Maç yazıma geçmeden önce bazı Şenol Güneş düşmanlarına bir şeyleri hatırlatmak istiyorum. Geçmiş yıllarda Şenol Hocanın neler yaptığını, nasıl futbol oynattığını çok iyi bilen biriyim.

Şenol’un geldiği günden beri ona takık olanlara karşı ben de bu takım düzelecek iyi de futbol oynayıp devre arasından sonra üst sıralara tırmanacaktır dediğim o günden bu güne kadar hala sözümdeyim.

Bakın 1996’da kata külle ile 2011’de şike ile elimizden alınan şampiyonluklarda Trabzonspor en iyi futbol oynayan takımdı. Bunun yanında milli takımı dünya üçüncüsü yapan ve daha sonra Beşiktaş’ı 2 yıl üst üste şampiyon yapan da sizlerin çamur attığı Şenol Güneş değil miydi?

Benim söylemim hocanın geldiği günden beri onu eleştirip yerden yere vuran eyyamcılara.

Bu tip insanlar kendi öz evlatlarına adeta kin ve nefretle bakıyorlar. Sosyal medyada olsun, çay ocaklarında olsun, habire dedikodu yapıp kendi çocuklarımızın başarılı olmasını bile neredeyse istemeyip kendilerine sosyal medyada üç beş kişinin şakşakçılık yapmasını bir övünç sayan kendini bilmezlere hatırlatma yapayım diye bu yazıyı yazmayı kendime vazife bilerek yazımı yazdım.

Başarısızlık bizim gibi Trabzonspor sevdalılarını kahreden bir duygudur. Bakın bu yazımdan bir paye çıkaracaklar şunu iyi bilsinler ki bugüne kadar hiç kimseden bir menfaat beklemedim ve beklemem de.

Ben Şenol’la Trabzonspor’da birlikte futbol oynadım. İlk şampiyonluklara beraberce katkı sağladık. Onun için de kötü giderse eleştiri yaparım ancak kırıcı olarak değil de Trabzonspor’un menfaatine göre eleştirimi yapmaya kimsede mani olamaz. Bu böyle biline…

Evet geçen hafta çok iyi futbol ile birlikte farklı bir skorla Antalya’yı geçen Trabzonspor, bu haftada evinde Sivasspor ile oynuyor. Şenol hoca geçen haftadaki kadroyu bozmayarak aynı 11 ile bu maça çıktı. Sadece Cham yoktu. Savic’te haftalar sonra kadroya alınarak kulübede ki yerlerini aldılar. Maça Trabzonspor iyi başladı demeyelim de golle başladı diyelim. Daha dakikalar 5’i gösterirken Eren’e yapılan faulü Visca kullandı, Batahov da bu topa kafayla vurarak takımını öne geçirdi.

Golden sonra Sivas bir az olsun canlanmaya başlayıp sahamıza gelse de tehlikeli olamadan biz ikinci golü bulduk. 13’üncü dakikada Charisis’in hatasını yakalayan Mendy, topu Banza’yla buluşturdu o da güzel bir kafa vuruşu ile topu Sivas ağlarına gönderdi. Sivasspor, 25’inci dakikada Manaj ile gole yaklaştı, Uğurcan bu atağı da kornerle önledi.

Dakikalar 31’i gösterirken 100’üncü asistini yaparak dalya dedi. Ozan’a yaptığı bu asistle o da Sivas ağlarını havalandırdı ve takımını 3-0 öne geçirdi. Devre de bu skorla sona erdi.

İkinci yarıya Trabzonspor aynı 11 ile başlarken Sivasspor’da oyuna Tolga dahil edildi. 46’ncı dakikada bu oyuncu Visca’ya faul yapınca hakem penaltı noktasını gösterdi fakat Banza’nın atışını Nikolic kornere çelerek önlemiş oldu.

62’nci dakikada Visca’nın şutunu yine Nikolic, üst direkten dışarıya attı.

66’ncı dakikada yine Visca kaptığı topu yine şutla sonuçlandırdı ancak top auta gitti.

Bu dakikalardan sonra Trabzonspor oyunu rölantiye alınca Sivasspor biraz daha bizim yarı sahamızda görünmeye başladı ancak bu görünmeden hiçbir gol pozisyonu da çıkmadı.

86’ncı dakikada yaşlı kurt Nwakaeme, çalımlarla getirdi Lundstram’a topu attı, onun da şık vuruşu 4’üncü golü getirdi. Bu da maçın skorunu tayin etmiş oldu. Daha önceki yazılarımda da belirtmiştim, bu takıma Şenol Güneş yine iyi futbol oynatacak diye. Şimdi benim yanılmadığımı eleştirenler anlasın. Takım olma dediğin işte böyle olur. Bakın iki yaşlı dediğimiz, Nwakaeme ve Visca geriye gelip beklerine yardım ediyor. Demek ki istenildiğinde bunlar yapılıyorsa bunu yaptıran da yapanları da alkışlamak lazım diyorum. Trabzonspor’da herkes koşuyor herkes elinden geleni yapıyorsa takım olduk demektir.