Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Başbakanlık koltuğuna oturduğunda(2003) FİSKOBİRLİK’in Genel Müdürlük makamı boştu. FİSKOBİRLİK’in efsane ismi, Yönetim Kurulu Başkanı Salih Erdem, Başbakana Genel Müdür adayları için isimler takdim etti. Erdoğan da Giresun’dan milletvekili aday adayı olan ama listeye koyamadığı Cemal Öztürk’ün bu göreve getirilmesinin uygun olacağını söyledi.

Yönetim kurulu böyle bir kararla birlikte Cemal Öztürk’ü koltuğa oturttu.

Ancak zaman içinde FKB’nin  Ordu ve Batı bölgesinden Yönetim Kurulu Üyesi olan isimler Genel Müdür Cemal Öztürk’ün başarısından huzursuz oldular.

Başarılı olan ve Başbakana bu kadar yakın durabilen bir Genel Müdür ile gelecekte bizim Yönetim Kurulu Başkan vekilliğimiz ve Üyeliğimiz elden gidebilir diye hesap yaptılar.

Salih Abiyi işlemeye başladılar. O dönemde Sayın Başkan Erdem kalp ameliyatı olunca Yönetimden bir süre ayrı kaldı ve Cemal Öztürk’e günün parası ile 113 milyar(Bin TL) tazminat vererek ayırdılar.

Bunun üzerine AK Parti, Kocaali(Sakarya) ilçe başkanı da olan Lütfi Bayraktar  öne çıkarmaya başladı. Bayraktar, Ordu ve Trabzonlu yöneticiler ile işbirliği yaparak Yaşar Pamuk’un işbaşına gelmesine katkı sağladı. Önce Salih abiyi ekarte ettiler.

FKB Yönetim Kurulu Başkanı seçilen Yaşar Pamuk, toplumda ve üreticiler arasında kredisi olmasına rağmen kurumu yönetemedi ve 2006 yılında alınan  fındığın parasını üreticiye ödeyemedi.

FİSKOBİRLİK, Başbakan Erdoğan’ın ve Nurettin Canikli’nin kapısını ne kadar çaldı ise de başarılı olamadı. Bir yıl sonra Yaşar Pamuk bırakmak zorunda kaldı.

Bu kez koltuğa Lütfi Bayraktar oturdu. Bayraktar zaman içinde kurumu küçültmeye başladı. Birçok merkezde kurumun binalarını sattı. Bir şey daha yaptı, Doğu’dan Giresun-Ordu ve Trabzon’dan fındık alımlarını kıstı, Batı bölgesinden alımları artırdı.

Böyle olunca illerde ve ilçelerde delege dengesi bozuldu ve koltuğunda 2007 tarihinden bugüne oturmayı garantiledi. Almanlarla bir ortaklık yaptı ve  bazı tesislerini çalıştırarak yine kendi iktidarını ayakta tutacak şekilde  fındık alımı yaptı.

En son Salih Erdem Fındık fiyatını Beşirli’de villasının bahçesinde 52 kooperatif başkanıyla belirlemişti. Çünkü kasasında Cemal Öztürk’ten kalan 200 milyon TL para vardı.

Buraya kadar FİSKOBİRLİĞİN nasıl dibe vurdurulduğunu anlatmak istedim.

Hükümet zaman içinde Toprak Mahsulleri ofisini devreye soktu. Özellikle Diyarbakırlı Bakan Veteriner Mehdi Eker döneminde fındığı tanımayan bilmeyen isimlere Trabzon ve Bölgede randıman ölçtürüldü. Keyfi alımlar yapıldı. Bazı üreticiler kurumun önünden geri döndürüldü.

Karadeniz bölgesinin fındığındaki aroma, ne batı bölgesinde oluştu  ne de Yurtdışındaki üretimlerde.  Fındıkta Özel sektör 2 milyar dolar ihracatın üzerine çıktı.

Her ne kadar Ferrore’nın Oltan gıdayı satın alması özel sektörü ağırlıklı olarak devreye soktu ise de Ferrore üreticiyi mağdur etmemeye ve kaliteli fındık üretimi için teşviğe devam etti.

Sevgili okurlar,

Geçen yıl fındıkta fiyat 82.5 TL’den açıldı. Serbest piyasada bu fiyat 120 TL’ye kadar çıktı. Üreticiler şimdi yeni bir fiyat bekliyorlar.

Sevgili abim Ali Savaş’ı son yolculuğuna uğurladıktan sonra Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in odasında(Meydan) Ulaştırma Alt Yapı eski Bakanı Adil Karaismailoğlu, Milletvekilleri Yılmaz Büyükaydın, Vehbi Koç, Ayşe Sula Köseoğlu, Başkan Genç, Genel Sekreter Gürkan Üçüncü, Mehmet Atalay, Ergin Aydın bir araya geldi sohbet ettiler.

Sohbette söz fındık fiyatına geldi. Meclis tarım komisyonu üyesi Vehbi Koç fiyat konusunda gelinen son bilgileri paylaştı:

 ‘Bölge milletvekili arkadaşlarımızla birlikte bir fiyat belirledik. Sayın Tarım Bakanımıza 150 TL’lik fiyat talebimizi sunacağız.’

Ziraat odaları maliyetin yükseldiğini söyleyerek fındığa 200 TL’nin üzerinde fiyat verilmesini seslendiriyorlar. Mehmet Şimşek o parayı vermez!

Bakalım hükümet, Borsa ve Ziraat odaları nerede buluşacak.Cüneyt Zapsu’dan beri hükümetlerin fiyat belirlerken ihracatçısı daha fazla düşündüğünü biliyoruz.