Yetki ve kontrolün kullanımı, onu sana verenlerin güvenini kazanmana bağlıdır.

Yönetmesi gereken insanlar, işine hakim olmadığını hissediyorsa hiçbir liderin şansı yoktur.

Başkan İbrahim Turgut’da Rizespor’a hakim olmaya çalışıyor ama hakim olamadığından birçok yanlışlar da peşi sıra yapılıyor. 

Futbolda yetki verenler başkanlardır ama Rizespor’da yetki veren Osman Aşkın Bak da vardır.

Teknik direktöre güvenleri ve destekleri konusunda açık ve net iseler, teknik direktörün işini çok daha fazla kolaylaştırırlar.

Bir teknik direktöre, patronunun desteğine sahip olduğunu bilmekten daha çok güven veren bir şey yoktur.

Bülent Korkmaz’a geldiği günden itibaren güven ve destek vardı.

Ancak Korkmaz, güvene ve kendisinden olan beklentilere karşılık veremedi.

Bülent hoca, daha iyi çiftliği nerede bulacak?

Asıyor, kesiyor gönderiyor. Kafa tutuyor, hesap soran yok.

Yanlışlar yapıyor, hesap soran yok. Hesabı ben veririm diyor hep mazeret hesapları yapıyor.

Bir de tazminat hesabı var tabi ki. Başarılı olduğun sürece insanlar sana değer verir.

Hoca başarısızlığında yanlış üstüne yanlışlar yapıyor. 

Geçen sezon geldiği günden itibaren hiçbir başarısı yok, üst üste 2 maç galibiyet alamadı ego, kapris ve kibirle onu gönder bunu gönder.

Haftalar aylar geçti takımı geliştiremedi.

Başkanlar yani patronlar bilmeli ki eğer futbolcular ile teknik direktör arasında anlaşmazlık varsa bunu çözmesi gerekir.

Hoca için şu futbolcuları gönder, takımda görmek istemiyorum demesi çok kolay. Bülent hoca da çatır çatır gönderiyor.

Çünkü parayı kendi vermiyor, kulüp veriyor. Rizespor’da çiftlik ya verin verin gitsinler.

Zaten kulüplerin borçlanmalarının en büyük nedeni teknik kadrolardır.

Bülent Hoca son olarak Gökhan Gönül, Eren Albayrak ve Selim Ay’ı da kadro dışı bıraktı.

Yönetim, “üç futbolcumuz kadro dışı bırakılmadı. Futbolcularımıza talepleri doğrultusunda izin verilmiştir” açıklamasını yaptı.

Şimdi yıllık izne gönderdiğiniz futbolculara paralarını da verirsiniz.

Sırada Bolasie ile Mendes de var. Ama bu iki ismin ücretleri çok yüksek.

Sözleşmelerinde de maddeler var. Aklın sınırlarını zorluyorsunuz.

Hizmet ettikleri patronlardan üstün hizmetler karşılığında korkunç bir muamele gören çok fazla sayıda teknik direktör vakası vardı.

Bülent hoca da çalımlar atarak üstün hizmetler veriyor Rizespor’a.

Teknik direktör kulübe sıkıntı yaratmamalı ama Korkmaz, geldiği günden itibaren hep sıkıntılar yaratıyor.

Haklı nedenlerle öfkelenmenizde bir yanlışlık yok fakat en ufak bir tahrikte ve yapılan yanlış ve hatalar eleştirildiğinde patlıyorsanız bu bir kurumu işlemez hale getirir.

Kara bulutları dağıtamıyorsunuz. Takımdaki oyuncuların hepsi korkudan tir tir titriyordur.

Yaptıkların ve sözlerin kendi aldığın oyuncular da dahil hepsinin gece uykularının kaçmasına kendilerine olan güven ve inançlarının kaybolmasına neden oluyorsun be hocam.

İş artık tek taraflıya döndü. 

Rizespor tek galibiyetini Malatyaspor’dan aldı. 4-0 kazandığın maçta kaleci antrenörün artık ne yaptıysa 5 maç ceza aldı.

Ama kontrol elinizde, sıkıntı yok, bahane ve mazeret çok.

Bunu söylemeye çekiniyorum çünkü duyarsızlık olarak yanlış anlaşılacak, fakat herkes gözden çıkarılabilir. 

Birisi bir zamanlar ‘Mezarlıklar vazgeçilmez insanlarla doludur’ demiş.

Bu, üzerinde durmaya değer bir cümle.

Horozu çok olan yerde sabah zor olur.

Sinerji için fabrika ayarlarına geri dönmek lazım.