Şu an Trabzonspor fay hattı gibi... Ama içimizde hep bir umut gizli ve bu umut takımımızı arzu ettiği başarılara taşıyacak. Şimdi kaygıları, kötü düşünceleri çöpe atma zamanı. Tüm benliğimizle Monaco maçına odaklanalım ve şampiyon takımı küllerinden ihya edelim. Ligin başından bu yana alınan kötü sonuçlara rağmen zirveden kopmayan Trabzonspor'un UEFA Avrupa Ligi'nde Fransa'da 10 kişi mücadele edip 3-1 yenildiği Monaco'yu bu kez mağlup edeceğine olan inancımız sonsuz. Abdullah Avcı bu inancı ve güveni öylesine aşılamış ki kulüp yönetimi kurt hocanın sözleşmesini bile yenileme gereği duydu. Bu, birilerine göre Rus ruleti olsa da bana sorsanız güven duygusunun dışavurumuydu. Son günlerde Trabzonspor'da tartışılan bölge forvet mevkii. Avrupa'nın sayılı kulüplerinin radarına takılan ve yönetimin tereyağından kıl çekercesine Trabzonspor'a kazandırdığı Maxi Gomez'le, Kasımpaşa formasıyla fizik ötesi bir grafik çizerek Türkiye'nin en golcü futbolcusu unvanını elde eden Umut Bozok'la, mütevazı, hizip yapmayan tarzıyla taraftarların bel bağladığı Djaniny'le Trabzonspor'un gol kısırlığı çekmesi güvensizlik oluşturmamalıdır. Biz biliyoruz ki Yusuf Yazıcı, Ronaldovari takılıp özüne dönerse, Abdülkadir Ömür, Messi özentisinden sıyrılıp kendi kimliğini bulabilirse, Trezeguet kabuğunu kırıp Nwakaeme'yi tamamen unutturabilse ve sakat futbolcular tek tek geri dönse her şey daha güzel olacak. Umut, oturup beklemek değildir; umut yıkılan hayallere, bozulan morallere rağmen, eyleme geçmek için ayağa kalkmaktır.
MATRUŞKA BEBEKLER
Önce Beşiktaş'ı, ardından Fenerbahçe'yi kurtarma operasyonlarına sahne oldu Süper Lig. Spor Toto Süper Lig'in 9. haftasında Beşiktaş, Bitexen Giresunspor'u deplasmanda Tayyip Talha Sanuç'un röveşata golüyle 1-0 mağlup etti... İşin garip tarafı, tüm spor otoritelerinin, eski hakemlerin 'haksız karar' dedikleri ve Giresunspor'un sayılmayan golü oldu. Ey Yaşar Kemal Uğurlu, o gece ne içtin ne yedin de maça çıkıp Giresunspor'un bir puanını gasp ettin? Çekilen ofsayt çizgisinde golü atan Oğulcan Çağlayan'ın rakip takım oyuncusunun gerisinde olmasına rağmen VAR'ın uyarısıyla, üstelik pozisyonu izleme zahmetinde bulunmadan hangi kafayla iptal kararı verdin? Vicdanın rahat mı şimdi? Uçamayan Kartal'a kanat olmak, payanda olmak seni göklere mi çıkardı? Diğer taraftan Fenerbahçe-Fatih Karagümrük maçını yöneten Atilla Karaoğlan'ın Fener'i ipten aldığı sahneyi izledik içimiz kan ağlayarak. Çeşitli nedenlerle yaklaşık 20 dakika duran bir maçta verilen 9 dakikalık bölümde Fenerbahçe'nin Batshuayi ile bulduğu gol hakemin yağlarını eritmiştir sanırız! Ezeli rakiplerimize yazılan bu üçlükler Trabzonspor'a savaş planları olarak yorumlanabilir. Trabzonspor-Kasımpaşa maçının hakemi Hüseyin Göçek’e ne demeli, Kaleci Ertuğrul’un Trezeguet’e yaptığı harekete devam demesi demek oluyor ki, bu hakemler Trabzonspor’u boğmak için her türlü entrikaları yapacaklar. Bu sıkıntılar sadece Süper Lig maçlarında olmuyor. Geçen hafta Akçaabat Sebatspor, Erzurumspor deplasmanında oynadığı maçta, Van bölgesi hakemi Sebatspor’u resmen doğradı. Zira geçen sezon hem Ali Koç'un hem de Ahmet Nur Çebi'nin takımlarının ne hallere düştükleri hafızalara kazınmışken bu kulüpler şampiyon takıma karşı kılıçları çekmişlerdi. Haliyle savaşta 'Truva atı' olarak kullanacakları tek insansı model hakemler olacaktı. Dikkat edin, söz konusu maçlarda matruşka içinden matruşka bebek çıktı. Tablo ayyuka çıkmışken Trabzonspor bu aşamadan sonra gücünü ikiye katlamalı, tetikte olmalı...
