Çalışırken aldıklarının çok daha fazlasını gönderilirken cebe koyan  teknik adamların pahalı,havalı, verimsiz ve de çok  gereksiz oyuncu transferleriyle ekonomisi iflas aşamasına getirilmesine rağmen,Sedat Tunalı dostumuzun deyişiyle ‘Ligin en kolay lokması’ olan Trabzonspor, ayrıca  bir kaç maç şans bulsa sıyıracak yetenekli gençlerinin de önünü keserek  kendi gerçeğine ihanet eder hale getirildiği bir dönemi  inşallah geride bırakacak Şenol Güneş’in takımın başına gelmesiyle.

Bebesinden, nenesine,dedesine,  gencinden yaşlısına  kadar hayatının birinci önceliği futbol olan insanlara,’Topu görse kabak’ sanacak..

İleri vitesini iptal edip,yana ve geriye oynamayı da ‘Siz ne anlarsınız, günümüzün modern futbolu böyledir’ diye yutturacağını düşünenler  yüzünden perşembe günleri yapılan kendi arasındaki çiftkalelerde bile  Hüseyin Avni Aker’i tıka basa dolduran  insanları futboldan nefret eder hale getirenlerin devri de  bir daha açılmamak üzere kapanır inşallah.

Taklit edilirken taklit eden duruma getirilen,

‘Transfer yapacağım’ diye işi bitmiş yabancılara milyon Dolarlar, Euro’lar ödeyip ’Yahu Avrupa’nın hurdalarını toplayıp Avrupa’yla yarışacağını sanmak gibi bir saçmalık olabilir mi ?’ diyen rahmetli Özkan Sümer’i sürekli haklı çıkaran,

Poyraz Efe, Ali Şahin gibi iki maç şans bulsa sıyıracak kendi gençlerini yok sayarken ,‘İleride olur’ denilerek dışarıdan olmuş oyuncu parasına alınan ancak hiçbirisi de olamayan  gençlere milyonlar ve forma vermek yanlışı da  Şenol Güneş’le son bulacak..

Elbette Trabzonspor’un Şenol Güneş’le de kötü oynayıp kaybettiği maçlar olacak. 

Ancak,bizim beklentimiz  terinin son damlasına kadar formasını sırıl sıklam edecek, sağlı sollu ataklarla  tribünleri ayağa kaldıracak.

Yense de yenilse de siperdeki eli tüfekli Amerikan askerlerine mızraklı kızılderililer gibi korkusuzca saldıracak..

İptal ettiği ileri vitesini yeniden devreye sokacak

Daha da önemlisi;

Güneşli günlerin düzelteceği ortamla  Fatih’lere de yol acacak bir Trabzonspor..

Haydi hayırlısı..

‘Bu arada 1969’da Mersin’de düzenlenen Türkiye Üniversitelerarası Spor Şenligine

  (Kız-Erkek bütün branşlar) katılan Fatih Eğitim Enstitüsü takımında birlikte forma giymek onuru yaşadığım Şenol Hocama başarılar diliyorum)

Erkan Ocaklı ve 18 limanı!

Trabzon Limanının halka açık olduğu ilk gençlik dönemlerimizde çoğu kişi gibi biz de mahallenin gobelleri olarak sık sık  giderdik buraya yüzmek için.

Kayık ve motorların yanaşması için mendirekten limanın içine doğru demir merdivenlerle inilen bölümlerde de beyaz badana  ile  büyükçe  numaralar yazılıydı.

 Denize girmek için en müsait yer 18 numaralı yerdi.

Hem düz kayalarıyla soyunup giyinmeye, hem de  oturup üzerinde bir şeyler yemeye müsaitti.

Ayrıca  burada biranda derinleşmeyen denizin 2-3 metrelik  bir bölümünde su  en fazla bele kadar  geliyordu. Bu yüzden yüzme bilmeyenler de burayı tercih ederdi.

Ve haliyle millet 18 numaralı bölümü kapmak için adeta yarışır,ancak en erken gelen  buraya yerleşirdi.

Demek ki rahmetli  büyük üstat Erkan Ocaklı da burada yüzerdi ki ; bir türküsünde‘18 limanı’ diye bir bölüm vardır.

Tabi burayı bilen pek kimse  kalmadığı için de, 18 limanına bir anlam vereyenle bu kısmı  ‘18’lik manita’ diye söylüyorlar.

Alın işte size  18 limanından bir fotoğraf.

Ayakta bize göre solda Yenicumalı Karabaş Mustafa , yanında Hacıkasım’dan Tüylü Kaz Mehmet,oturan da Ocak kulübünün oradan Servet Özkara .

****************************************************************************