Peygamberimiz zamanında çocuklar caminin neşesiydi. Her daim camiye gelip camide oyun oynuyorlardı.

Bakınız hadislere baktığımızda bu durum yakınen ortaya çıkmış durumdadır. “ Birgün peygamberimiz mescitte namaz kıldırırken arkadaşlarından birinin çocuğu mescide gelir. Saflar arasından geçerek peygamberimizin bacak aralarından geçerek saflar arasında dolaşmıştır. Peygamberimiz çocuğa tek kelime etmemiştir.” “ Yine birgün arkadaşlarına namaz kıldırırken torunu Hasan camiye girer ve gelip peygamberimizin sırtına çıkar. Peygamberimiz secdeyi yarım saat uzatır. Namazdan sonra arkadaşları yanına gelip ey peygamber namazda vahiy mi geldi yoksa rahatsızlandın da mı namazı uzattın diye sorduklarında peygamberimiz hayır ne vahiy geldi nede rahatsızlandım. Sadece torunum Hasan sırtıma çıkmıştıda düşüp bir yerini incitmesin diye secdeyi uzattım dedi.”” Yine birgün camide hutbe okurken torunu camiye girdiğinde minberden inip torununu alıp öylece hutbeye devam etmiş.”

Bu ve bunun gibi birçok hadisler çocuklar peygamberimiz zamanında mescide gelip oyun oynayıp herhangi bir baskıya maruz kalmıyorlardı.

Bugün camilerimizde uç beş yaşlı namaz kılmak için camiye gelmekte ve  camiye gelen çocukları bir dövmedikleri kalmakta. Bundan dolayıda camilerimize çocuklarımız gelmemeye başladılar. Bu çocuklar böylesi bir muameleye maruz kaldıklarından dolayıda namaza karşı gevşeklik göstermeye başlıyorlar.

Ünlü sanatçı Cem Karaca’yı biliyorsunuz. Karaca bir beyanatında ben çocukken camiden kovuldum. Camiye nasip oluşum bir daha altmış beş yaşında nasip oldu diyordu.

Öncelikle cami görevlileri camiye gelen yaşlılara camide çocuklara iyi davranılması gerektiği ve çocukların camiye geldiklerinde kötü muameleye tabi olmaları onları camiden ve namazdan uzaklaştırdığı anlatılmalıdır.

Cami görevlileri camiye yirmi beş dakika önce gelmeli ve camiyi hazırlamaları lazımdır. İmam cübbe sarığını giyinip mihraba geçmeli ve cemaatsiz bir ayet bir hadis veya bir ilmihal bilgisi vermelidir. Ancak böyle yaparlarsalar ancak cemaati camiye çekebilirler. Ama ne acıki ülkem geneli ancak bir iki camide böyle yapılmakta.Gerideki büyük çoğunluk camiye ezanla beraber girip namazı kıldırıp hemen evlerine gidiyorlar. Böyle yaptıklarından camilerimizde cemaat üç beş kişi onlarda yaşlılar kaldı.

Veliler çocuklarını camiye getirmelidir. Ancak böyle yaparsak camilerimiz hayatın içinde olur. Çocukken camilere alışık çocuklar büyüdüklerinde daha bir namaza ve camiye düşkün olacaktır.

Hıristıyanlar ve yahudiler çocuklarını ibadet hanelerine getirerek alıştırmaya çalışmaktalar. Bizlerde onlardan daha çok çocuklarımızı camilere alıştırmamız lazım gelmekte.

Aksi durumlarda yakın bir gelecekte camilerimizin kapılarına kilit vurma durumuyla karşı karşıya kalabiliriz. Diyanet bu durumu ciddi olarak değerlendirmesi lazım gelmekte.

Çocuklarımız caminin neşesidirler...