Günümüz futbol ikliminde Trabzonspor'a yapılanları hiç bir futbol bilgisi olmayan insanlara sorsanız yuh size der. Öyle böyle değil. Futbolun kaşarlanmış ağır abileri her Trabzonspor maçında istediğimiz gibi sizinle oynarız demeye getiriyor.
O zaman bu ligde artık figüran olmanın bir alemi yok. Değerlerin tuz buz edildiği, ahlâk yoksunu haramilerin cirit attığı bir havayı tüm camiaya teneffüs ettirmek akıl almaz bir kumpas işidir. Çifte standardın arşa ulaştığı, her takıma farklı kararların damga vurduğu süper lig maçlarını, aptal gibi önümüze sürmekle sanki aklımızla alay ediyorsunuz. Tabiri caizse bize de hadi oğlum ye diyorsunuz. Ye Yiyebilirsen! Galatasaray maçı bu örneklemelerin çok bariz öne çıktığı majör hataların hatta kasti kararların, göze sokulduğu evlere şenlik bir maç oldu. İnce ince doğranan Trabzonspor, yemeklere meze yapılmak istendi. Özlemle beklenen yılın son derbisi güzel oyun, taktik varyasyonlarla anılmak istenirken yine hakem faciasına dönüştü.
Temiz futbol görmek isteyen gerçek sporseverlerin bu gibi olumsuz, nahoş olayların sahalarda yaşanmasını hayretle ve tepkiyle karşıladıklarını adım gibi biliyorum.
Zevkli bir maçı dakika dakika işleyen, ince ince futbolun ruhuna aykırı müdahaleler yapan hakem triosunu ayakta alkışlıyorum! Vicdan, Ahlak, Etik değerler manzumesi olmayan tüm hakemler sizi de tebrik ediyorum! Tebrik edecek o kadar çok şey var ki bitmek bilmiyor!
Marka değeri, Marka Değeri hani bunun ederi!
Rekabet yalan, Futbol yalan!
Gel birazda sen oyalan!