İnsanoğlu, eline güç geçtiğinde nasıl davranır? İyilikten ve adaletten yana mı olur, yoksa gücün karanlık tarafına mı kayar? Bu sorular, insan psikolojisinin en temel ve tartışmalı noktalarından biri. Dr. Philip Zimbardo’nun 1971’de yaptığı ünlü Stanford Hapishane Deneyi, bu soruları cesurca irdeleyen bir psikoloji deneyiydi ve bugün hâlâ etkileyici bir şekilde tartışılmaya devam ediyor.
Kısaca hatırlayacak olursak, deneyde üniversite öğrencileri rastgele bir şekilde “gardiyan” ve “mahkum” rollerine atanmış, bir bodrum katı hapishaneye dönüştürülmüştü. Beklenenin çok ötesinde, sadece birkaç gün içinde gardiyan rolündeki öğrencilerin otoriter ve hatta zalim bir tutum sergilemeye başladığını; mahkumların ise itaatkâr ve pasif davrandığını gördük. Deney planlanan 14 gün yerine 6. gün sona erdirilmek zorunda kaldı. Çünkü ortaya çıkan psikolojik yıkım, katılımcılar ve gözlemciler için bile tahammül edilemez bir hâl almıştı.
Peki, bu deney bize ne anlatıyor? Güç ve otoritenin insan davranışı üzerindeki etkisi gerçekten düşündüğümüzden çok daha büyük. Ancak bu, insanın özünde kötü olduğu anlamına mı geliyor? Yoksa sistemin bize dayattığı rolleri mi kabulleniyoruz? Bu soruların yanıtlarını derinlemesine konuştuğumuz bir video podcast hazırladım ve Zimbardo deneyinin ardındaki bu sarsıcı gerçekleri detaylı bir şekilde ele aldım.
Podcast'te, deneyin etik boyutlarına da değiniyorum. Zimbardo’nun kendisi de bu sürecin içine fazlasıyla dahil olmuş ve objektif bir gözlemci olmayı başaramamıştı. Peki, bu deney, “insan doğası” hakkında mı yoksa “ortamın gücü” hakkında mı daha fazla şey söylüyor?
Bu yazının sonunda, sizi tartışmayı daha da derinleştirecek olan podcast’imle baş başa bırakıyorum. Zimbardo Hapishane Deneyi’nin perde arkasını anlamak ve günlük hayatta nasıl benzer güç dinamiklerine maruz kaldığımızı fark etmek isterseniz, sizi bu videoya davet ediyorum:
Gücü Elinde Tutan İnsanlar: Zimbardo Hapishane Deneyi https://youtu.be/3mHZW_dtvuk?si=lP8349DylN6n6rI3
Unutmayın, hepimiz birer aktörüz ve rollerimizden fazlasıyız. Ancak, içinde bulunduğumuz sistem ve ortam, bizi şekillendirme gücüne sahip. Bu gerçeği göz ardı etmeden, daha bilinçli bireyler olarak hayatımızı yönlendirmek mümkün.
Sevgilerimle,
Psikolog Merve Ak