Türkiye Cumhuriyeti Devleti büyük badireler atlatıldıktan sonra kuruldu.
Kesin olmamakla birlikte Cumhuriyete giden yolu da 250 bin şehitle birlikte Çanakkale destanında açtık.
Cumhuriyetin ilk 10 yılında önemli atılımlar, 20. Yılında fabrikalar ardından çok partili sistem50 milyonun üzerine ulaşan nüfusuyla birlikte hem Avrupa’nın hem Ortadoğu’nun bir ayağıyla birlikte de Asya’nınyıldızı konumuna geldi.
Sevgili okurlar;
Kuşkusuz süreç içerisinde çok da sıkıntılar çekildi. Darbeler, felaketler, depremler, seller, faili meçhul cinayetler, terör Türkiye’ninmuasırmedeniyetlerseviyesine ulaşmasını ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hedefine yaklaşmasını geciktirdi.
Son 20 yılda yapılan atılımlar, değişimler, dönüşümlerle birlikte önemli seviyeler kazandık, alt yapıdan- sağlığa, eğitimden-milli sanayiye kadar ciddi mesafeler kat ettik.
Bunda merkezi iktidarın olduğu kadar özel sektörün girişimcinin çalışkan Türk vatandaşının çok büyük katkılarıyla olmuştur.
Zaman zaman dile getiriyorum.
Bütün bunların yanında istenmeyen üzücü, ülkemizin hak etmediği gelişmeler de yaşanıyor.
Mülteciler konusu ilk sırada gelmektedir.
Şunu dediğinizi duyar gibiyim.
Osmanlıdan bu tarafa mazlum milletlere kucak açan Türkiye Cumhuriyet Devleti ve MüslümanTürkhalkıdır.
Evet, mazlumlara sahip çıktı Osmanlı ama yaşadıkları yerde.
3 kıtaya hükmeden Osmanlı orada yaşayanları Türkiye’ye göç ettirmedi, yaşadıkları ülkelerinde sahip çıktı.
Tamam, kardeş Afganistan’dan İran’dan Irak’tan ve 3,5 milyon nüfusuyla Suriye’den gelenler başımızın tacıdır.
Onları ülkelerindeki sıkıntılar sebebiyle baştacı ettik ve ekmek verdik, en güzel şekilde sosyal imkânlardan da yararlandırdık.
Fakat son dönemde bana gelen bilgiler yine sosyal medyadan gazetelerden edindiklerime göre Türkiye’de vatandaşlık almak, çok basitleştirilmiş.
Bakkaldan domates alır gibi
250 bin TL’lik bir daire alan veya aynırakamlarlayatırım yapanTürk vatandaşlığını elde edebiliyor.
Veya 500 bin lira bankaya yatırıp 3 yıl çekmeme koşuluyla aynı hakkı elde edebiliyor.
Türk vatandaşı oluyor.
Türk vatandaşlığını kazanmak bu kadar kolay mı?
Türk vatandaşlığı bu kadar ucuz mu?
Değerimiz bu kadar mı?
Manavdan muz mu alıyorsunuz.
Bu kadar badireleri bu kadar lira için mi yaşadık.
Şu soruyu sorabilirsiniz 1960 yıllarının başından sonraTürkiye’den Almanya’ya gidenler ve orada kalanlar da zaman içinde bu haktan yararlandılar.
Ancak ortada şu gerçek var
Almanya 2. Dünya savaşından sonra ülkesini inşa etmek, yatırım yapmak, krizden çıkmak için bizzat vatandaşlarımızı diş sağlığını bile kontrol ederek aldı.
4 çocukluyu almadı.
Biz ne yapıyoruz sürü işi geliyorlar.
Orada Türk vatandaşlarımız çalıştı, Holdingler kurdular
Her ne kadar Türkiye’ye gelen Suriye, Afgan ve Iraklı insanlar düzenli göç olarak geldi deniliyorsa oda birçoğu savaş döneminde kontrol dahi edilmeden kucak açılmış isimlerdir.
Yaklaşık olarak 4 milyon mülteciyi barındıran Türkiye artık daha fazlasına tahammül edemez.
İşte bunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da söylüyor o nedenle hem vatandaşlık hem konut edinme hem de arsa alımları konusunda yeni düzenlemeler şarttır.
Altında binlerce kefensiz yatan şehidimizin bulunduğu bu vatanın topraklarının üzerinde yaşayanlar bizlerin şeref duyduğumuz Türk Vatandaşlığının değeri değil 250 bin liraya milyarlarca liraya da satılamaz.
YÜZDE 100 İNEK HAKLI
İneğe desek ki inekkkkk.
Ne yapmaya geldin dünyaya
Maça gitmezsin
Dans etmezsin
Kahveye gitmezsin,
Kâğıt oynamazsın
Namaz kılmazsın
İnek gibi yaşıyorsun
Gündüz çayıra
Gece ahıra
Bunu mu yapmaya geldin inek desen inek ne cevap verir
İnek dese ki;
Yahu sen bu sözü bana nasıl söylersin
Şu buzdolabını aç bir bak
Süt benden, yoğurt benden
Et benden, kıyma benden
Sucuk benden, pastırma benden, köfte benden
Ayağındaki ayakkabı benden
Belindeki kayış benden
Ben olmasam pantolonunu bağlayamayacaksın.
O bana dese ki sen ne yapmaya geldin dünyaya be adam;
Etin yenmez, sütün içilmez, saçından çorap örülmez,
Kereste olmazsın, sobada yanmazsın
Sen ne yapmaya gelsin derse ne cevap vereceğiz arkadaş.
Söyle bakalım ne cevap vereceksin.
GÜZEL SÖZLER
Özür dilemen senin haksız olduğun anlamına gelmez,
Karşındaki insana verdiğin değerin, egondan yüksek olduğunu ifade eder.
xxx
İnsan değer verdiği şeylere gözüyle bakan, yüreğiyle taşır.
Neşet Ertaş