Sevgili okurlar, Abdullah Hoca’nın gelişinden sonra topladığı puanlar ile üçüncü sıraya yükseldik. Tabi ki daha önce kaybettiğimiz puanlar olmasa liderle aynı puanda ya da çok yakın puanda olabilirdik. İlk iki sıradaki takımlar puan kaybetmeyince aradaki fark bir türlü kapanmıyor.
Son yazımda yağlı güreş benzetmesi yaparak baş altında oynarız demiştim.
Üç puanlı sistemde yerimizi koruyup daha yukarılara da göz kırpabiliriz.
Ne var ki oynadığımız futbol bu açıdan pek de ümit vermiyor.
Seyircisi cezalı olan rakibimiz karşısında seyirci avantajı bizdeydi.
Öne geçmemize rağmen oyunu kontrolümüze alarak farka gitmemiz gerekirken bunu başaramadık. Özellikle ikinci yarıda yan pas ve uzun toplar dışında futbol adına ortaya bir şey koyamazken inisiyatifi rakip takıma bıraktık.
Rakibin atakları karşısında Uğurcan başarılı olunca üç puanı zor da olsa kazandık.
Sevgili okurlar Fenerbahçe ve Antep maçında oynanan futbola bir daha ulaşamazken oynadığımız bu futbol ile yerimizi de korumamız bir hayli zor olabilir.
Avrupa ve Türkiye Ziraat Kupası hedeflerine ulaşmak için futbol olarak mutlaka gelişmemiz lazım. Devre arası transferinde gidecek futbolcular yerine iyi futbolcular ikame etmek çok zor da olsa yapılmalı.
Eldeki kadro ve olası gelecekler ile gelecek yılın hem temelini atarız hem de bu yılki hedeflerimize ulaşırız.
Nitekim Abdullah Hoca ilk geldiğinde böyle bir uygulama ile takımı şampiyon yapmıştı.
Sonuç olarak Ankaragücü pozisyon itibariyle bakıldığında zor bir maçtı.
Bu bakımdan alınan üç puan çok değerlidir.
Hafta arası oynayacağımız Samsun maçı da aynı önemde ve de zor bir maç olacak.
Bu bakımdan da alınan üç puanın moral motivasyonu bu maçta da etkili olacaktır.
İyi futbol umutlarımızı ileriki maçlara bırakarak alınan üç puan için emeği geçenleri kutluyorum.
İyi haftalar.