Onu tanıdığımda 12 yaşında bir çocuktum. Güneşli Köyü İlkokulu'nu bitirmiş, Köprübaşı Ortaokulu'na yeni başlamıştım. Gerçi o zamanlar ortaokulla lise tek çatı altındaydı.

Okulun adı Köprübaşı Lisesi olarak geçiyordu. Ortaokul da onun bir parçası olarak eğitim öğretim hayatına devam ediyordu. Köyden geldiğim için ilk günler biraz çekingendim. Ne de olsa Köprübaşı, köyümün 20 katı büyüklükte bir yerdi. Farklı köylerden farklı insanlar vardı.

Ortaokulun birinci sınıfına (6. sınıfa) başladığımda boyumdan büyük hayallerim vardı. Fakat dört tarafı dağlarla çevrili bu zor coğrafyada bu hayalleri gerçekleştirmek hiç de kolay değildi. Ama burada yaşayan herkes gibi ben de buna mecburdum. Bu düşüncelerle ilk dersime girince ilk sürprizle de karşılaşmış oldum. Gerçi sürpriz daha çok beklenmedik bir zamanda ortaya çıkan iyi şeyler için kullanılır. Benimkisi şaşkınlık getiren bir durumdu.  Zira sınıfımız sonradan odunluktan dönüştürülen uydurma bir sınıftı. Beton üstünde çatı olmadığı için yağmur yağınca defter ve kitaplarımız ıslanırdı.  Ana binanın bitişiğinde yer aldığı için kışın soğuğunda üşürdük. Fakat zamanla bizler de bu duruma alıştık, hatta bunu bir eğlenceye bile dönüştürdük. Zira köydeki evlerimiz de bundan farksızdı. Bir de serde çocukluk vardı.

Müdürümüz bu odunluktan bozma sınıfımıza sık sık uğrar, biraz da mahcup bir hâlde hâl ve hatırımızı sorar, bizi motive etmeye çalışırdı. Öğrencilerin dışlanma duygusu yaşamaması için elinden geleni yapardı. Okulun fizikî imkân(sızlık)ları ne yazık ki bizi bu sınıfta okumaya mecbur etmişti. Biz bu sınıfta olmasak başka öğrenciler bu sınıfta olacaktı. Yani bizlere haksızlık filan yapılmış değildi. Fakat bu durum müdürümüzü fazlasıyla üzerdi. Bizim sınıfa büyük bir sevgi ve merhametle yaklaşırdı. Hafta başı ve hafta sonu (cuma) İstiklâl Marşı törenlerinde bir bahane bulup bizi yüzlerce öğrencinin önünde onure ederdi.

Yukarıda bahsettiğim bu kıymetli müdür 06 Kasım 2023 tarihinde İstanbul'da, dünyadaki 81 senelik uzun ve bereketli ömrünü tamamlayıp sonsuzluğa göçen merhum Recep Aydın'dan başkası değildi. O, Köprübaşı Lisesi ve onun bir parçası olan ortaokulun kurucu ve efsanevî müdürüydü. İlçede etkili bir konuma sahip olan Karamehmetoğulları sülâlesinin son büyük çınarlarından biri olan Recep Aydın şahsen Köprübaşılıydı. Köprübaşı ilçesine bağlı Gündoğan Mahallesi'ndendi. Yani bu toprağın insanıydı. Göreve yeni başlayan öğretmenler gibi zorunlu hizmetini yapıp bir an önce bu ilçeden kaçmanın hesaplarını yapmıyordu.  Köprübaşı onun doğduğu, çocukluğunu ve gençliğini geçirdi yerdi. Bu göklerin altında ıslanmış, bu göklerin güneşiyle içini ısıtmış, bu toprağın bereketleriyle karnını doyurarak hayatını idame etmişti. Köprübaşı'nın çocukları onun da çocukları sayılırdı. Onların başarılı olması için gecesini gündüzüne katıyordu. Mevcut bütün imkânları onlara seferber ediyordu.

Ömrünü idarecilikle geçirmiş matematik öğretmeni Recep Aydın, 1942 senesinde Köprübaşı'na bağlı Gündoğan Mahallesi'nde dünyaya gelmişti. Babası Hasan, annesi Ayşe Hanım'dı. İlkokulu 1950-1956 yılları arasında Köprübaşı Merkez İlkokulu'nda okumuştu. Ortaokulu ise 1956-1960 yılları arasında Ordu'da ve Sürmene'deki ortaokullarda okuyarak tamamlamıştı. 1960-1964 yılları arasında da efsaneler yetiştiren Trabzon Lisesi'nde okumuş, buradan başarıyla mezun olmuştu. Daha sonra Trabzon Fatih Eğitim Enstitüsü'nü bitirerek Matematik Öğretmeni olmuştu. Kendisine "Hayatında iz bırakan öğretmenler kimlerdir?" sorusu sorulduğunda o da Murat Uzun, İsmail Uzun ve Mehmet Gümüştaş cevabını vermişti.

Kıymetli Recep Aydın Hoca'mızın ilk görev yeri Elazığ Karakoçan Ortaokulu'ydu. 1966-1969 yılları arasında burada görev yapmıştı. Oradan 1969 yılında Trabzon'un Beşikdüzü ilçesine (Beşikdüzü Ortaokulu) tayin olmuştu. Bu görevdeyken geçici görevle ilk defa eğitim öğretime açılan Köprübaşı Ortaokulu'na tayin edilmişti. 1969-1978 yılları arasında bu okulda matematik öğretmeni ve okul müdürü olarak çalışmıştı. 1978-1979 eğitim öğretim yılında ortaokulun liseye dönüştürülmesiyle Köprübaşı Lisesi Müdürlüğü görevine getirilmişti. 1986 yılında Köprübaşı Lisesi'nden ayrıldığında başta biz öğrencileri olmak üzere, bütün Köprübaşılılar çok üzülmüştük. Onun yerine Kenan Babillioğlu müdür tayin edilmişti.