Şenol Güneş'in açıklamalarında oyundaki yetersizliklerden sürekli yakınıyor olması, Trabzonspor’un modern futbolun gereklerine tam anlamıyla cevap veremediğini gösteriyor.
Güneş, sahada görmek istediği “hareketlilik”, “pas ritmi”, “savunma ve hücum arasındaki geçişlerdeki hız” gibi unsurları tam anlamıyla oturtamadığını açıkça ifade ediyor.
Bu yakınmalar, takımın temposunun yetersiz olduğu, bazı oyuncuların istenen düzeye ulaşamadığı, modern futbolun temel gereklerinden olan fiziksel ve zihinsel hazırlığın eksikliğine işaret ediyor.
Sorunların üstesinden gelmek için hem oyuncu grubunun motivasyonunun yükseltilmesi hem de taktiksel olarak oyun planının geliştirilmesi gerekiyor.
* * *
Bordo Mavililerin oynadığı ile Avrupa’da bugün oynanan modern futbol arasındaki farkları anlamak için bazı konuların altını kalın çizgilerle çizmek gerekli..
Trabzonspor, Güneş yönetiminde özüne dönmekle dönmemek arasında gelgit yaşıyor. Modern futbolun acımasız dişlilerinin ezip geçtiği dünyada, Şenol Güneş, takımına futbolun en temel unsurlarını, yani “sevgi”, “tutku”, ve “saygıyı” tekrar aşılamaya çalışıyor. Aslına bakılırsa bu heves, günümüz futbolunun sadece “maddiyat” odaklı, “endüstriyel”, her şeyin “hesap kitap” üzerine kuruluğu olduğu dünyasıyla çelişik gibi duruyor ama şart...
* * *
Peki, nedir Avrupa'nın modern futbolu?
Guardiola'nın pas oyunuyla çevrelenmiş, Klopp'un tempolu presiyle hayat bulmuş, Mourinho'nun pragmatizmiyle şekillenmiş; “yüksek hız”, “baskı”, “analitik detaylar” ve “milimetrik planlamaların” hâkim olduğu bir sistem...
Bugünkü Trabzonspor’un en büyük handikapı, oyunun temposuna ayak uydurmakta zorlanması. Modern futbol artık beklerin bile kanat oyuncusu gibi hücum yaptığı, stoperlerin oyun kurucu rolüne büründüğü bir noktaya evrildi.
Futbolun en büyük silahı haline gelen hücuma çıkış ve savunmaya dönüşlerde de Trabzonspor çoğu zaman rakibin hızına yetişemiyor. Bordo Mavili takımın daha fazla koşan, rakibe alan ve imkan bırakmayan, savunmayı orta sahadan hatta ön alandan başlatan bir yapıya evrilmesi gerekiyor.
* * *
Şenol Güneş’in çözüm için yapması gereken, klasik anlayışını modern futbolun detaylarıyla harmanlamak. Topla daha hızlı oynayan, dikine pas yapabilen, rakip alana çabuk yerleşen bir takım yaratmalı.
Fiziksel devamlılık için genç yeteneklere daha fazla sorumluluk vermeli, oyunun temposunu sadece taktikle değil, mental olarak da yükseltmeli. Bu süreçte futbolcuların sahadaki rollerini, modern futbolun gerektirdiği şekilde yeniden tanımlamalı.
Avrupa’nın futbolu makine gibi işliyor... Her hareketin bir matematiği, her pasın bir anlamı var. Şenol Güneş Trabzonspor’a bu matematiği öğretirken, duyguyu da yerleştirmek istiyor. Çünkü futbol sadece ayakla değil, aynı zamanda kalple oynanıyor.
Trabzonspor’un, güncel futbolun dişlileri arasında kaybolmadan, orta vadede tekrar Avrupa sahnesinde kendine ait yerini bulabilmesi bu şartlara bağlı...
Allah kolaylık versin...