Kendi elleriyle yaptığı ilk yerli Türk uçağını mavi göklerde uçurmayı aklına koyan Vecihi Hürkuş, önüne konulan engelleri aşma azminde ve kararlılığındaydı. Buraya kadar gelip de en başa dönmek istemiyordu. Onun için tekrar ilgili müfettişliğe başvurmuş, isteğinde ısrarcı olmuş, neticede uçağın yapımına devam etmesine izin çıkmıştır. Hiç zaman kaybetmeden kanatları hazırlayıp motoru takmış, böylelikle uçak son şeklini almıştır. Önündeki çelik yığınından müteşekkil devasa eser, bu topraklarda üretilen ilk uçaktır. Böylece ilk aşamayı geçmiştir. Artık iş uçmaya kalmıştır. Fakat baştan beri peşini bırakmayan engeller ve insan kaynaklı talihsizlikler bitmemiştir. Gelin devamını kendisinden dinleyelim:

           

"Müfettişlik, tayyarenin tecrübesine müsaade etmiyor, bir defa Heyet-i Fenniye tarafından tetkikine lüzum gösteriyordu. Tayyareyi ben yapmıştım, üzerinde ben uçacak, hayatımı ben tehlikeye koyacaktım. Ben ne kadar sabırsızlanıyorsam, onlar o kadar soğukkanlılık gösteriyorlardı. Heyet-i Fenniye tayyareyi tetkik etti. Uçmasına mani bir kusur görmedi; fakat tecrübe yapılmasına da müsaade etmedi. Tetkikat bir aydan fazla sürdü. Bir türlü karar verilmiyor, tecrübe yapmama müsaade edilmiyordu. Izdırabımdan çıldıracak hale gelmiştim. Ben tayyaremden emindim. Muvaffakiyetle uçacağımdan zerre kadar şüphem yoktu. Bunu Heyet-i Fenniye'ye fennî delillerle ispat etmiştim. O halde neden bu eserimin tecrübe edilmesine müsaade etmiyorlardı. Artık tahammülüm kalmamıştı. Bir gün gizlice tayyaremi meydana çıkardım, motoruna gaz doldurdum, üzerine atladım ve makineleri tahrik ederek havalandım. Yükseldikçe ruhum açılıyor, muvaffakiyetimden ciğerlerim şişiyordu. Eminim ki ilk tayyareyle uçan mucitler bile bu kadar derin bir zevk duymamışlardır.

           

Tayyarem yükselir yükselmez karargâhta bulunanlar hemen meydana koşmuşlar, ansızın havaya yükselen bu tayyarenin hangi tayyare olduğunu tetkike koyulmuşlar, nihayet benim uçtuğumu anlayınca merak içinde beni beklemeye başlamışlardı. Ben yere iner inmez arkadaşlarım etrafımı aldılar. Muvaffakiyetimi tebrik ettiler. Fakat biz asker olduğumuzu unutmuştuk. İçimden gelen hisse mukavemet edemeyerek verilen emir hilâfına tecrübeye kalkışmış, müfettişliğin emrini dinlememiştim. Müfettişlik derhal bir emri vaki ile on gün hapse ve yarım maaşımın katına karar verdi. Mektep sıralarında iken aldığımız terbiye bize ya mükâfatla ya da cezayla karşılanacağını öğretmişti. Benim muvaffakiyetim cezayla mükâfat görüyordu. Bu icadımdan dolayı bir ikramiye ile taltif edilmem lazım gelirken, 10 gün hapse mahkum olmuştum. Fakat bu ceza artık benim için ehemmiyetini kaybetmişti. Ben tecrübemi yapmış ve tereddütler içinde bulunan Heyet-i Fenniye'ye tayyaremin mükemmeliyetini tasdik ettirmiştim. Benim için en büyük mükâfat buydu."

           

Türkiye'nin ilk uçak tasarımcısı ve üreticisi olan Vecihi Hürkuş, Türk havacılık tarihinde 30'un üzerinde ilke imza atmıştır. Dilerseniz biraz da bunlardan bahsedelim.

           

Vecihi Hürkuş, çift motorlu tayyareyle(Caudron G-4) uçan ilk Türk pilotudur. Kafkas Cephesi’nde bir Rus uçağını düşürerek ilk Türk Hava Zaferini kazanmıştır. Ruslardan ele geçirilen Nieuport tayyaresine pervane imal etmiştir. İstiklâl Savaşı'nın ilk keşif uçuşunu yapmıştır. İstiklâl Savaşı'nda uçak kanatlarının tamiratı için jelâtin ile emait imal etmiştir.          

Kurtuluş Savaşı'nın son uçuşunda (Seydiköy/Gaziemir) havaalanına ilk olarak o girmiş ve tek başına orayı işgal etmiştir. Türk toprağı üzerinde ilk yolcu seferini yine o düzenlemiştir. O, Türkiye'de kurulan ilk sivil havacılık organizasyonu olan Türk Tayyare Cemiyeti (Türk Hava Kurumu) 'nin kurucuları arasında yer alan ilk ve tek pilottur.            

           

Türkiye’de ilk olarak Vecihi Hürkuş’a “Türkiye’nin Baştayyarecisi” unvanı verilerek onurlandırılmıştır. Türkiye’deki ilk paraşüt atlayışında uçağı Vecihi Hürkuş kullanmıştır. Atatürk’ün de izlediği bu gösteriyi Alman paraşütçü Herr Hainike gerçekleştirmiştir.

           

İlk Türk sivil uçağı olan Vecihi XIV'ün bütün planlarını ve inşasını o yapmıştır. Avrupa semalarında (Prag'dan İstanbul'a) ilk Türk uçağıyla uçuşu yine o gerçekleştirmiştir.

           

Hürkuş, Türkiye’de ilk Türk uçağı ile ilk yurt turunu yapmıştır. Vecihi Bey tarafından yapılan teklifi kabul eden Belçikalı Paraşütçü M. Rene, Türkiye’de ilk Türk sivil uçağından ilk paraşüt atlayışını gerçekleştirmiştir. Vecihi XIV uçağını ise Vecihi Hürkuş kullanmıştır.