Karadeniz birkaç yıldır kokarca adlı böcek istilasına uğradı. Özellikle sahil fındığını mahvetti. Fındığın içini çürüttü; lezzetini bozdu. Üretici maliyeti kurtarmadığı için bahçeye girip fındığını toplamıyor. Çünkü randımansız goruk fındık kiloya girmiyordu. Tüccar ve TMO bu kalitesiz fındığı almıyor zaten. Kokarca yüzünden fındık rekoltesi de düştü. Bu felaket yüzünden üretimde en az yüzde elli zaiyat var. Karadeniz ekonomisi çöktü.
Fındık taban fiyatı 132 TL. olarak açıklanmasına rağmen düşük randıman yüzünden fiyat 80 TL’ye alımı yapılıyor. Üstüne üstlük TMO 45 gün geç para ödüyor. Enflasyon hızına göre üretici büyük zararda. Yüzde 55 randımanlı bahçelerde bile randıman yüzde 30’lara kadar düştü.
Kokarca sadece fındığı bitirmedi. Sebze ve meyveleri de mahvetti.
Karadeniz’in tek geçim kaynağı ve Türkiye’nin en büyük tarım ihracı olan fındık felaketi karşısında ülkemiz sessiz. Karadeniz ağlıyor. Ne devlet, ne muhalefet ve ne de basın yayın bu problemi gündeme almıyor. Üniversiteler sessiz ve uykuda.
Kokarca felaketi nasıl başladı ? Karadenizliler bu konuda senaryolar olduğunu dillendiriyor: Dış ülkeler Türkiye’nin rekolteyi azaltmasını talep ediyor. Hatta fındığı sökerek üretimin düşürülmesini talep ediyor. Fındık dikilmesin; hatta sökülsün talebinde bulunuyorlar. Çünkü kendileri dış ülkelerde muazzam araziler alıp fındık dikiyorlar. Yabancıların bu talebine ülkemiz üreticileri direndiler. İnadına daha çok fındık dikildi. Bunun üzerine yabancı fındık baronları biyolojik savaş başlattılar. Bu genel kanaat senaryolarına ben de inanıyorum.
Kokarca Gürcistan’dan gelmiş. Nasıl geldi ? Kim getirdi ? Bu felaket daha yıllarca sürecek. Böceğin yaşam döngüsü bunu gösteriyor. Halkımız uyutuluyor.
Kokarca ile nasıl mücadele edilecek ? Henüz devletin bu konuda bir desteği yok. Havadan ilaçlama geçerli olur mu ? Bunun etkili olması mümkün görülmüyor. Zira böcek yaprağın altına saklanıyor. İlaçlama doğal yaşamı bozuyor. Mücadelede bilimsel yöntem SAMURAY ARISI üretmektir. Samuray arısı kokarca yumurtalarını parazitleyip üremesini önlüyor. Şimdilik ilaçlamadan başka çare yok. Hatta tarım bakanlığı ilacın kullanılmasına güçlü destek vermiyor. İlaçlamaya bile izin vermede zorluk çıkarıyor. Böyle kokarca mücadelesi kazanılır mı ?
Kokarca katlanarak çoğalıyor. Kışı uykuda geçiriyor. Her kokarca binlerce yumurta yapıyor. Yeni yavrular da tekrardan aynı hızda çoğalıyor.
Karadeniz’de altın arama felaketi doğa yıkımına ayrı bir problem yaratıyor. Kokarca, siyanür Karadeniz’i bitiriyor. Üretici fındığı yola veya denize dökmek protestosunda yerden göğe kadar haklı olabilir. Cumhurbaşkanımız bu felaketten haberdar mı ? Bu probleme parmak basması ve çözüm üretilmesini desteklemesi halkın feryadına can suyu olacaktır.