Toplumsal çürümenin her türünün yaşandığına şahit olduğumuz günler geçiriyoruz!  Bir haberden ötekine savruluyor,  olayların etkisinden çıkamıyoruz. Normal hayata dönmemizi zorlaştırıyor bu durum.  ‘İyi bir şey olsa da dikkatimiz o yöne kaysa’ derken Erzurum’dan bir haber geliyor!

Erzurum’da bir okludan…

Haber şöyle…

Bir öğrenci rahatsızlanıyor.

Nefes almakta güçlük çekiyor!

Arkadaşları, çaresiz.

Bir koşu, okulun öğretmenlerinden Cem Bilal Kaya’ya haber veriyorlar.

Hemen geliyor öğretmen.

Arkasına geçiyor öğrencinin.

Kaburgalarının altından tutarak,  nefes almasına engel olan cismi çıkarmaya çalışıyor!

Heimlich manevrası uyguluyor yani.

O da ne!

Tüm uğraşlara rağmen çıkmıyor!

Demek ki çıkabilecek katılıkta değil!

Bir sıra istiyor hemen!

Yüzükoyun yatırıyor öğrenciyi – kendi ifadesiyle- diyaframı zarar görmeyecek şekilde burada devam ediyor.

Acilde, hastaya müdahale eden doktordan, farkı yok!

Epey bir uğraş sonucunda çıkıyor cisim!

Çıkan şey, çocuğun yediği kete!

Erzurum ketesi!

Hamurlaştığı, yapıştığı için dışarı atılamıyor.

(Unun içindeki glutenin marifeti!)

Özetle bir öğretmen daha can kurtarıyor.

“Türk milletinin evlatları bizlere emanet, görevimi yapmaya çalıştım” diyor.

Bir evlat nefes almaya devam ediyor.

Masum yavruların canlarının; vahşice alındığı bugünlerde, umut veriyor, iyi hissettiriyor.

İyilik iyidir sözü vücut buluyor!

Bir başka şey daha gösteriyor: Bilmenin yetmediğini! 

Evet!

Bilmek yetmiyor, uygulamak, bilgiyi hayata geçirmek gerekiyor.

Elini taşın altına koymak gerekiyor.

Cesaret gerekiyor.

Kurtarma işi bitince; elini dizine koyup, nefes nefese kalan öğretmenin gayreti gerekiyor.

***

İlk yardım eğitiminin ne denli önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor.

Okullar başta olmak üzere, kurumsal birçok yerde bu eğitimler veriliyor!

Bu sayede çok insan fayda görüyor, hatta hayata dönüyor.

Hatırlarsanız Trabzon’da yakın zamanda benzer bir olay yaşanmıştı.

Sokakta yürüyen genç bir kadın, belediye personeli Muhammet Toprak tarafından  Heimlich manevrası  ile kurtarılmıştı.

Muhammet Toprak’a da Cem Bilal Kaya’ya da teşekkür ediyorum.

Adını bilmediğim diğerlerine de…

İyi ki iyilik var!

İnsan hayatına dokunanların sayısının artması dileği ile…