Tüberkülozun tamamen tedavi edilebilen bir hastalık olduğuna dikkat çeken Dr. Bozyiğit, “Tüberküloz, solunum yoluyla bulaşan ve tedavi edilebilen bir hastalıktır. Son yıllarda kullanılan ilaçlarla hastalık, yüzde 100 oranında tedavi edilebilir. Ancak tedavi sürecine özen gösterilmesi gerekir,” dedi.
Tüberkülozun, tüberküloz basili adı verilen bakterinin vücuda girmesiyle gelişen, bulaşıcı bir hastalık olduğunu belirten Bozyiğit, bu bakterilerin solunum yoluyla akciğerlere taşındığını ve tüberkülozun genellikle yavaş ilerlediğini söyledi. Dr. Bozyiğit, “Tüberküloz, genellikle gece terlemesi, öksürük, kilo kaybı gibi belirtilerle başlar ve çoğu zaman bu belirtiler gözden kaçabilir. Erken teşhis ve tedavi oldukça önemlidir,” diye ekledi.
Bozyiğit, tüberkülozun tedavisinin en az 6 ay süren düzenli ilaç kullanımını gerektirdiğini ve bu tedavinin Verem Savaş Dispanserlerinden ücretsiz temin edilebileceğini söyledi. Ancak tedavi sürecinin aksatılmaması gerektiği uyarısında bulunan Bozyiğit, ilaçlarını düzenli kullanmayan hastaların hastalığının kronikleşebileceğine ve tedavi sürecinin uzayabileceğine dikkat çekti.
Düzenli Beslenme ve Sağlıklı Yaşam Önemli
Tüberkülozdan korunmanın en etkili yollarından birinin düzenli ve dengeli beslenme olduğuna değinen Dr. Fevzi Lütfi Bozyiğit, alkol ve sigara kullanımından kaçınılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, vücut direncini zayıflatan davranışlardan uzak durulmasının tüberkülozdan korunmanın önemli bir yolu olduğunu söyledi.
Son olarak, aktif tüberküloz hastalarının tedavi edilmesinin, çevrelerindeki insanları da hastalıktan korumaya yardımcı olacağını belirten Bozyiğit, tüberkülozun artık toplum için büyük bir tehdit olmadığını ancak öksürük, gece terlemesi ve kilo kaybı gibi belirtiler gösteren kişilerin göğüs hastalıkları polikliniklerine veya verem savaş dispanserlerine yönlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Dr. Bozyiğit, "Verem, yüzde 100 tedavi edilebilen bir hastalıktır. Veremden korkmamalıyız ve erken tanı ile tedaviye başlanmalıdır," diyerek sözlerini tamamladı.
