Bayılırız kuru kuruya hamaset yapmaya, huyumuz kurusun… Lafa gelince, “vatan – millet – sakarya”; icraata gelince “foss”..
Daha şunun şurasında kaç hafta önce; güya divanlarından karar çıkartmışmışlar da Süper Kupa Finali’ni Arabistan’da oynamayacaklarmış…
Bak sen… Ne oldu?
Büyükekşi, “bitti iş” dedi, herkes sus pus…
Nerede kaldı “Cumhuriyet’in 100. Yılı”? Hikaye…
Zaten başkanların aklı, Cumhuriyet’te falan değildi, onlar gelecek Euro’lara takılmıştı… Enerji, camialardan yükseldi, onlar da yarım ağızla, göstermelik şovlarla “mış gibi” yaptılar..
TFF’nin Başkanı, “İkisinin de haberi vardı. Gidilecek” dediğince sesleri çıkabildi mi? Çıkamaz.. Belli ki hem onaylamışlar hem de talimatın nereden geldiğini biliyorlar…
İkisi böyle de diğerleri farklı mı? “Sümme haşa…”
Al onları, vur diğerlerine…
Sahi futbol aleminde birileri, birilerine “omurgasız” diyordu değil mi? Kim, kime diyorsa haklıdır… Boğaz seçmeye gerek yok… Zira mal meydanda…
Referandum döneminde ülkenin bekası için birbirlerine pas yollayanların, milyonlarca dolarlık vergisiz kazanç adına ne hallere düştüklerini görmüyor muyuz?
Bir gazetecinin, spor medyasının içinde yaşadığı ama el bile süremediği konuların üzerine nasıl gittiğini, yağdan her tarafı vıcık vıcık olanların ona nasıl saldırdığını yaşamıyor muyuz?
Bunların sadece buz dağının görünen yüzü olduğunun, kat kat fazlasının arkasında yaşandığının farkında değil miyiz?
“Mal meydanda” derken bunları kast ediyoruz…
Neyse boş verin bunları… Biraz daha “hamaset”, biraz daha “vatan-millet”
“Hayden Gazze’ye”…
