Geçmişten günümüze Trabzonluların en mustarip olduğu şeylerin başında hayat pahalılığı gelmektedir. Şehrin iç bölgelerle demiryolu bağlantısının olmaması, sahilde ise büyük vilayetlerle irtibatını ancak deniz veya sahil yolu ile yapılabilmesi birçok ürünün teminini zorlaştırıyor, maliyetini yükseltiyordu. Hele hele savaş veya kriz anlarında Trabzon piyasası allak bullak olabiliyordu.

Trabzon’un pahalı bir şehir olduğu gerçeğini en iyi anlayanlar ise kente dışarıdan gelenlerdir. Zira biz Trabzonlular, belki şehirdeki çarpık fiyatlara bir şekilde alışmış olsak da dışarıdan gelenler için durum böyle değildi. Onlar, geldikleri yerlerdeki fiyatlarla Trabzon’dakini karşılaştırdıklarında hayretler içinde kalıyor ve bu duruma bir anlam veremiyorlar.

Trabzon’un yakın tarihine bakıldığında bu durumun daha koyu tonlarda yaşandığı anlaşılmaktadır. Mesela 1936 yılında yerel basında işlenen konulardan biri de Trabzon’daki hayat pahalılığı meselesiydi.

Burada verilen bilgilere göre en önemli ihtiyaçlarını dışarıdan temin eden Trabzonlular, zor şartlar altında hayatlarına devam ediyor, piyasada mal bulabilirse de onu diğer vilayetlerdekinden çok daha pahalıya elde ediyordu.

Trabzon’un pahalı bir kent olduğu konusunda bilgiler verilen yazının devamında bazı istatistiklere yer verilmiştir. Buna göre 26 kalem havaic-i zaruriyenin (temel ihtiyaç maddesinin) fiyatı Ankara’da 1081, İstanbul’da 1057, İzmir’de 1054 kuruştu.

Bu üç büyük vilayetin ardından ise Trabzon geliyordu. Buna göre söz konusu 26 kalem havaic-i zaruriyenin (temel ihtiyaç maddesinin) fiyatı 998 kuruştu. Görüldüğü üzere Trabzon, ta o zamanlardan beri Türkiye’nin en pahalı şehirlerinden biriydi.

Trabzon’daki pahalılığın ilginç yanlarından biri de şehirde diğer yerlere göre bol olması gereken ürünlerin neredeyse astronomik fiyatlara satılmasıydı. Mesela deniz kıyısında bulunan Trabzon’da balık fiyatları inanılmaz derecede yüksekti. Buna ilave olarak kentte yaşanan ev buhranı sebebiyle kiralar ateş pahasıydı.

Cumhuriyetin ilk yıllarında Trabzon’da görülen hayat pahalılığın sebeplerinden biri de bazı esnafların daha fazla kâr etme tutkusuydu. Günümüzde de bir şekilde devam eden bu duruma dikkat çeken bir yazar konuyla ilgili şu ifadeleri kullanmıştır:

“Trabzon’daki bu pahalılığın sebebi nedir. Bu hususta fazla kazancın belli başlı sebeplerinden biri olduğunu ileriye sürebiliriz. Bu konuda şöyle bir örnek verelim: geçenlerde pazarlık sonunda fiyatı 35 kuruşa indirilen levrekten, 80 kuruş fiyat istemek ihtikârdır. Şeker 31 kuruşa alınırken geçen gün 35 kuruş istediler. Sebebini sorduk Ramazan dolayısıyla piyasada şeker azaldı, ister al ister alma dediler. En büyük mağazaya çorap almaya gidiyoruz. Hayret! Fiyatlar İstanbul şöyle dursun, Ankara’dan bile yüksek.

Cumhuriyetin ilk yıllarında Trabzon’da görülen pahalılık günümüzde de devam etmektedir. Zira mal ve hizmetlerin Anadolu’nun diğer şehirlerine göre daha maliyetli olması nedeniyle her şeyi neredeyse iki katı fiyatına satın alan Trabzonluların durumunda geçmişe göre pek de değişen bir şey olmadığı görülmektedir.