İslam eğitim tarihinde ecdadımızın hayata geçirdiği eğitim kurumlarından biri de mektepler. Bu eğitim kurumu bugün itibariyle büyük oranda ilkokula eş gelmektedir.
Bu okullar Peygamberimiz döneminden itibariyle asırlarca hayat bulmuştur. Peygamberimiz döneminden itibaren Selçuklular ve Osmanlılar zamanında da bu okullar hayat bulmuştur. Bu okullardan binlerce insanımız okuyup mezun olup üst okullara eğitim hayatına devam etmişlerdir. Devletimizin kurucusu rahmetli Atatürk'te bu okulda yani ilk eğitim hayatını mahalle mektebinde okumuştur.
Ecdadımız bu okullarda çocukları eğitim hayatının başında hayattan bıkmasın yetenekleri körelmesin düşüncesiyle temel dersler konulmamış ve Kuran okumak şiir okumak gibi sosyalleşmesinde yardımcı olacak dersler konulmuştur.
Dikkat ediniz ecdadımız bin yıl önce çocukları hayattan bıkmasın yetenekleri körelmesin düşüncesiyle sosyalleşmesine yardımcı olması adına temel dersler konulmamıştır. Bu nasıl bir irade?! Ecdadımız eğitimi öyle bir bilimsellikte kullanmakta ki bu okullarda okuyan çocuklar daha hayatlarının baharında bıkkınlığa maruz kalmadan yetenekleri körelmeden okul hayatına devam edip ilerleyen yıllarda yüksek tahsillerini güzelce yaparak devlette önemli görevler almaktaydı. Bu çocuklar tabi ki aldıkları görevi en güzel bir şekilde yerine getirip ülkesinin ve halkının uçmasına yardımcı olacaktır.
Bakınız gelişmiş ülkeler bugün bu eğitim modelini ecdadımızdan aldıklarından kendi okullarında ilkokul kademesinde temel dersler koymayıp çocukların yetenekleri körelmesin hayattan bıkmasın ve ilerleyen tahsil hayatında kaliteli bir eğitim alsın ülkesine faydalı olsun diye sosyalleşmesine yardımcı olacak basit dersler koymaktadır. Gelişmiş ülkelerde ilkokulda temel dersler yoktur. Adamlar bu işin ne kadar önemli olduğunu bildiklerinden ilkokulda temel dersler koymamaktadır. Bu adamlar daha mı gerizekalı?! Yok! Aksine çok akıllı olduklarından çocuklarını daha ömürlerinin baharında hayattan bıkmasınlar yetenekleri körelmesin düşüncesiyle bu adımı atmaktadırlar.
Bu makalemi niye mi yazdım?! Yazayım. Ne acı ki bu ülkede yıllardır eğitim hayatımızda ilkokulda daha ikinci üçüncü sınıftan itibaren temel dersler konulmaktadır. Temel derslerin sınavları yapılmaktadır. Çocuklarımız ilkokul çağında dershaneye gönderilmektedir. Yani sizlerin anlayacağınız çocuklarımız daha ömürlerinin başında derslerle sınavlarla hayattan soğutulup yetenekleri öldürülmektedir. Görüyor musunuz nasılda evlatlarımız hayattan koparılmaktadır. Bir nesil ancak böyle heba edilirdi.
Çocuklarımızı bu bilimsellikten uzak ne idüğü belli olmayan metod yüzünden daha hayatlarının baharında eğitimden bıkmaya başlayıp hayatlarından bezdiriyoruz. Ne oluyor?! Bu çocuklar ilerleyen yıllarda hayattan bezdiklerinden eğitimden bıkmaya başlamaktalar. O sebeple bizlerin okullarından çocuk yetiştiremiyoruz.
Bu ne idüğü belli olmayan sistemden dolayı onbinlerce çocuğumuzdan ancak birkaç tanesi kendini kurtarıp hayata atılmaktadır. Onlarda ne kadar faydalı olur ki?! Onbinlerce çocuğumuzu kaybediyoruz.
Hiç vakit geçirmeden bu akıl tutulması çocuklarımız kaybettiğimiz sistemden vazgeçmemiz lazım gelmektedir. Aksi durumlarda altından kalkamayacağımız sorunlarla karşı karşıya kalabiliriz.
Elin Avrupalısı çocuklarını ilkokulda sosyalleşmesine yardımcı olurken bizlerin çocuklarımız hayattan nefret ettirmemiz sorunlu bir yaklaşımdır. Bundan derhal vazgeçmemiz lazım gelmektedir.
İlkokulda yetenekleri aramamız lazım gelmektedir...