Adı; Paul Soyadı; Onuachu, Yaş;29 Boy;2,01
28 Mayıs 1994 tarihinde Owerri, Nijerya'da doğdu, İngiltere Championship takımlarından Southampton'da futbol kariyerine devam ederken Başkan Ertuğrul Doğan tarafından kiralanarak Trabzonspor’a kazandırıldı. Birçoğu yazarçizerler taraftarlar sosyal medya hesaplarından Onuachu’nun boyunun uzun olmasından dolayı Trabzonspor’un Basketbolcuya değil santrafora ihtiyacı var diye yazılar yazıp tepkilerini dile getirmişlerdi. Ama kazın ayağı hiç öyle olmadı. Onuachu bir oynadı pir oynadı. Attığı gollerle Bordo-Mavili takımın santraforu benim dercesine kendisini eleştirenlere iyi bir ders verdi. Son oynanan Konyaspor maçında sırtı kaleye dönükken, topuğu ile topa öyle bir estetik hareketle vurdu ki, top iki rakip arasından ve kaleciyi de kontrpiyede bırakarak gol oldu. Bu hareketle attığı gol dünya futbolunda ender görülen bir hareketti.
Onuachu’nun en büyük avantajı kendini tanıması. Onun için de yeteneklerine güvenip, fizik gücünü artırdı. Trabzonspor’a erken adapta oldu. Attığı gollerle tüm taraftarların sevgilisi haline geldi. Kendine has bir stili var. Çabuk karar veren, rakip kaleyi düşünen ve topa sert vuran bir santrfor. Fizik gücü artınca yetenekleri de ortaya çıkıyor. Çok çabuk mesafe kat ediyor, rakipleri de onun ardında kalıyor. Topla adam geçmesi, topa sahip olması, rakibe top kaptırmaması fizik gücünü ortaya koyuyor. Onuachu santrfor olarak çok başarılı, her pozisyonda topa vurabilen bir golcü. Üst düzey bir teknik, pivot santrafor ve mücadelesiyle de rakibe korku salıyor. Attığı golün yaptığı asistin yanı sıra girdiği mücadelelere bakınca görüyoruz ki Onuachu tam bir dava adamı. İkinci yarıda sahneye çıkan yine Onuachu, Konyaspor karşısında işi bitirmenin ustası. Onuachu sezon sonuna kadar böyle devam ederse belki İngiltere’nin en iyi takımlarına transfer yapar. Trabzonspor taraftarı Nijeryalı oyuncuyu çok seviyor. Gitmesini istemiyor. Onuachu da gelecek sene için Trabzonspor’da kalmaya sıcak bakıyor. Top Başkan Doğan’ın ayaklarında.. Başkan Ertuğrul Doğan ne edip eyler Onuachu’yu Trabzonspor’a kazandırır..
BİR ZAMANLAR MAZİYE BAK!
Ne oldu benim cıvıl cıvıl adeta ışıldayan şehrime? Kıran mı girdi? Kasırga mı vurdu? Tusunami mi aldı götürdü? Karabasanlar mı bastı? Ne oldu sahi? Sessizliğe büründü. Çıt çıkmıyor. Yaprak kımıldamıyor.
Futbolla yatıp futbolla kalkan bu şehre ne oldu, sahiden? Nerede, 1977 ve 84 yılları arasındaki sabaha kadar o şaşalı süren eğlenceler? Fenerbahçe maçı öncesi Hüseyin Avni Aker Stadyumu etrafında sabaha kadar bilet kuyruğuna giren, Sarı-Lacivertli tabutu omuzlarında mahalle mahalle gezdiren o enerjik taraftarlar nerede? O yıllarda Fenerbahçe, Trabzon’a geldiğinde Özgür Otel’de kalırdı. Sarı-Lacivertli tabut kamp yapılan otele taraftarlar tarafından getirilip sabaha kadar burada eğlence yapılırdı. 1970'li yıllarda Trabzonspor-Fenerbahçe maçları öncesi tam bir şölen yapılırdı. Bu şölenlerin fikir babası da Osman Çiğeroğlu idi. Onun deyimiyle ''Aramızda 35 lira toplar, bir yüzü Bordo, bir yüzü Mavi Çin ipeği kumaş alır, kestiğimiz kumaşları iki çıtaya geçirir, bunları yapmak için de bir hafta uykusuz kalırdık.
