İnsan onuru, onur meselesi… Ne çok yerde geçiyor, onur kelimesi. Söyleyişi de anlamı da güzel. Kişinin kendi varlığına, kendi kişiliğine beslediği saygı. İnsanı insan yapan bir iç değer, demek. Esasında, insanın yaratılışı da buna uygun değil mi? Bunu anlatmıyor mu?

Ayakta, duruyor insan, iki ayağının üzerinde!

Ayaklarıyla arza, başı ile göğe hizalanmış…

Gökyüzü ile yeryüzü arasında bir denge…

Burada oluşunun, varlığının bir amacı var.

Fransızca kökenli bir kelime, onur.

Dilimize çoktandır yerleşen, kabul gören kelimeler arasında yer alıyor.

Öyle benimsenmiş ki i sıfat olmaktan çıkmış, insan adı olmuş.

Kız çocuğuna da erkek çocuğuna da…

Olmaya da devam ediyor.

İsim olarak çok verilmese de gurur kelimesi de öyle.

Kibre kayan yönüyle değil, özgüven hissettiren yönüyle, gurur da güzel bir kelime.

İnsana yakışan şey  şerefli, vakarlı olması.

Eşref-i mahluk olması.

İnsanın buna uygun davranışlara maruz kalması lazım tabii.

Kendisinin de  diğerlerine öyle davranması.

Peki insan bu onura layık yaşıyor mu, hayatı öyle geçiyor mu?

Çocukluğunda mesela…

Korunuyor, iyi yetiştiriliyor ve saygı görüyor mu?

Onurlu değerli olma duygusu ta bebeklikten hissettirilen bir şey.

Hatta anne karnından!

Ergenlikte de öyle, yetişkinlikte de.

İnsan onuruna uygun yaşamak ve hatta insan onuruna uygun ölebilmek!..

İnsan demek değer demek.

Bu değeri, içinde hissedebilmesi için tüm bu süreçleri sağlıklı yaşaması  gerekiyor.

Varlığının, sahip olduklarının, bir değer olduğunu iliklerine kadar hissetmesi…

Çocuktum, hatırlarım, ilkokul çocuğu…

Andımız, okutulurdu bizlere.

Hep bir ağızdan: “Türküm, doğruyum, çalışkanım…”

“ Büyüklerimi saymak, küçüklerimi korumak, yurdumu milletimi, özümden çok sevmek…”

İyiliğe, doğruluğa yönelten, bir amaca yönelik motivasyon sağlayan, sahip olduklarıyla ilgili değer aşılayan bir telkin!

Andımızı okurken, çocuk aklımla, şöyle düşünürdüm:

“Fransızlar, İngilizler, Almanlar, neden biz de Türk’üz demiyorlar? O kadar kıymetli bir şey ki bu. Bu kimliği, nasıl bize bırakıyorlar!”

Türk olarak kendisini iyi hissetmek, başkasını değersiz görmek değil elbette.

Laf lafı açtı, buraya geldik.

Onur demiştik değil mi?

Onurlu bir yaşam olsun tüm varlığa…