DENİZER’İN BUZ DEVRİ
Recep Denizer dendi mi denizler şaha kalkar, balıklar horona durur. Öylesine başarılı, öylesine tuttuğunu koparan bir iş insanı ki dünyaca ünlü boksör Muhammed Ali'nin tabiriyle 'Kelebek gibi uçuyor, arı gibi sokuyor.' Trabzonspor yönetiminde iken acar kimliğini ortaya koyan Denizer şu sıralar ihracattaki çalışmalarıyla alkış toplarken rakiplerine de nal toplatıyor. Recep Denizer, Politek Soğuk Hava Deposu ihracatta vergi rekortmeni oldu.
Denizer, ödülünü Ticaret Bakanı Mehmet Muş'un elinden aldı. Aslında Denizer bir hafta içinde iki kez taltif edildi. Trabzonspor Teknik Direktörü Abdullah Avcı da yardımcısıyla birlikte Denizer'in Arsin Organize Sanayi Bölgesi'ndekurulu Politek Soğuk Hava Deposunu ziyaret etti. Ayağına çizmeleri, üzerine beyaz önlüğü, ellerine eldivenleri geçiren kurt hoca kafasına da beyaz bereyi taktıktan sonra yardımcısına dönerek "Ameliyata başlayabiliriz" demez mi! Araya girelim... Hocam durun, asıl ameliyat perşembe günü, bir operatör edasıyla elinizde neşterle Monaco'yu kıyım kıyım doğrayacaksınız! Japonya, Rusya, ABD ve Kanada'ya gönderilen somon balığının hijyenik ortamlarda nasıl işlendiğini gören Avcı buradaki işçilerle de sohbet ederek stres attı. Atmosfer kontrollü sistemi yakından inceleyen Avcı tesisten ayrılırken Recep Denizer'e teşekkür etmeyi unutmadı.
MAKAM KOLTUKLARI SADECE OTURMAK İÇİN DEĞİL SORUN ÇÖZME VE PROJE ÜRETİP ŞEHRE HİZMET ETME YERLERİDİR
Trabzon şehrinin mağduriyetleri bitmiyor… Tarih boyunca futbol ile yatıp futbol ile kalkan bir şehiriz. Trabzon amatör küme maçları başladı, birçok takım lige müracaat etmesine rağmen maddi imkansızlıktan ya Akyazı’ya ya da çevre ilçelerde oynayacakları maçlara gidemiyorlar.
Bunun yanında BAL ligi maçları da oynanmaya başlandı. Akyazı’da yapılan sahalarda yetersizliği yanında soyunma odalarının elektriği yok, doğalgazı yok, zaten TFF’nin ücretlendirme politikasının altında ezilen kulüpler bu masraflar nasıl karşılayacaklar...? Geçen hafta Akçaabat Sebatspor takımının artık Akçaabat’ta bir sahası olmadığını dile getirmiştim. Bu yazımdan sonra yıllarca Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nde Araklı İlçe Müdürlüğü yapan deneyimli bir büyüğümüzün attığı mesajda şu ifadeler yazıyordu. “Araklıspor alt yapısında önde gelen, yıllarca profesyonel liglerde mücadele vermiş bir ilçemiz.
