Spor Müdürümüz Yahya Karabina ‘Abi  Trabzonspor Teknik Direktörü Nenad Bjelica ‘nın basın toplantısı var, orada bulunursan  iyi olur’ deyince spor servisinin bir diğer acar elemanı Salih Bıyık ve  stajer gençler Ayşe Sancak ile  Doğukan  Özkurt’la birlikte  Salih’in geç kalkan ancak kalkınca sorun çıkarmayan lakin masrafı hiç bitmeyen  yeni aldığı taksisine  binerek tesislerin yolunu tutup toplantının yapılacağı salonun ön sırasında  Turgay Beşyıldız’ın yanında yerimizi aldık.

“ Ooo abi hoş geldin’

“Geçmiş olsun, iyi görünüyorsun’ (Kısa bir süre önce mide ameliyatı geçirdim)  muhabbetlerinden sonra Hırvat Hocamız Can Karyağdı ve bence süper tercümen Ercan İldiz’le birlikte gelip  karşımızda yerlerini aldılar.

Bu yabancı hocaların  çoğu aynı..

Bizimkiler gibi önce anlatıp sonra soru beklemiyorlar.

‘ Toplantıyı siz istediniz, ne öğrenmek istiyorsanız sorun cevaplayayım’ mantığıyla davranıp direkt soru alarak başlıyorlar.

İlk soruyu Turgay sordu, hocamız cevapladı.

Bu arada genç bir arkadaş

ta bir şey  sordu.. Hoca verdi yanıtını.

Ben el kardırıp aldım mikrofonu, ‘Ben soru sormayacağım   bir tespit yapacağım diyerek özetle şunları söyledim..

Anlayabildiğimiz kadar hocamız mütevazı ancak, hırslı ve iddialı. Ayrıca illa da onu isterim,bunu da isterim ‘ diyerek kulübü bu günkü zor duruma düşürenle ilgisi yok.

 Bu açıdan Trabzon gerçeğine uygun birisi. Tekrar hoş geldiniz diyor, başarılar diliyorum.

Ben Trabzonspor’un kuruluş günlerine bir çocuk olarak tanıklık etmiş, attığı ilk golden, son gole kadar neredeyse tamamını izlemiş birisi olarak  hocamıza söylemek isterim ki; Trabzonlular için Trabzonspor 11 kişinin top oynadığı bir futbol takımı değildir.

O hayatındaki en büyük, en yüce, en kutsal bir değerdir.

Onurudur, gururudur, varlık sebebidir.

Ve hatta yaşama gayesidir.

Bu yüzden Trabzonspor, Trabzonsporluların mutluluk hormonudur.

O kazandığında başta Trabzon olmak üzere milyonlarca taraftarı mutlu olur,

Kaybettiğinde ise  insanlar evlerinden cenaze çıkmış gibi kahrolur, yıkılır..

                            ***

Elbette Trabzonspor’da her takım gibi yenilir.

Ancak asla teslimiyetçi olamaz.

Skor kaç kaç olursa olsun sonuna kadar inatla ve ısrarla tepkisini ortaya koyar.

Çünkü Trabzonspor haksızlığa ,adaletsizliğe  bir isyandır.

Anaların ak sütü gibi helal  başarılarla Türk futbolunun göndere bayrak çeken kahramanıdır..

Trabzonspor buralara rakip kim olursa olsun siperdeki eli tüfekli Amerikan askerlerine karşı  balta ile saldıran Kızılderililer gibi korkusuz bir anlayışla gelmiştir.

Ayrıca  konuşması ,yürümesi, yemek yemesi çabuk insanların, Fırtına lakaplı takımı Trabzonspor’da sahada buna uygun bir anlayışla oynamalıdır.

Öyle aldım geriden döndüm sağa,  verdim  tekrar geriye,   attım sola...

Rakip hücuma çıkarken kaptığım  öne yana oynasam pozisyon bulacağım  topla  santradan döndüm kaleciye …

‘Yenildik ama top yüzde şu kadar bizde kaldı’ gibi futbolun temaşa zevkini de  katleden mazeretlerin  olmadığı..

Yense de yenilse de üstün  mücadelesi ile tribünlerin bağrına basacağı bir Trabzonspor  için size güveniyor, böyle bir takım bekliyoruz..

Allah yardımcınız olsun..

Hoca bu sözlerim üzerine geldiğinden beri bunu şehirde gözlemlediğini, böylesine  taraftarı  olan Trabzonspor ile kendi anlayış ve hedeflerinin çakıştığını vurgulayıp bize de teşekkür etti.

Ve biz de iyi şeyler olacak diye umutlandık.

Aslında elimiz de mahkum.

Çünkü mutlu olmak için  Trabzonspor’dan başka fazla sebep  de yok.

Haydi Rastgele..