Ev mimarisinin temel yapı taşlarından birisi olan “Hartuma (Hartıma), hartoma” eski ev çatılarında bizler için tanıdık bir durumdur. Bu sistemin yaygın olduğunu bilmekle beraber yöremizde de sıkça eskiden kullanıldığını biliyoruz. Öyle ki sadece halk kültürümüze girmekle kalmamış, bir de halk edebiyatımıza türküler şeklinde işlenmiştir.

Genelde 1950’li yılların bir çatı malzemesi olarak literatürümüzeki yerini almıştır. Hartıma sadece evlerin ya da damların üzerini örtmek için değil, aynı zamanda dam, samanlık ve bazı yerlerde tuvaletlerin üzerini örtmek için kullanılmıştır. Yani günümüz çinkosunun o dönemlerde yerini alan bir örtü malzemesiydi. Hartıma genelde Maçka’nın, Mala’nın, Hıdırnebi ve Beşikdüzü’nün yükseklerinde üretilirdi.

Genelde düz ve budaksız malzemeden yapılan hartıma genelde ısmarlama şeklinde yaptırılırdı. Bunun yanında hartıma üretimi yapılan yörelere gidilir ve pazarlık yolu ile hartıma siparişi verilirdi. Ya da hartımacı ile anlaşılır ve o hazırlamış olduğu hartamalar katır ya da atlara yükler sipariş verenin evine bunu götürürdü. Elbetteki bu yasal bir prosedür çerçevesinde yapılamazdı. Zira hartıma yapmak yasaktı. Bu nedenle hartıma kaçak şekilde satılır ve üretilirdi. Belli sayıda yüzer adet şeklinde balyalanan hartımalar arasına bazen uygun olmayanların da katılmış olduğunu görürüz.  Hatta durum fark edildiğinde “gama” adı verilen destek olarak hartımalar yasal bir zemine oturtulurdu.

Baz8 yörelerimizde hartımalar yaylalarda göç ederken sökülür ve yazın gelişiyle saklanan hartımalar yerlerinden çıkarılarak dikkatlice yeniden çatılara serilirdi. Sonradan hartıma kiremit altlarına düzgün şekilde yerleştirilir ve üzerleri kiremitler ile düzgün olarak örtülürdü. Hartıma satan aracılar sayesinde az miktarda hartıma satın almak olasıydı. Yakın zamanlara kadar köylerde evlerin çatılarında hartıma kullanıldığını görürdük. Hartımalar ormandan ağaç kesilmesinin suç sayıldığı yıllarda sipariş verilir ve mevsime uygun zamanda biçilme işlem gizli şekilde yapılırdı. 

Hartıma bu kadar sosyal hayatta önemli olduğunda ve sıkça kullanıldığına göre kültürel literatürümüze girmekte zorlanmamıştır. Özellikle halk edebiyatımızın bir bölümü hartıma ile alakalı türküler oluşturur.

Geldi ya yaz ayları

Soyun güzelim soyun

Kız seni alamazsam

Adımı deli koyun.