Bir beladır almış başını gidiyor. Serbest piyasa ekonomisi diye bir şey uydurmuşlar. Bu sistemde ne ahlak ne de erdemli bir davranış var. Varsa yoksa cep doldurmak başkada bir şey yok.
Önce birkaç örnek vereyim sonra konuyu detaylandırırım. Pandemi de ev kiraları ve ev fiyatları bire beş oranda zamlandı. Ev sahipleri evleri için akıl tutulması paralar istemeye başladı. Esnaf ticaret mallarına bire on fiyat vermeye başladı. Paramız artık bir şey almamaya başladı. Yani sizlerin anlayacağınız ülkemde gizli bir devülüyasyon oldu. Devletimiz evi olmayan vatandaşlarımız için olmazsa bir tane evleri olsun düşüncesiyle sıfır altmış beşle kredi sağladı ev sahipleri hemen evlerini en az dört yüz beş yüz bin lira oranlarla artırdı. Tüm bu artışlarda tutundukları dal serbest piyasa ekonomisi var. İstediğimiz gibi fiyat artışı yapabiliriz.
Durum böyle değil. Devlet akıl tutulması artışlarda pazara müdahil olabilmeli. Biz buna narh diyoruz. Yani fiyat artışlarında fiyatların makul bir seviyeye çekilmesi. Doğru olanda budur. Bakınız büyük bir deprem yaşadık. Fırsatçılar ev kiralarında uçuk fiyatlar istedi. Bir örnek daha vereyim ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır. Deprem olmuş. Battaniyeler yüz lira iken hemen iki yüz elli TL yaptılar. Bunun ne akılla ne imanla bağdaşır bir yanı yoktur. Sığındıkları liman burası serbest piyasa ekonomisi istediğimiz gibi fiyat verebiliriz. Veremezsin kardeşim. Bu davranışını nasıl açıklayacağız?!
İslam ekonomisinde fiyat artışında belli bir oran yoktur. Tüccar akılla ve karını da düşünerek belli bir kar oranı koyar ve öylece malını satar. Burada önemli olan tüccarın akıl ve insafına bağlı olarak kar haddi koymasıdır. Eğer belli bir oranın üzerinde ve doğal afetler gibi sıkıntılı günlerde çok yüksek fiyat artışı yapıldığında Pazar çavuşu dediğimiz kişiler pazara müdahil olurlar ve fiyat artışlarının önüne geçerler. İşte narh buna diyoruz. Pazarda fiyatların makul bir seviyeye çekilmesi. Buna uymayanlar derhal esnaflıktan el çektirilir. Bir daha da esnaflık yaptırılmaz.
Benim anlamadığım tüm bu nahoş işleri ben Müslüman’ım diyen insanlar yapmakta. Ben Müslüman’ım diyen bir kişi bunu nasıl yapar inanın bana izanım anlamakta zorlanmaktayım. Müslüman böyle yapmamalı. Yapamaz. Müslüman’ım diyen kimseler bu işleri yaptığından dolayı insanlarımız İslam’dan soğumaya başlamış durmadadır. Bu ateistler deistler niye çıkar anlıyor musunuz?! Örnek olamadığınızda dolayı gençlerimiz ve yetişkinlerimiz akın akın İslam’dan uzaklaşmaya başladı. Bir de bu sıkıntı başımıza çıktı. Bunca sıkıntımızın yanında bir de bunla uğraşacağız.
Peygamberimiz konuyu ne de güzel özetlemiş;” Adil, hakkaniyete dikkat eden Müslüman tüccar Peygamberlerle Sıddıklarla Salihlerle beraberdir.” Konuyu peygamberimiz bir cümleyle özetlemiş. Adil tüccarlar kazanmıştır. Hem dünyası hem de ahretini kazanmıştır. Daha ne adına bunca haksız kazanç peşinde koşma inanın bana biraz akıl noksanlığından kaynaklanmaktadır.
İslam alimleri konuyu özetliyorlar; Prof. Dr. Hayrettin Karaman Hocam;” Bu deprem değil. Küçük bir kıyamet. Ya Rab! Günahımız çoktur. Bizleri affet.” Prof. Dr. Nihat Hatip oğlu Hocam; “ Toplumsal tövbe etmemiz lazım gelmekte.” Sıkıntıyı görenler görüyor. Aman dikkat. Gittiğiniz yol yol değil.
Yaşasın İSLAM EKONOMİSİ…