Avni Aker’den sonra çim sahası olup komşu ilçelere de ev sahipliği yapmıştır fakat beş yıldır maçlarını Sürmene’de oynamaktadır, binlerce kişinin maç izlediği o tesisler artık yok. Sadece Araklı mı? Birçok ilçemiz spor tesislerinden yoksun ama makamları meşgul edenler özellikle sosyal medyada öyle paylaşımlar yapıyorlar ki gören Trabzon’u tesis cenneti zanneder… Ziyaret ettiğim amatör spor kulüp yöneticileri dertli mi dertli. Bir dokunduk bin ah işittik onlardan. Makam koltukları oturma ve reklam yeri değil, bilakis şehrin ihtiyaçlarına kulak verme, sorunları çözme ve şehre katkı verecek projeler üretme yeridir. Trabzon halkı billboardlarda reklamlarınızı görmek değil, yapılan spor ve sosyal tesisleri görmek istiyor.
BURALARI GÖRÜN ARTIK
Ağla Trabzon’um ağla… Şehir pislikten ve düzensizlikten geçilmiyor. Sokaklarda, caddelerde yapılan su ve kanalizasyon borularının değiştirilmesi ile hem temiz su içilecek hem de altyapımız modernize edilecekti ama yapılan işler hep yarım yamalak kaldı. Kimi yerlere su boruları yerleştirildikten sonra hemen asfaltlanıyor, kimi yerler kum toprak ve taşlarla doldurulup öylece bırakılıyor, kimi yerler de asfaltlandıktan 1 hafta sonra tekrar kazılıp tadilat yapılıyor…!!! Trabzon’da birçok sokak böyle. (Bir de hemen her sokak yamalı asfalt, tam bir facia) Örnek mi? İncirlik Ahmet Sokak, Yenimahalle ve Kurtuluş (diğer adı tepe) mahallesi olarak geçiyor. Yağmur yağdığında buralarda asfalt dökülmediği için su birikintisi oluyor. Su göletlerinden veya çamur deryasından geçilmiyor. Hele Pazarkapı’da bir Kenanoğlu sokak var ki sosyal medyada efsane olma yolunda, Kenanoğlu sokak her iki belediyelerimize çok yakın ama gören dağın başında virane bir yer zanneder, Kenanoğlu sokak 3 yıldır darmadağınık vaziyette durmakta, sokak sakinleri tarafından defalarca bilgi verilmesine rağmen en ufak bir çalışma yapılmadı, harabe şeklinde duruyor, bu sokağı kimin düzelteceği merakla bekleniyor…!!!
Bir başka sorun da trafik. Buradan yetkililere sesleniyorum, sözüm muhataplarınadır; Trabzon’un trafik sorununu görmüyor musunuz? Trabzon açık otopark olmuş. Şehrin batı tarafında Trabzon Lisesi ve Cumhuriyet Ortaokulu çevresi, Millet Bahçesi, ilerisinde Yenimahalle’ye inen cadde, Fatih Devlet Hastanesi, Ayasofya-Fatih kavşağı ve çevresini görmeniz (Fatih’e ayrılan yolun bir şeridi tamamen park edilen araçlardan dolayı kapalı ve defalarca şikâyet edilmesine rağmen Trafik şube dahil kimse müdahale edemiyor) müdahale etmeniz için ne olması lazım? Şehrin doğu tarafını anlatmaya zaten gerek yok. İlginçtir geçenlerde Yenicuma mahallesine yolum düştü, her evin önünde dubalar veya taşlar var, sebebini sorduğumda aldığım cevap “Meydanda işi olan aracını buraya çekiyor ve gidiyor” oldu, yani insanlar araçlarını Yenicuma’ya bırakmak zorunda kalıyorlar, 3.dünya ülkeleri gibi. Bu işin sonu hiç iyi yerlere gitmiyor efendiler, bakın buradan uyarıyorum Trabzon’da otopark kaynaklı çok kötü olaylar olmadan şimdiden kökten çözüm bulunuz..!!!