Meslekte 36 yılıma girdim. Allah’ıma binlerce kez şükürler olsun ki alnım açık, yüzüm aktır. Şükürler olsun ki bunca yıla rağmen alnıma leke sürmedim, zeval getirmedim. Mesleğe ihanet etmedik. Kalemimi silah olarak kullanmadım. Şantaj malzemesi ise hiçbir zaman yapmadık. Edebiyle, adabıyla, namusuyla gazetecilik mesleğimizi icra etmeye çalıştık.
Her şeyin kirlendiği bu ortamda gazetecilik onurunu zedeleyecek hiçbir şaibeye karışmadık.
Adımıza leke getirmediğimiz gibi mesleğimizi onurumuzla sürdürdük.
Ne birine çamur attık, ne birinin yüzündeki çamuru temizlemeye çalıştık.
Yalakalık hiç yapmadık
Sessizliğin sesi olduk, garibanın yanında, mağdur olanın arkasında, haksızlığın da karşısında durduk.
Şükürler olsun ki dimdik ayakta durmaya çalıştık, durduk da
Ne adımıza, ne ailemize ne de çalıştığımız kurumlara zeval getirmedik.
Mesleği sürdüreceğimiz sürece de Allah bizi şaşırtmasın, doğru yoldan ayırmasın.
Yine inandığımızı, bildiğimize hiçbir şey katmadan en sadeliğiyle sizlere kavuşturmaya devam edeceğiz Allah kalem tutmayı nasip ettiği sürece.
Gazetecilik gibi bir mesleğinin içerisinde 36 yıl kalıp da adına leke getirmemek, temiz kalmak kolay değildir.
Zor bir durum olsa da biz bunu başardık.
Zaman geldi aç kaldık, zaman geldi paramız olmadı, zaman geldi muhtaç olduk ama hiçbir zaman dürüstlüğümüzden ödün vermedik.
Eğilip, bükülmedik, kıvrılmadık, kıvırmadık
Paraya yatıp kalkanlardan olmadık.
Mücadele ettik bu günlere geldik.
Ukalalık saymazmasınz gazete patronu olacak kadar da çalıştık.
Ama bu bizi hiçbir zaman şımartmadı.
Dürüstlüğümüzü, efendiliğimizi bozmadık
Allaha binlerce kez şükürler olsun ki abdestimizden de hiçbir zaman şüphemiz olmadı.
Gazetecilik gerçekten kutsal bir meslektir.
Stresli bir meslek olması hasebiyle de yıpratıcı özelliği çoktur.
Bu sebepten dolayı çok sayıda arkadaşımızı erken yaşta kaybettik, isimleri saymakla bitmez.
Her ne kadar son zamanlarda bu özelliğini bir nebze yitirse de saygın bir meslektir gazetecilik.
Yol gösterici, aydınlatıcı, sessizlerin sesi, vatandaşın gözü kulağı onurlu bir meslektir gazetecilik.
Önceleri daha da saygındı. Sonradan bozuldu maalesef.
Bu mesleğin hem yıpranmışlığı hem de avantajları vardı.
Mesela erken emeklilik gibi, mesela THY’ninn yüzde 50, Türk tekelomun hizmetlerinden yüzde 50 indirimli yararlanma hakkı vardı. Daha doğrusu devlet hizmetlerinden yarı yarıya istifade edebilme hakkı vardı.
Sonra hepsi ellerimizden alındı.
Erken emeklilik hakkı kısmen geri verilse de diğer haklarından hiçbiri geri verilmedi.
Arkadaşlarım vefakar ve cefakarca çalışıyorlar.
Bazen savaşın ortasında, bazen deprem göbeğinde, bazen de sel sularının arasından seslenirler dünyaya.
Dünyayı ayağınıza getirirler.
10 Ocak Dünya Gazeteciler Günü.
Tüm meslektaşlarımızın bu özel gününü kutluyorum.
Bu özel güne özel MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin getirdiği öneri ile inanın tüm gazeteci arkadaşlarımın gönlünü kazandı.
Yeşil Pasaport verecekler bize.
AK Parti’nin de desteklediği öneri önümüzdeki günlerde TBMM’de kabul edilip duyurulacak.
İnanın tüm meslektaşlarım bunu hak etti.
Teşekkür ederiz Sayın Devlet Bahçeli
Teşekkür ederiz Sayın Cumhurbaşkanım
Bizleri onure ettiniz.