1991’de eski SSCB’nin yıkılıp ortadan kalkmasıyla yepyeni devletler çıktı ortaya. Onlardan beşi de Türk cumhuriyetleriydi. Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan adlarını taşıyan bu devletler Rusya’nın yetmiş yıllık esaretinden kurtulup özgürlüklerini ilân ettiler. Bu durum biz Türkleri çok sevindirdi. Zira uzun yıllardan beri bu güzel günleri düşlüyorduk. Türk kökenli milletlerin esaretlerinin son bulmasını istiyorduk. Rabbim onlara da bağımsız yaşamayı nasip etti. Artık bayrağımız değil, bayraklarımız var.
Türk kökenli devletler (Türk Cumhuriyetleri) uzun yıllar Rusya’nın tahakkümünde, bağımlı yaşamaya alıştıkları için, bağımsızlıklarının ilk yıllarında ayakta durmakta zorlandılar. Fakat bunlardan birisi olan Türkmenistan çok çabuk toparlanarak kısa zamanda büyük atılımlar gerçekleştirdi. Bu devletin başında SSCB zamanında komünist partide görev yapmış tecrübeli bir isim vardı. Türkmenbaşı’ndan başkası değildi bu. SSCB dönemindeki görevinden dolayı ilk yıllarda kendisine şüpheyle bakıldıysa da kısa zamanda kendisini ispatladı. Türkmenbaşı, Türkmenistan için büyük bir şanstı. Kaybı da o derece büyük oldu.
Üç sene ekmeğini (çöreğini) yediğim, suyunu içtiğim, havasını soluduğum gönül coğrafyamızdır Türkmenistan. Resmî adı Türkmenistan Cumhuriyeti olan ülke, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği (SSCB)’nin dağılmasıyla 27 Ekim 1991’de bağımsızlığını kazanmıştır. Türkmenistan’ın kuzey komşusu Kazakistan, yine kuzey ve kuzeydoğu komşusu Özbekistan, güneydoğu komşusu Afganistan, güney komşusu ise İran’dır. Ülke batıdan Hazar Gölü ili çevrilidir. Ülkenin yüzölçümü 488.100 km karedir. Türkmenistan'da Karakum Çölü 350.000 km²'lik alanı kaplamaktadır. Ülkenin nüfusu altı milyon civarındadır. Topraklarının genişliğine nazaran ülke nüfusu azdır. Kilometre kareye düşen insan sayısı sadece 11’dir. Günümüzde, nüfusun % 94,7'si Türkmenlerden oluşurken, nüfusun kalan kısmını Ruslar, Özbekler, Kazaklar, Ermeniler, Azeriler, Tatarlar, Persler ve Uygurlar oluşturmaktadır.
Nüfusuna göre fevkalâde geniş olan Türkmenistan topraklarının yaklaşık % 3,5’i tarım alanı, % 17’si otlak, kalanı ise otlak olarak kullanılabilen çöl veya tamamen çöldür. Ülkenin başlıca akarsuları Aral Gölü’ne dökülen Ceyhun (Amuderya), güneydeki dağlardan doğup Karakum çölünde kaybolan Murgâb ve Tecen (Herîrûd), Hazar’a dökülen Artek’tir.
Türkmenistan’ın en önemli yer altı zenginliği, çok kaliteli bir içeriğe sahip olan doğal gazdır. Ülkede çıkan gazın yüzde 80'i yurtdışına gönderilmektedir. Rusya ve İran başlıca ithalatçılar arasındadır. Türkmenistan Orta Asya ülkeleri içinde en fazla doğalgaz rezervine sahip ülkedir. Türkmenistan 2008 yılında, doğalgaz rezervlerinin saptanması konusunda İngiliz Gaffney, Cline & Assocites şirketini görevlendirmiş, bunun üzerine yapılan araştırma sonucunda; Güney Yolöten-Osman yatağının dünyada dördüncü büyük rezerve sahip olduğu saptanmıştır. Türkmenistan'ın tespit edilmiş 2,9 milyon m³ doğalgaz rezervi bulunmaktadır. Bu rezervle Türkmenistan dünyada dördüncü ve Orta Asya ülkeleri arasında ilk sırada bulunmaktadır. Bu doğal zenginlikler şüphesiz ki Türkmenistan’ın elini güçlü kılmaktadır.
Yarınlara büyük umutlarla bakan kardeş cumhuriyetimiz Türkmenistan’da karasal iklim hüküm sürmektedir. Yazları kurak ve sıcak; kışları ılık, bazen soğuk; gece gündüz arasında sıcaklık farklılığı fazladır. Petrol, doğalgaz, enerji, elektrik, pamuk, tahıl ve diğer tarım ürünleri ülkenin önemli gelir kaynaklarıdır. Güneyde Kopet Dağları İran’la olan tabiî sınırı çizer. Doğuda Köytendağ, batıda Balkan Dağları bulunur. Ülke sınırlarının toplam uzunluğu: 3.736 km’dir. Türkmenistan Türkiye’den yaz saati ile 2, kış saati ile 3 saat ileridir.
Türkmenistan’da şahsına münhasır bir başkanlık sistemi vardır. Ülkede otoriter bir yönetim anlayışı hâkimdir. Başkanın çok geniş yetkileri bulunmaktadır. Bu yetkiler Niyazov zamanında neredeyse sınırsızdı. Ülkenin ana dili, Türkiye Türkçesinin de kökenini teşkil eden Türkmencedir. Halkın yüzde 88’inin Müslüman olduğu Türkmenistan’da Müslümanların çoğunluğu Sünnî ve Hanefî’dir. Az sayıda Şiî vardır. Nüfusun yüzde 10’u (Rus kökenliler) Ortodoks Hıristiyan’dır. Yetmiş sene boyunca Rusların baskısıyla Kiril alfabesini kullanan Türkmenler, 1993 yılından beri Lâtin alfabesini kullanmaktadır. Ülkenin para birimi manattır.
Kadim bir Türk yurdu olan Türkmenistan’ın başkenti, çölün ortasında bir vahayı andıran ve biblo gibi estetik duran şirin Aşkabat’tır. Ülke idarî açıdan beş vilayete ayrılmıştır. Bunlar Ahal, Balkan, Merv (Mari), Daşoğuz ve Lebap’tır. İdarî açıdan bu vilâyetlere bağlı şehirler de vardır. Bunlar içerisinde Köhne Ürgenç, Daşoğuz ilinin sınırlarında bulunan ve Ceyhun Nehri'nin güney kıyısında yer alan Ortaçağ harabelerinin bulunduğu kadim bir şehirdir. Burası 2005 yılında UNESCO tarafından dünya miras listesine alınmıştır.