Sevgili Okurlar, Türkiye Cumhuriyeti devleti, bazı şeyler eksik aksak gitse de sorunlarını çözerek bugünlere kadar geldi. Hem alt yapıda hem de üst yapıda Dünyanın gelişmiş ülkelerinde ne varsa bizde de var. Halkımızın son birkaç yıldır geçim sıkıntısı olduğu kesin. Şu da var, bankalar da vatandaşın 260 milyar dolar parası var.

Türkiye’nin merkez bankasında olan paranın bir buçuk katı!

Onlar için hayat ballı börek.

Kuşkusuz, emekli olan ve tek maaş alanların sıkıntısı devan ediyor.

Ancak şöyle bir gerçek de var, Devlet memuru olanlar ve çift maaş alanlar tatillerini İtalya’da ve İspanya’da geçiriyorlar.

Yunan adaları için kuyruğa giriyorlar!

Bu ülkede herkes sosyal devlet ve sosyal belediyecilik imkanlarından yararlansın, alkışlarım.

Sıkıntısı olanların sıkıntısını çözmek yine Devletin ve Hükümetin görevidir.

İtirazım lüks tüketim, savurganlık ve ayağın yorgana göre uzatılmamasınadır.

Sevgili Okurlar,

Türkiye sorunlarına müdahale eder. Biraz geçte olsa her sorununu da çözer.

Şimdi birinci mesele sokak köpekleriyle ilgili olan mesele.

İçinde sokaklardan toplama, aşılama ve tedavilerini yaparak sahiplendirmenin de bulunduğu yasa Meclis Komisyonundan geçti.

Geçerken de Ötenazi, yani hastalıklı köpeklerin itlafı yasadan çıkarıldı. Fakat hayvan severler yine de tepki veriyorlar.

Saygı duymak lazım, köpekler de can.

İtirazım, Gazze’deki 40 bin canı can yerine koymayan ve sokak köpekleri için sokağa dökülenlere.

İtirazım, kendi askeri şehit olduğunda tınmayan ama sokak köpekleri için  koşturanlara.

Dün sokak köpekleriyle ilgili yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum.

Kahramanmaraş caddesinin en işlek yeri.

Vakıfbank ATM’sinin önü.

Bir köpek ATM’nin önünde yatmış. Oraya kimse giremiyor!

Belli bir süre sonra, muhtemelen bankadan ATM devre dışı bırakılıyor. Hemen altta bankanın girişinde başka bir köpek.

Bir köpekte Vakıfbank ile Yapı Kredinin arasında yatmış sürekli nefes alıp veriyor..Ya susamış ya da ciddi hasta.

Bankaların önünde AK Parti’nin Trabzon il eski medya başkanı Ahmet Uğur Zihni ile karşılaştım.

Süleyman bey Trabzon’dan ayrılınca Dt.Zihni, siyaseti rölantiye almıştı.

Sohbet köpek meselesine geldi.

Şunu söyledi:

‘Av merakım var, rahmetli bacanağımdan Almanya’da bana köpek bulmasını istedim. Orada köpek edinmek para ile. 3 Çeşit köpek gösterdiler. Birisi ev köpeği, birisi av köpeği, diğeri de kırma ve yırtıcı köpek. Ben Av köpeğini almak istedim. Ekonomik gelirimden İşime kadar sorguladılar. Sonrasında ise ücret karşılığında köpeği aldım. Almanya’da, Avrupa’da hasta olanlara ötenazi yapıyorlar. Türkiye’deki sorun sadece hayvan sevgisi değil. Son yıllarda bütün şehirlere yayılan kedi ve köpek maması satıcıları ve onların arkasındaki sermaye.’

Sevgili okurlar, köpek sorunu sadece illerin ve ilçelerin sorunu da değil.

Köylerde de sürü halinde dalaşıyorlar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ilgili Bakanların kararlılığı kırılmamalı.

Sorun kökten çözülmeli.

Trabzon’da Bankalar caddesi ve kadın hali civarındaki köpekler toplanmalıdır.