İran'ın Meşrute Devrimi, Türk Kaçar devletini ortadan kaldırmayı ve İran üzerindeki Türk siyasi egemenliğine son vermeyi amaçlayan bir hareketti. Kafkasya’da bu dönemde Molla Nasreddin, Hatabala, Tiflis’te Zurna (Erm) dergileri çıkarılmaktaydı. Bu hareketin liderliği ve yönetimi İngiliz Devleti, Bâbîler-Ezeliler, Hintli Parsîler, İranlı Zerdüştîler ve diğer Türk karşıtı gruplar tarafından yürütülüyordu. Ancak bu gruplar arasında sol ve sağ milliyetçi Ermeni siyasi ve terörist grupların rolü oldu
Bu durum özellikle Settar Han'ın Tebriz'deki ayaklanması ve ardından Tahran'ın işgali aşamalarında belirgindi. Settar Han'ın Tebriz'deki ayaklanmasının liderliği ve organizasyonu, ayrıca silah ve personelin (Ermeni Fedaileri vb.) sağlanması Taşnaktsutyun, Hunçakyan partileri ve diğer Ermeni milliyetçi ve terörist grupların elindeydi. Meşruteçi ve Türk karşıtı Encümen-i Tebriz'in karargâhı da Ermeni mahallesindeydi.
Settar Han ve Tebriz Mücahitleri, Ermeni milliyetçi ve terörist grupların piyonlarıydı. Ermeni gruplarının temel amacı, Meşrute düzenini kurmanın çok daha ötesinde, Türk Kacar ve Osmanlı devletlerini devirmek ve bunların topraklarında Büyük Ermenistan'ı kurmak idi. Türk Tarih yazımında Settar Han’ın hayatının bu devresi Türk milletine ihanet diye kabul edilir. Bunun nedeni, Azerbaycan Tarih Yazımının Türk karşıtı İran - Paniranist, Ermeni, Oryantalist - Haçlı ve Rus - İstalinist tarih yazımlarının birleşimi olmasıdır.
Settar Han ve Tebriz Mücahitleri, İran Meşrute Hareketinin Türk karşıtı eğilimlerini gözlemledikten sonra ondan koptular. İngiltere'nin, Taşnakların ve Hınçakların müttefiki olan Encümen-i Azerbaycan'ın radikal meşrutiyetçilerine ve Azerbaycan Demokratlarına karşı bir tavır aldılar. Bir süre sonra Settar Han, Osmanlı İttihad-ı İslam'a ilgi duymaya başladı, Azerbaycan'ı İran’dan ayırıp Osmanlı Devleti'ne bağlamaya yöneldi. Bağır Han da Türkçülüğü benimsedi. Sonuç olarak, Türk karşıtı Meşruteçiler, Taşnaklar ve Encümen-i Azerbaycan'ın Tağizade, Haydar Han Emoğlu ve Esad Bahtiyari gibi lider konumundakileri, silahsızlandırma kisvesi altında Settar Han ve Tebriz mücahitlerini işgal ettikleri Tahran'a gelmeğe ikna ettiler. Ancak onları Atabek Parkı'nda pusuya düşürdüler ve 300'den fazlasını öldürüldü. İngiliz yanlısı Meşruteçilerin gözünde Tebriz Mücahitleri, sadece Türk Kacar Devletine karşı iç savaş çıkarmak ve Tebriz halkını aldatmak için kullanışlı bir araç ve piyon olarak görülüyordu. Ancak Türkçülüğü benimseyip Meşruteçilere karşı eğilimler gösterdiklerinde, gözden çıkarılabilir hale geldiler ve ortadan kaldırılmaları gerekti. Türk Tarih Yazımında Settar Han ile Bakır Han'ın hayatlarının İngiliz-Taşnak Meşrute Hareketine karşı çıktıkları bu ikinci evresi, övülmektedir. Ancak Taşnak yanlısı Azerbaycan Tarih Yazımında bu ikinci Türkçü evre büsbütün gizletilip sansürlenmiştir.