Türkiye’nin çok değerli Hukuk adamları vardır. Meslek yaşamımızda onların bir çoğu Trabzon’dan geldi geçti. Cumhuriyet Başsavcıları, Ağır Ceza Reisleri Adalet Komisyonu Başkanları Asliye Ceza Hakimleri Ve Basın Savcıları.

Gazeteci-Hukukçu çizgisinde onlarla diyaloglarımız seviyeli ve verimli oldu.

Bazıları Trabzon’u memleket belledi, burada çalıştı, burada öldü, burada defnedildi,

1980’li yılların sonunda  muhabirken Trabzon cezaevini adeta üretim atölyesine çeviren Başsavcı Nizam Harut ve sonrasında onun üzerinde Başsavcı ile  çalıştık.

Dün de Gazetemizin Genel Müdürü Zihni Ağırman ve Yazı İşleri Müdürü Bahattin Baştürk ile Trabzon Cumhuriyet Başsavcısı Sedat Çelik’i ziyarete gittik.

Maşallah, genç, bilgili,  basını kentin sorunlarının çözümünde  Lokomotif olarak gören bir hukuk adamı..

Rize Derepazarı’ndan.

Trabzon 9.görev yeri.

Trabzon basınının sıkı takipçisi.

Basını özetlerken, ‘Basını doğru bilgilendirirsen, toplumu da doğru bilgilendirmiş olursun. Basın eksik bilgi  almamış olur. Trabzon’da  basınla aramızda böyle bir diyalog var. Trabzon’da basın kentin sorunlarının çözümü vc kentin ufkunu açma yönünde bir çaba içinde.’

Her yıl basın buluşmalarını yapacağını ifade eden Başsavcı, Trabzon’un asayişini çok önemsiyor:

‘Veriler Türkiye’nin güvenli illerinden birisinin de Trabzon olduğunu gösteriyor. Uyuşturucu ile ilgili bir sıkıntı söz konusu. Onu da çözeceğiz. Burada ailelere ve tüm bireylere şunu söylemek istiyorum. Güvenlik birimlerine, yargı mensuplarına yardımcı olunmalı. Bir telefon, bir ihbar yeterli. Gerisi bizim ve kolluk kuvvetlerinin  işi.’

Cumhuriyet Başsavcısı sosyal faaliyetlere de yakın.

Trabzon’da Trabzonspor maçlarını, Rize’de ise Rizespor maçlarını kaçırmamaya çalışıyor.

Trabzon ile ilgili olarak hem tespitleri hem de uyarısı var:

‘Trabzonspor taraftarlarındaki tutku çok farklı. Trabzonspor yendiğinde çok mutlular, yenildiğinde ise psikolojik olarak çöküntüdeler. Bunun bir ortasını bulmak lazım. Bütün yaşam Trabzonspor olmamalı. Trabzonspor taraftarları takım yenildiğinde de küsmemeli, sahip çıkmalı.’

Başsavcı Sayın Çelik’in tespitleri önemli.

Yıllarca hep tartıştık, yazdık, Trabzonspor büyük marka.

Ama bu marka bazen Trabzon’un elde edebileceği kazanımları bile engelliyor.

Oysa enerjimizin bir kısmını da farklı alanlara ayırmalıyız.

Trabzon’da büyük bir işsizlik var.

Bu işsizlik oranları yarın önümüze farklı olumsuzluklar olarak çıkabilir.

Biz içerde Trabzon’dayız ve bunu göremiyor olabiliriz.

Dışardan gelen bir göz çok daha net tespitler yapabiliyor.

Trabzonspor’u seveceğiz, destekleyeceğiz

Ama tüm yaşamımızı Trabzonspor’un üzerine inşa etmeyeceğiz.

Tüm yaşamımız Trabzonspor yapar ise hem şehre hem de  kendimize haksızlık ederiz.

Çünkü, Trabzonspor bazen coşku ve gururdur

Ama çoğu kez ömür törpüsüdür!