DEVA Partisi Genel başkan yardımcısı Hasan Karal ile ilgili çok yazı yazdık. Tekrar etmede sakınca görmüyorum. Çünkü Karal, hem önceki üç dönem milletvekilliği döneminde hem de şimdi olağanüstü çalışıyor. Rize’nin her çakıl taşında bilgisi ve hizmeti vardır.

Kısa aralıklarla Rize’de 20 gün kaldı. Gidişte birlikte gidecektik. Bazı sebeplerden dolayı ben gidemedim.

Karal, Rize’de bütün partilileri ziyaret etti.

Sivil Toplum kuruluşları ile birlikte oldu. Belediye ve ilçe başkanlarınauğradı. Tokalaşmadığı, temas etmediği vatandaş kalmadı. Kendi döneminde başlatılan projeleri inceledi..Üzüldü..Sevindi…

Siyasette” altın kural” halkla bütünleşmektir.Koşuyor..Terliyor…Dert dinliyor. Gelen telefonlara cevap veriyor..
 Karal, geçmişte hem Meclis’te hem de seçim bölgesi Rize’de en aktif milletvekili oldu. Bakan üstü çalıştı. Bugünde öyle..
Parlamenter faaliyetleri dışında, sürekli seçmenle birlikte, beraber oldu. Maaşının tümü seçmene hizmet, burs ve diğer ihtiyaçlara karşıladı. Şimdide aynı tempoda…

***

Her Rizeli ile ”Gönül köprüsünü”  kurdu. Bir maratoncu gibi koştu. Terledi. Herkesle ilgilendi..Samimi..İçten..İnsanlara tepeden  hiç bakmadı.
Ankara’da,İncek’te hemşerileri için, mütevazi bir ofis açtı.. ”Rizelilerin Ofisi”. Yolda kalanlar için de iki odası var.

Karal, Rize’deki aksaklıkları tespit etti. Tarımdan, ulaşıma kadar her alanda..

Not aldı.Dönüşünde; Bakanlıklara soru önergeleriniverdi. Bilgi istedi. Kamuoyu oluşturdu..

Başlıklar çok ve uzun. Rize’de çoğu 2011-2018 yılları arasında projelendirilen, yapımına başlanan, ihaleleri yapılan söz verilen yatırımlar, yerinde sayıkladığını söyledi.

Derepazarı-Kandili yolundan..İkizdere-Ovit yoluna kadar... Muradiye yolundan-Ardeşen Dere mezra yoluna kadar sayıları çok fazla..

Bitirilmeyen, tamamlanmayan yatırımların hem ekonomik alanda, hem de zaman kaybına neden olduğunu belirten Karal:

Tarıma ürünlerine dikkat çekti. Tehlike kapıda dedi. Her Karadenizlinin geçim kaynağı olan çay politikasının bile yanlış olduğuna değindi..

Karadeniz’de tarım ve hayvancılığına tekrar dönülmesi gerektiğini ifade etti..

Bütün aksaklıkları tek tek sıralı. Sorumlularını ilan etti..

Yerel siyasetçilerin, yöneticilerin ve bakanlığın ihmalleri olduğunu  söyledi..
 

***

Hasan Karal’ın telefonları susmuyordu. Günde 150 kişi sadece “ödemeli’ arıyordu.
İstanbul milletvekili olarak, yükü ikiye katlandı. Hem İstanbul  hemde Rizelilerin emrinde..
Ne istiyorlar” diye takıldık.” Ne istemiyorlar ki” dedi ve ekledi” Hemşerilerimin canları sağ olsun, biz onlar için varız
İş isteyenleri, hizmet bekleyenleri, tayın isteyenleri, para isteyenleri anladık.
 ‘Apartmanımızın asansörü bozuldu, servisi göndersene’ diyenler de oldu.
Kız kaçırdım, kalacak yerim yok” diyende..
Diğer milletvekillerinin durumunu bilmiyorum. HasanKaral'in durumu çok zor. Aranan, sorulan bir siyasetçi.

 

***

 

Gelecek Partisi.DEVA Partisi.DP’ büyük hareketlilik var.” Merkez Sağda birleşme.” DEVA çatısı altında… Ali Babacan’ın genel başkanlığında… Veya başka bir isim altında birleşme.

Meclise güçlü bir gurup ile gelmek. Siyasette umut olmak..

Anlaşma tamam gibi. Bu birleşmede kimler olacak? DEVA Partisi GelecekPartisi… DP. Bağımsız milletvekilleri. İsimleri gizli tutulan diğer partililer. Herkesin emeği, var…

Ali Babacan’ın liderliğine ve Genel başkanlığına hiçbir partinin itirazı yok. ÇünküBabacan, gözden kaçmış olabilir. Şaibesiz geçmişi var... Dünya liderlerinden ilgi büyük. Elçiler kuyrukta. Genç dinamik. Ekonomiyi bilen,2,3 yabancı dili olan bir lider..

Gelecek Partisi Genel başkanı Ahmet Davutoğlu’na, bu birleşmede büyük bir tarihi sorumluluk ve fedakârlık düşüyor…

Karal’a bu birleşmeyi sorduk. Rahmetli Demirel gibi, sorulan soruya değil, kendisi vermek istediği mesajını verdi.

Siyaset, particilik iddia işidir, İnanç işidir. Umut vermek, heyecan yaratmak gerekir “Siyasette kamuoyunu oluşturmak, vatandaşı ikna etme ile olur..

Kamuoyu aslan gibidir her gün yeni şeyler arar yeni bir şey söylemeni bekler. Gündemi oluşturman beklenir. Vatandaşın derdine çare olacaksın. Çözüm üreteceksin. Milletin refahını artıracaksın.

 Siyasetin yol haritasını tecrübe belirler. Türkiye'nin yeterince tecrübesi var ama yararlanılmıyor ki. Herkes, 'Sadece ben haklıyım' diyor. Siyasetçi, surat asmak yerine gülümseyebilmeli. Yumruk sıkmak yerine el sıkabilmeli. Türkiye böyle görüntülere hasret…

Ülke sorunlarını müzakere ederek, ortak akılla, kalıcı çözümler üretmek gerekir.  Demokratik tövbeye, barışa ve helalleşmeye ihtiyaç var. Nerede yanlış yaptık diye vicdan muhasebesi yapmak şart. Aksi takdirde, hiçbir tartışma demokrasiye kalite getirmez. Bu birleşme, bu ihtiyacı karşılayacaktır.

Birleşme” ne durumda? Perde arkasını alalım  dedik..

Genel Merkezde toplantım var” Cevabını aldık..Vedalaşıp,ayrıldık..