Türkili’de yayınlanan ilk Türkçe dergilerden ve “Tebriz İslamiye Cemiyeti”nin organı olan “Ay Molla Emi” dergisinden Türkçe bir makale, İran Meşrute gericiliğine karşı çıkmıştır. “Tebriz İslamiye Cemiyeti”nin 1907-1908 resmi yayın organı olan “Ay Molla Emi”, Tebriz, İran Azerbaycanı, Türkili ve İran tarihinde Türkçe yayımlanan ilk dergilerden biridir.
Tebriz İslamiye Cemiyeti, İran'da yaşayan Türk halkının çoğunluğu gibi İran Meşrute Hareketine karşı çıkan İslamcı bir örgüttü. Bunun sonucunda resmi dergisini Türkçe olarak yayınlıyordu. Buna rağmen, Tebriz İslamiye Cemiyeti'nin liderleri Türkçü olmadığı gibi, Türk milli şuuruna da sahip değillerdi. Ancak Türk düşmanı da değillerdi.
İran Meşrute Hareketi ve onun liderleri ile örgütleri (Encümen-i Maârif-i Tebriz, Tahran'daki Encümen-i Âzerbaycan ve Encümen-i Eyâleti-yi Âzerbaycan olarak bilinen Encümen-i Qéybi-yi Tebriz gibi), ulusal dili Farsça olan İran ulusuna inanıyor ve dergilerini ve belgelerini Farsça yayımlıyorlardı. Aslında 19. yüzyıl ve 20. yüzyıl başlarında Tebriz ve Erdebil seçkinlerinin büyük çoğunluğu, Türk milli kimliğinden tamamen yoksundular ve ona şiddetle karşı çıkıyorlardı. Onlar İran milliyetçiliğine inanıyorlardı, İran-Fars kültürüne ve ulusal kimliğine derinlemesine asimile olmuşlardı ve İslam öncesi İran'ı, Zerdüşt arkaizmini ve Ari ırkçılığını benimsemişlerdi. Siyasi olarak İran Meşrute Hareketi liderleri, Hindistan Parsileri, Anglofiller, İngiliz istihbarat ajanları, Bâbi-Ezeli köktendinciler ve teröristler, Masonlar, Bahtiyariler, Lorlar, Mazeniler ve Gilek İranikler, Taşnaklar ve diğer aşırılık yanlısı ve terörist Ermeniler yanı sıra Kafkasyalı katiller de dahil olmak üzere Kacar ve Türk karşıtı grupların müttefikleri ve piyonları idiler.
Bu yazımda 1908 tarihli Ay Molla Emi dergisinden Türkçe bir makaleyi yeniden yayımladım. Bu makaleden anlaşıldığı kadarıyla Tebriz İslamiye Cemiyeti, Meşrutiyete karşı değil, İngiliz yapımı Meşrutiyet Hareketine karşıydı. Başta Kafkasyalılar olmak üzere Meşrutiyetçilerin zulmüne ve baskılarına, yarattıkları terör ortamına karşı çıkıyor, işledikleri cinayet ve suçlarını eleştiriyor, mali ve idari yolsuzluklarını kınıyordu. Makale, Tebriz Meşrutiyet Encümeni'nin şehrin Ermeni mahallesinde yerleşmesinden söz ederek onların Taşnaklarla ve diğer Ermeni teröristlerle kurdukları ittifaklarını ima ediyordu. Gerçekten de Meşruteçiler Tebriz'i Türk Kacar ve Osmanlı devletlerine karşı Ermeni terörizminin üssü haline getirmişlerdi.
Makale sonunda Türk karşıtı Meşrutiyetçiler tarafından aldatılan Tebriz halkına şu tavsiyede bulunuyor ve geleceğe dair isabetli bir öngörü yapıyor: "Derin bir gaflet ve cehalet uykusuna dalmışsınız, uyanın! Çok geç olduğunda, her şey çoktan bittiğinde ve bu uyanış artık işe yaramadığında uyanmak utanç verici olacaktır." Bu öngörü, Tebriz ve Azerbaycan'ın “cahil ve gaflet içinde”ki Türk karşıtı ve Pers yanlısı Meşrutiyetçilerinin Memmedeli Şah'ı devirmeleriyle ve İran üzerindeki bin yıllık Türk siyasi hakimiyetine son vermeleriyle gerçekleşmişti.