Konstantin Yavuz ile Celal Bektaş da iddiaya girer, iddiayı kaybeden Konstantin Yavuz da Bordo-Mavi kumaşları çıtalara geçirir, sonrasında da Avni Aker'de 500’ü aşkın taraflar ile şölen düzenlerdik. Maraton tribünü ve stat hatta bu şehir şölenden nasibini alırdı. Önce Atatürk, sonra Şampiyon Trabzonspor, sonra da Faroz yazardık. Bunun yanında Trabzonspor için bestelediğimiz 1976 yılında yıkılmaz kale gibi şiirini de okurduk. Biz böyle âşıktık takımımıza.’’1978-79 sezonu öncesi Ali Kemal Denizci’nin Fenerbahçe’ye satılmasını protesto etmek amacıyla Türkiye’de ilk kez bir futbolcu için yürüyüş yapılan bu kentte herkes artık kabuğuna çekildi. Artık silkinip yeniden küllerinden doğma zamanı geldi de geçiyor bile.
CUMHURBAŞKANIMIZA SESLENİYORUM
1954 Kelkit Belediye Spor Onursal Başkanı ve Ariana Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akın geçen hafta içinde ailesi ile birlikte özel arabası ile yurt dışına çıktı. Buraya kadar her şey güzel, ne olduysa dönüşte oldu. Edirne Kapıkule’den içeriye girmeye sıra geldi mi iş insanı Murat Akın her Türk vatandaşı gibi sıkıntılar yaşadı. İş insanı Murat Akın, Kapıkule’de yaşadıklarını kaleme alarak biz de noktasına virgülüne dokunmadan köşemizde yayınlıyoruz;
“Edirne Kapıkule sınır kapısından daha öncede giriş çıkış yapmıştım ama 9 Kasım ve 12 Kasım günlerinde yaşanan olayları kabullenmek mümkün değil. Kapıkule Gümrük Kapısında halkın gurbetçinin kaderi çalışan memurların eline terk edilmiş durumda. İster yaşlı ister genç ister zengin ister fakir ister hayırsever ister kendi halinde olsun memur kafasına göre X-Ray’a yönlendiriyor ki yaşı 80-90 olan uzun steyşın gümüş rengi Mercedes takside 4 kişi indi ikisi bayan ikisi erkek ama yaşları oldukça fazla araçta ne var ne yok her şeyi indirdiler ki ayakta duracak halleri yok beli bükülmüş zavallı insanlar saatlerce beklemeleri yetmezmiş gibi bir de bagajda ne var ne yok Kapıkule Türkiye girişinde indirdiler ve tekrar yüklettiler memura bir şey soruyorsun burnundan kıl aldırmıyor saat 13:40 yönlendirdiler gece saat 21:00 civarı sıra geldi ve kimse bir şey söyleyemiyor bir şey soruyorsunuz sanki potansiyel suçlu gibi tabiri caizse it yerine koyuyorlar o soğukta bir otobüs firması ismini yazmak istemiyorum full dolu yaşlı başlı insanları indirdiler oturacak yer yok çay içecek yer yok soğuk betonların kaldırımların üstüne oturmuş tir tir titriyorlar. Açık alan tuvaletler dersen eski kahvehane tuvaletleri gibi yazık hem de çok yazık. Bulgar polisinde bu zulüm yok. Ne sorsanız bilgi veriyorlar ömrümün yarısı yurt dışında geçti ama son 2009-2022 ve 2023’te yaşadıklarımı asla unutmayacağım. Hatta yakında çıkacak kitabımda da yayınlayacağım!
