TRABZON’DAKİ BALIK YAĞI FABRİKASINI BİLİR MİSİNİZ?

Eskiden Trabzon’da halkın geçimini sağladığı alanlardan biri de yunus balığı avcılığı idi. Yunus balığı avcılığı en fazla Sürmene, Rize, Yoroz ve Giresun’un bir kısmında yapılır ve bu sanat sayesinde, 2000 kişilik bir balıkçı kitlesi geçimini sağlardı.

Yunus balıkları avlandıktan sonra kazanlarda kaynatılır, yağları çıkarılır ve daha sonra bu yağlar satışa sunulurdu.  Gerek imparatorluk yıllarında gerekse de Cumhuriyetin ilk senelerinde bu avcılık ve yağ üretimi daha çok iptidai usullerle icra edilirdi. Geleneksel yöntemlerle elde edilen yağlar hem randıman hem de kalite olarak düşük seviyede kalırdı. Buna rağmen eski usullerle üretilen yağlar, Birinci Dünya Savaşı’ndan evvel Avrupa piyasalarında alıcı bulabiliyordu. Fakat Savaş sonrasında Japon yağlarının Avrupa piyasalarına girmeye başlaması, Doğu Karadeniz sahilinde üretilen yağlara darbe vurmuştur.

Geleneksel yöntemlerle üretilen yunus balığı yağının gerçek değerini bulması, gerek Trabzon gerekse de ülke ekonomisine daha ciddi derecede gelir getirmesini temin etmek amacıyla özel teşebbüs tarafından 1931 yılında Trabzon’un Değirmendere mevkiinde bir balık yağı fabrikası kurulmuştur.

Delfin Limited Şirketi tarafından açılan fabrika sayesinde, o güne kadar ilkel yöntemlerle yapılan yağ üretimi makineleşmiş ve üretim miktarı bir anda birkaç katı seviyesine çıkmıştır. Üretilen yağlar en fazla İtalya, Almanya, İspanya ve Romanya’ya satılmıştır. Satışların yoğun olmasından istifade eden şirket, gelirini 5 kat yükseltmiş ve yerli sermayenin Trabzon’da giriştiği en büyük hamlelerden biri haline dönüşmüştür.

O günlerde Trabzon’u ziyaret eden hemen herkes yerli ve milli sermaye ile kurulan balıkyağı fabrikasından övgüyle söz etmiştir.

1931 yılında kurulan ve ilk yıllarında Trabzon’un en mühim sanayi kuruluşlarından biri olan balıkyağı fabrikasında senede (özellikle yunus balığının çok çıktığı zamanlarda) bir milyon kilo civarında balık yağı üretilirdi.

Ekonomisi çökme noktasında olan bir şehrin geleceğine umut ışığı olan balık yağı fabrikası İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan ekonomik darboğazdan olumsuz etkilenmiştir. Fabrika savaş yıllarının ardından faaliyetlerini durdurmuştur.

Fabrikanın durumunu anlatan bir yazar, bir zamanlar Hopa’dan Samsun’a kadar yunus balığı avcılarının yegâne satış müessesesi ve balıkyağının üretim merkezinin bu fabrika olduğunu ve faal halde bulunduğu günlerde yüzlerce ailenin geçimini sağladığını belirtmiştir.

Yazar, balık yağı fabrikasının kapanış sürecini ve bu durumdan ötürü duyduğu üzüntüyü şu şekilde ifade etmiştir:

Fabrika II Cihan Harbinden sonra faaliyetine devam edememiş Turyağ Müessesesine devredilmiştir. Bugün, fabrikanın işlemediğini bilmeyen kimseyi tasavvur edemiyorum. Bacasından senelerdir yükselmeyen dumanını gözlerimiz arıyor, limana doğru indikçe burnumuza yağ kokusu gelmiyor, balık avcılarının tüfek seslerini duymuyoruz. Balık av mevsimini de unuttuk artık.

Balık yağı fabrikasının kapanmasının ardından fabrika idarecileri bu durumun önüne geçip fabrikaya tekrar hayat vermek, makine aksamındaki noksanlıkları giderip, yedek parça tedarik etmek maksadıyla çeşitli defalar girişimlerde bulunmuşlarsa da bu teşebbüslerden olumlu bir netice ortaya çıkmamıştır.

Böylece tamamen yerli ve milli bir anlayışla kurulan ve birçok ailenin geçim kaynağı olan balık yağı fabrikası o dönemin diğer eserleri gibi unutulup gitmiştir.