Türk futbolu adına tarihi bir gururu yaşıyoruz. “Bir Fenerbahçeli olarak Trabzonspor’u sevmem. Ama daha önce hiçbir Türk takımının yapamadığı başarıyı yaptı. Avrupa’da gençlik liginde şu an Trabzonspor finalde ve rakibi Barcelona. Daha önce bu başarıyı hiçbir Türk takımı yakalayamamıştı.

Evet Galatasaray’ın UEFA kupası var ama gençlerde değil. Gerçekten bu gurur hepimizin. Bu gurur Türkiye’nin. Ben Trabzon taraftarlarını, Trabzon takımını ayakta alkışlıyorum. Bir Fenerbahçeli olarak canı gönülden tebrik ediyorum. Gerçekten gururluyuz, onurluyuz, şerefliyiz. Türk bayrağımızı dalgalandıran Avrupa’ya duyuran Trabzonspor’un önünde saygıyla eğiliyoruz”

Evet, bu paylaşımı sosyal hesabından yapan Fenerbahçeli bir taraftardır.

Aslında işin özetini yaptı.

Kendisini tebrik ediyorum.

Bir Fenerbahçeli taraftarının dahi duygularına tercüman olduğu gibi, mesele artık kulüpler üstü bir başarı hikâyesine dönüştü.

Türkiye’nin adını dünyaya kim duyuruyorsa hepimizin onu yüceltmemiz lazım.

Ama Fenerbahçe, ama Galatasaray, ama Beşiktaş veya başka bir takım ya da başka bir sporcu.

Bize düşen o başarıyla gurur duymak ve onları yüceltmek.

Trabzonspor U19 Takımı bu onuru, bu gururu, bu şerefi hepimize yaşatıyor.

Evet, Avrupa'da gençlik liginde final oynayarak, bugüne kadar hiçbir Türk takımının ulaşamadığı bir zirveye ulaştı.

Rakip Barcelona.

Karşımızda dünya futbolunun devlerinden biri var.

Ancak biz de sahaya sıradan bir takım değil, inadıyla, inancıyla, sadakatiyle savaşan bir Trabzonspor ile çıkacağız.

Bu başarı sadece Trabzonspor'un değil, tüm Türkiye'nin, tüm Türk milletinin gururudur.
Galatasaray’ın UEFA zaferi gibi büyük bir tarihimiz var evet, ancak bu başarı gençler kategorisinde bir ilktir, bir ilhamdır.

Üç büyük kulübün gönderdiği anlamlı tebrik mesajları da bu başarının herkes tarafından nasıl sahiplenildiğini bir kez daha gösterdi.

Çünkü mesele, hangi formayı giydiğimiz değil; hangi bayrağı dalgalandırdığımızdır.

Trabzonspor’un gençleri, Avrupa’da üç İtalyan devini eleyerek büyük bir özgüven kazandı. Ardından Avusturya temsilcisini de ezip geçmeleri, "Biz buraya tesadüfen gelmedik" mesajını tüm Avrupa’ya duyurdu.

Şimdi sırada Barcelona var ve biz inanıyoruz.
Teknik Direktör Eyüp Saka’nın o üç sihirli kelimesi — inat, inanç ve sadakat — bu gençlerin ruhunu tam anlamıyla yansıtıyor.

Eğer bir şeye yürekten inanırsanız, zaten başarmanın yarısını gerçekleştirmişsiniz demektir. Trabzonspor’un genç yıldızlarının bu kupayı Trabzon’a ve Türkiye’ye getireceklerine sonsuz güvenimiz var.

Bu maçla sadece bir kupa mücadelesi değil, aynı zamanda Türk futbolunun geleceği için de büyük bir umut sınavı verilecek.

İki bordo-mavili takımın mücadelesi, adeta dünya kupası finali tadında olacak.
Ve bizler biliyoruz ki, bu gençler sadece bu kupayı değil, yarının büyük zaferlerini de Türkiye’ye getirecekler.

Gelecekten umutluyuz.
Bu sağlam, azimli ve karakterli gençler sayesinde Trabzonspor, bir zamanlar destan yazdığı o efsane günlere yeniden kavuşacak.
Ve bu kez sadece Trabzon değil, tüm Türkiye alkışlayacak,

Tüm Türk dünyası gururlanacak.

Sevgili gençler, sizin ellerinizde bir şehrin hayalleri, bir milletin umutları yeşeriyor.
Sizler sadece bugünün değil, yarının da kahramanlarısınız.

Sizlerin sayesinde Trabzonspor o tarihteki efsane ruhunu yakalayarak Trabzon’u başarıdan başarıya koşturacaktır.

Gelecekten çok ümitliyim hem de çok.

Sevgili gençler

Trabzonspor sizin ellerinizle tarihte yaşadığı başarıları sizinle yeniden yakalayacaktır.

Bu da bizi çok memnun ediyor.

Şimdi vakit, tarih yazma vakti.
Ve biz, yürekten inanıyoruz:
Bu hikâyenin sonunda, kazanan Türkiye olacak.