Şimdi birileri yanlış anlar acaba kuyruk yarası nedir kim ne anlarsa anlasın hiç önemli değil bir tuşa bir işarete bakıyor. Doğru X-RAY ancak memur diğer memura işaret ediyor alın şu aracı diye şu çok sert konuştu bekletin herkes duyuyor araç X-Ray cihazından çıktı tertemiz şahıs niye bekletiyorsunuz bırakın gitsin o adamın işi çok diye cevap veriyor ardından araç sahibi X-Ray bitti gidebilir miyim soruyor sivil memur hayır bekle kapat aracı X-Ray çıkar valizlerini araca yerleştir bekle ve 15 dakika daha beklettikten sonra tartışma başlıyor neden bekletiyorsun bir şey mi var? O memur var ki beklettim ee ne var hiç bir şey yok temiz kime gideceksen git şikâyet edeceksen et bana kimse karışamaz, ayrıca tekrar çıkışa geldiğinizde bagaj onayı yok X-RAY bakıldı onayı düşürülmemiş, geri dön 101 nolu kapıya tekrar dön git orada sarışın sivil bayan oturmuş sert bir şekilde hakaret edercesine soru sorana benim işim var başka yere git sadece ben mi çalışıyorum diyor kimse yardımcı olmuyor. Hakaretin bini bir para. En az 30 dakika da oralarda oyalıyorlar X-RAY bitti şuraya git düşüm yaptır, bagaj onayı al deseler 1-2 dakika ama çıkış kapısına gidiyorsun memur hop geri döndürüyor oradan tekrar geri dön sıraya gir. Kısaca dalga geçiyorlar, uğraştırıyorlar. Araç sıfır alınmış 2026’ya kadar muayenesi var bu aracın muayenesi yok diyor. Tartışma başlıyor. Ruhsatta yazıyor 2026 bu araç ve plaka iç işleri bakanlığı veriyor diyor şahıs memur ben bilmem muayene yok ve bir müddet bekledikten sonra çıkabilirsin diyor daha bunun gibi neler var! Bir de 30 dakika kimse yok, çalışanlar keyfe kafi çalışıyor, kimse karışamıyor.. Bu anlattıklarım kameralarda kayıtlıdır. İncelenirse her şey harfi harfine noktası noktasına doğru olduğunu göreceksiniz!! Bu halk sizi seviyor Sayın Cumhurbaşkanım. Halkını memurlara ezdirme, oradaki insanlar acaba bunlar da bir şey mi var nedir bunların suçu halkın gözünde suçlusun. Reisim lütfen bu Kapıkule’de görevli polis ve memur her kim varsa halkını ezdirme. Daha önce de Cimer aracılığı ile size yazmıştım ancak sonuç yok. Şayet bir sorun varsa kişi veya kişilerde bunu daha basite indirgemek için lütfen bütün giriş çıkışlara X-RAY yerleştirin herkes geçsin. Kaçakçılık veya diğer suçlar da önlenmiş olur. Ayrımcılık yapmadan her araç X-Ray cihazından geçsin kim suçlu ise ya da yanlış bir şey yapıyorsa yakalansın. Allah rızası için halkını ezdirme Reisim. Bunca işinizin içerisinde sizi meşgul etmek istemem, siz bizlerin baş tacısınız ancak bu Türkiye’mizin kanayan yarası haline gelmiştir. Buna bir çare düşünün ve ancak yaparsa Recep Tayyip Erdoğan yapar. Bir kez daha gösterin siz asla haksızlığı sevmeyen Allah korkusu olan fakiri zenginden köylüyü şehirliden ayırmayan bütün insanlığın çaresisin. Bütün Müslüman alemi sizden medet umuyor. Tek derdi halkı vatanı olan Reisim, Allah yar ve yardımcınız olsun.” (MURAT AKIN)
KESKİN'E YENİ GÖREVİNDE BAŞARILAR DİLERİZ
Trabzon ve Trabzonspor sevdasını en iyi gurbette yaşayan insanlarımız bilir. Bu insanlarımızın içlerine Bordo-Mavili renkler kazak örer gibi veya makinede falına dokunur gibi işlenmiştir. Trabzonspor galip geldi mi gurbette yaşayan Trabzonspor sevdalıları güne neşeli başlar. İşlerine yüzleri gülerek gider hele de mağlup oldu mu önlerinde durana aşk olsun. Bunlardan bir tanesi yıllarca Ankara’da yaşayan kapısı her daim tüm hemşerilerine açık olan sevecen güler yüzlü, kibir desen hiç olmayan bir isim... Gerçekten mükemmel bir dost, sözünü esirgemeyen, yürekli biri..
