Bir süredir kamuoyu gündemini meşgul eden suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan meselesi artık iyice kabak tadı vermeye başladı. Nedir bu kadar hengame anlamış değilim.

Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin 61 sanığın yargılandığı dava, Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince devam ediliyor.

Yargılama sonucu çıkacak sonuç suçlu yada suçsuzları bağlar.

Fakat önüne gelen bu işe AYAR verme derdine düşmüş.

Ayhan Bora meselesi birilerinin  iç  HESAPLAŞMA davasına dönüşmüş.

Gizli tanıklar…

Sahte belgeler…

Aslı-astarı olmayan haberler…

Adrese teslim ifadeler…

Düzmece evraklar…

Peki ama dert nedir?

Dert eğer bu dava üzerinden başta dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olmak üzere devletin üst düzey yöneticilerine itibar suikastı yapmak ise yanlış kapı çalındı haberiniz olsun.

MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli Salı günkü grup toplantısı konuşmasında olaya ilişkin şu açıklamayı yaptı;

“Gizli tanık ifadeleriyle şerefli isimleri karalama kumpasını ve tecelli eden millet iradesini gölgeleme arayışını ifade eden kim varsa haindir, haşhaşidir.

Emniyet, yargı ve medya uzantılarının tepesine binilmelidir. Bakalım temiz eller operasyonu nasıl oluyormuş! Hepsini göstermek, hepsini yaka paça içeri tıkmak da hukuk devletinin varlık ve şeref konusudur.”

İşin özeti bu…

Yargıyı Allah aşkına rahat bırakalım.

Ucu kime dokunursa dokunsun gereği yapılsın.

Kim nasıl bir ihanet içindeyse cezasını çeksin.

Fakat yalan-yanlış algılarla kumpaslarla bu işler başka tarafa çekilmesin.

Bu ülkeye 7 yıl İçişleri Bakanlığı yapmış biri her Ayhan Bora Kaplan haberinde cümlenin hem başına hem sonuna kapak yapılıyor?

Ayhan Bora Kaplan dediğiniz kim ya?

Boyu-posu ne yazar?

Adam PKK FETÖR DAİŞ’e savaş açmış diz çöktürmüş uyuşturucu baronlarının ensesine binmiş tecavüzcü katillerin nefesini kesmiş siz hala Ayhan Bora’dan gidiyorsunuz?

Ayhan Bora Kaplan ile mi Soylu’yu yıkacaksınız?

Az ciddi olun ya!