Geçmişte Trabzon’un en gözde yerlerinden birisi Çömlekçi Mahallesi idi. Ticaretin yoğun olduğu bu bölge ve liman, uzun yıllar merkez konumunu korudu. Çömlekçi, en parlak dönemlerini ise 1970-1980 yılları arasında yaşamıştır.

İran’da Şah Rıza Pehlevi, Irak’ta ise Saddam Hüseyin iktidarda idi. Ağırlıklı olarak Avrupa’dan Trabzon limanına gelen ithal mallar Trabzon limanı üzerinden İran ve Irak’a transfer olurdu.

O yıllarda uluslararası nakliyat firmaları ile kamyoncu esnafı ciddi manada kazanırlardı.

Ne zamanki Humeyni Fransa’dan uçakla Tahran’a indi, Şah ve ailesi kaçmak zorunda kaldı, iş değişti. Humeyni, Türkiye’de istediği yönetim olmadığından ilişkileri sıcak hale gelmedi.  

Çömlekçi seksenli yılların başında kahveleri, lokantaları, konfeksiyon mağazaları ve Taşbaşı ile Trabzon’un en hareketli yeri idi.

Ayrıca, Trabzon’un ekabirlerinden birçok isim de burada bahçeli tarihi evlerde otururlardı.

Trabzon futbolunun geçmişteki yıldızlarının da yetiştiği yerdi Çömlekçi.

Yıllar geçti, 1989 yılında Sovyetler Birliği dağıldı. Tam 70 yıldır kapalı olan Sarp kapısı açıldı. Sarp kapısından girenler Çömlekçi pazarına hücum ettiler.

Trabzon’un Çarşamba günleri açılan en büyük pazarı özelliğini gün, gün yitirmiş ve Rus pazarı haline gelmişti.

Trabzon Belediyesi’nin pazar ile karayolu arasını kesmek amacıyla pazarın deniz tarafını ve üstünü kapatması ile Çömlekçi’de ayrı bir dünya oluştu.

İnsanların içinde oturup oyun oynadığı, soğuk ayran ve limonata içtiği  kahvehaneler bir, bir cafe olmaya başladı. Rus, Azeri, Dağıstan, Özbek, Gürcüler bölgeye akın ettiler.

Gün, gün yerli halk, evlerini boşaltıp başka mahalleye kiraya çıkmaya  başladılar.

Çömlekçi adeta küçük İstanbul olmuş. Cafeterya, otel ve eğlence yerleriyle suç üretmeye başlamış, uyuşturucu ile birlikte, limandan ve kapılardan geçirilen kaçak silahlar bile Rus pazarının ortasında satılır olmuştu.

Zaman ilerledikçe Çömlekçi’de Türkiye’nin diğer bölgelerinden insanlar gözükmeye başladı. Ve Trabzon ile ilgili yüz kızartıcı bir yakıştırma başladı.

Çömlekçi’deki rezalet, Trabzon’un öncelikli sorunu haline gelmişti.

Önce Zağnos, ardından Tabakhane vadileri dönüştürüldü. Sonrasında Çömlekçi ile ilgili adımlar atıldı.

Çömlekçi, Arafilboyu ve Maşatlık ile Taşbaşı tarafından Usta Otele kadar dönüştürülecekti.

Erdoğan Bayraktar’dan sonra TOKİ Başkanlığına bugünün Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan gelince dönüşüm sadece Çömlekçi ile sınırlandırıldı.

Bugün Çevre ve Şehircilik Bakanlığında Bakan yardımcısı, yarınların bakanı olabilecek Ömer Bulut’un TOKİ başkanlığı döneminde Çömlekçi’nin ilk kısmın törenle dönüşüm temeli atıldı, tamamlandı ve konutlar öncelik hak sahiplerine olmak üzere satışa sunuldu.  

İkinci ve Üçüncü bölüm vardı. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç,  adaylığı döneminde ve başkanlığının ilk aylarında Çömlekçi’de kalan kısmın tümüyle ihale edileceğini ifade etti.

Öyle de oldu. 

Cumartesi günü, belediyenin çok katlı otoparkının hemen önünden Çömlekçi’yi ve çalışmaları seyrettim.

Haldızoğlu İnşaat, kule vinçleri,  kepçeleri, sondaj makinelerini sahaya sokmuş ve zeminde düzeltmelere başlamış bile. Arkasından yer, yer konutlar yapılacak ve sonrasında da tarihi eserler restore edilip, çevre düzenlemesi ile teslim edilecek.

Cumhurbaşkanından, bakanlara, Belediye Başkanlarından TOKİ Başkanları, Mühendis ve işçilere kadar emeği geçenleri yürekten tebrik ediyorum.

Çömlekçi’de çok canlar yandı, çok ocaklar söndü. Trabzon’a 23 yılda 400 milyar TL’lik yatırım yapıldı. Bana göre bunların en değerlisi Çömlekçi dönüşümüdür.

Çömlekçi dönüşümü sadece şehrin imajını kurtarmadı. Aynı zamanda suç üreten bir merkezi ortadan kaldırdı.