O okyanus yürekli bir adam… Kapısı herkese açık, mesleğini her zaman layıkı ile yapıyor, çok özel bir insandır... Kimden bahsediyorum tabii ki Trabzonspor kongre üyesi Akçaabatlı hemşerimiz Taner Keskin, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Tersaneler ve Kıyı Yapıları Genel Müdürlü Genel Müdür Yardımcılığı görevine atandı.
Anavatan Partisi eski il Başkanı Esat Keskin'in oğlu olan Taner Keskin daha önce Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nda Denizcilik Genel Müdür Yardımcılığı görevini yapmıştı. Geçmişte başarılı kamu görevi yapan Akçaabatlı hemşerimiz Taner Keskin'in iki yıl aradan sonra tekrar yeni görevine dönmesi Trabzon’da büyük sevinç yarattı. Trabzonspor aşığı olan Genel müdür yardımcı Keskin’in yeni görevinde de başarılı olacağına inanıyoruz. Taner Keskin'e yeni atandığı görevinde başarılar dileriz.
BİZ VOLEYBOL ÜLKESİYİZ
Türkiye Voleybol Federasyonu ve Trabzonspor kongre üyesi Serkan Pulat, Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif Üstündağ’ı makamında ziyaret etti.
Ziyarette Voleybol Milli Takımımızın olağanüstü başarıları ve ülkemizde özellikle altyapılarda voleybolun gelişimi ve geliştirilmesi yönünde yapılabilecek diğer konular ele alındı. Öyle görünüyor ki önümüzdeki dönemde “Biz Voleybol Ülkesiyiz” sloganı daha da hayat bularak ülkemizin dört bir köşesine yayılacak ve daha nice başarılarla birçok şampiyonluklar yaşayacağız. Spora ömrünü adayan Sayın Serkan Pulat gibi insanlar var oldukça ülke sporunun geleceği emin ellerdedir. Hem işinden, hem zamanından yeri geldiğinde de ailesinden bile fedakârlık yapan değerli spor adamı Serkan Pulat, başkanımız Mehmet Üstündağ ve yönetim kurulu kısa zaman içerisinde voleybol büyük başarılara imza attılar. Ayaklarına taş değmesin. Başarılarının devamını dilerim.
YEŞİL TRABZON
Fotoğraf Kavakmeydan mahallesinden, Trabzon Lisesi’nin ve Numune Hastanesinin olduğu bölgenin 60’lı yıllarına ait fotoğrafı. Şehrin dokusunun nasıl bozulduğu ve ne hale getirildiğinin belgesi niteliğinde.
Şehirleşme tamam güzel de be kardeşim yaşam alanı denen de bir şey var, hiç mi dikkate alınmaz? Yemyeşil Trabzon’da yağan yağmur toprağa değmeden denize ulaşıyor, bu geçmişten günümüze yöneticilerin ayıbıdır. Nasıl olsa hesap soran yok diye şehrin çehresi bu kadar bozulabilir mi..??!! Fotoğrafa bakınca karşıda deniz tarafında görünen yer Numune Hastanesinin yeri hemen yanında da Trabzon Sultanisi (Trabzon Lisesi), sol tarafta kalan bölge Yavuz Selim sahası ve Avni Aker Stadyumu’nun olduğu bugünkü Millet Bahçesi, nereden nereye… Sadece burası değil, şehrin neredeyse tamamındaki gelişim niyetli yapılan değişimler maalesef şehrimizi yaşanmaz hale getirmiştir. Millet Bahçesi dediğinizi duyar gibiyim… O konuya hiç girmeyeyim, şehrin kalbi söküldü, yerine “Haule bişe” yapıldı deyip susayım…