nurlu yol ki sonu muasır medeniyetler seviyesine çıkmaktır. Özgürlüğüne düşkün milletimize en uygun yönetim şeklidir.
Kimsesizlerin kimsesidir cumhuriyet. Halkçıdır, halkın ta kendisidir. İnsan hak ve hürriyetlerine bağlılıktır. Milli birlik ve beraberliğin çimentosudur. Cumhuriyet temeli üzerinde yükselen Türkiye Cumhuriyeti Devleti özgürlüğü elinden alınmış, kendi öz yurtlarında parya konumuna düşmüş milletlere de ilhâmdır. Türk milletinin tarih yolculuğundaki var oluş mücadelesini taçlandırmasıdır aynı zamanda. O ki istiklal mücadelemizi zafere ulaştıran birlik ve beraberlik ruhunun büyük eseridir.
Bilgeliğin, üretkenliğin, çalışkanlığın, bereketin, sevginin ve barışın simgesi olan kadına lâyık olduğu hakkı ve değeri vermek, onu erkekle hukuk önünde eşitlemektir cumhuriyet. Kurtuluş Savaşı sırasında erkeğiyle birlikte savaşan Anadolu kadını cumhuriyetle birlikte özgüvenine kavuşmuştur. Mayasında var olan cesaretini, inancını ve gücünü büyük bir kahramanlıkla ortaya koymuştur. Böylece erkeğine yük olmamış, erkeğinin yükünü paylaşmıştır. Barış zamanlarında fabrikalarda erkeğiyle hizmet üretmeye başlamıştır.
Geçmişinden hız ve haz alarak aydınlık geleceğe ve yarınlara umutla bakmaktır cumhuriyet. Fikri hür, vicdanı hür ve irfanı hür aydın Türk gençliğine her zamankinden daha çok güvenmek ve inanmaktır. “Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz. Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur” diyebilme iradesini ortaya koyabilmektir.
Kapkara bulutları dağıtarak güneşin önünü açan rüzgârdır cumhuriyet. Özgürlüğe inanmanın somut halidir. “Ya İstiklal, Ya Ölüm” parolası ile Milli Mücadele'yi başlatan bu kararlı duruş, hür ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin doğumuyla neticelenmiştir çok şükür!
“Türk Milletinin karakterine ve adetlerine en uygun yönetim şekli cumhuriyettir.” diyen Atatürk'e kulak vermektir cumhuriyet. O ki yüksek ahlâkî değerlere sahip vatansever nesillerin membaıdır. Bu millet ancak cumhuriyet ikliminde nefes alabilir.
Egemenliği kayıtsız şartsız milletin eline vermektir cumhuriyet. Böylece millete özgüven aşılamaktır. Kuvvetler (yasama, yürütme, yargı) ayrımıdır. Hürriyetleri kısıtlayan vahşi emperyalizme karşı avazı çıktığı kadar bağırmaktır. Demokrasinin en gelişmiş şeklidir aynı zamanda. Demokratik sosyal hukuk devletine giden en güvenli ve en kestirme yoldur.
Amasya Genelgesi’nde de vurgulanan; “Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” ilkesini ısrarla hayata geçirmektir cumhuriyet. Türk milletinin hür ve bağımsız yaşama kararlılığını korkusuzca ve yüksek sesle dünyaya ilân etmesidir.
Cumhuriyet fazilettir, faziletli insanlar yetiştiren iklimdir. Her zaman değişime ve gelişime açık olmaktır. Her hususta ilmin yol göstericiliğinde çağın medenî unsurlarını yakalamak ve kullanmaktır. Misak-i Milli sınırlarından taviz vermeden yaşamaktır. Cumhuriyet halk egemenliğidir, ulusal bütünlüktür, barış içinde tam bağımsız yaşamaktır.
Türkiye Cumhuriyeti'nin "Yüzüncü Şeref Yılı" bu topraklarda yaşayan, kendini bu topraklara ait hisseden, bu vatan için canını seve seve verebilecek olan herkese kutlu olsun. Birlik beraberlik ve kardeşlik duyguları içerisinde nice 100 yıllar görmek umuduyla...