Başta Fenerbahçe olmak üzere, İstanbul’un 3 büyüğü bu yabancı  oyuncu konusunda çok bastırmıştı.

Neymiş?

Sınırsız yabancı futbolcu oynatan Avrupa takımlarına karşı sınırlı sayıda yabancı oynattıkları için başarılı olamıyorlarmış,

Bu yüzden bizde de yabancı oyuncu sayısı artmalıymış.

Bu  tartışmalar yaşanırken ettiğimiz bir sohbette şöyle demişti rahmetli Özkan Sümer büyüğümüz, başkanımız, hocamız..

‘Servet, Avrupa’nın beğenmeyip ıskartaya çıkardığı hurdalarınıalarak Avrupa’yla baş etmek gibi bir saçmalık olabilir mi ya?’  

Ve sonunda bizde de arttı yabancı oyuncu sayısı.

Öyle ki, sahaya 11 yabancıyla bile çıktı takımlarımız.

Şimdi bu sayı 8

Peki yabancının artmasıyla ulaşılması düşünülen başarılar geldi mi?

Nerdee..

Eskiyi bile arar olduk.

Kulüp takımlarımızın hali  ortada..

Milli takımımız da iki kez küme düştü.

Ayrıca nasıl ve ne için alındıkları anlaşılamayan! hiç yararlanamadığın yabancıların sırf gitmeleri için  ceplerine konulan milyon Dolarlar, Eurolar yüzünden hem kulüplerin zaten batmış ekonomileri İMF ‘lik oldu, hem de takımlarda dengeler bozuldu.

Direkt oynayıp başarılarında büyük rol oynayan  takımın temel taşları  oyuncuların aldığı  ücretlerin 2- 3 katını  ‘Allah aşkına git artık ’ dediklerine verirsen o takımda bahsedilmez dengeden.

Hiç kimse hatırlatmazsa itiraz gelir yengeden..

Zarar bu kadarla da kalsa iyi..

Güya Türk futbolunu, futbolcusunu düşünüp 3 yerli kontenjanı getirdiler ya..

Bu en çok genç oyunculara darbe vurdu.

Zira 4 ü 5 i şampiyonluğa oynayan, kalanları da kümede kalmak için çırpınan takımlar 3  yerli futbolcu hakkını kullanırken ileride olacak genç yetenekler yerine, hazır ve hemen katkı yapacak isimleri tercih ettiler.

Onlara bişe diyemiyorum, çünkü hedefleri doğrultusunda haklı olabilirler.

Lakin bu durum da  nasıl oynadığına ne yaptığına bakılmadan 3-4 maç forma verildiğinde yıldızlaşacak yeteneklerin körelip kaybolmasına yol açıyor.

Bıraktık diğerlerini, Arda Güler gibi süper bir yetenek oturmakla köreliyor.

Çocuk ta zaten sıkıntıdan sürekli hastalanıyor!.

HAVUZUN 60 KİŞİ BİLE DEĞİL!

Konuşmaya başladık mı söze ’85 milyonluk ülkeyiz’ diye giriyoruz da,  sen o 85 milyonluk ülkede A Milli Takımını kaç oyuncu arasından seçiyorsun..

Süper Lig takımlarının ilk 11 inde oynayanların tamamını  saysak 3 çarpı 19  eşittir 57..

60 bile değil..

O zaman bizim 130 binlik Akçaabat’ımızın neredeyse 3 te bir kadar nüfusu olan Fareo Adalarının takımına yenilmeyi niye yadırgıyoruz ki?

Onların bile milli takıma oyuncu seçtikleri havuz sana fark atar.

Ve de 48 bin nüfuslu, 80 bin koyun ve keçili  Fareo Adaları karşısında toto yatar.

Adamlar hiç olmazsa keçi inanıyla oynadı, biz de o da yok!

 ‘Yok efendim yabancı takımlar da sınırsız oyuncu oynatıyor’ muş..

Tamam da  o ülkelerin de sayısız futbolcusu Avrupa’nın ünlü takımlarında forma giyiyor.

Senin toplam kaç oyuncun var böyle?

ÜMiTLER DAHA  DA UMUTSUZ!

Aslında geleceğimizin umudu!, Ümit Milli Takımının durumu daha da ümitsiz.

Çünkü daha çok Süper Lig takımlarından seçilen bu oyunculardan kurulu  milli takım da rakiplerinin  karşısında antrenman yapan ancak maç oynayamayan oyuncularla çıkıyor.

Haliyle de başarılı olamıyor.

 Bütün bunlara bir de özellikle  de A Milli Takımda gerek oyuncu seçiminde, gerekse teknik kadronun oluşmasında  pek çok yan faktör rol oynuyorsa..

Aynı nakarata devam.

Bekledim de gelmedin, hiç mi beni sevmedin..

Belli ki daha uzun bir süre böyle gelmiş böyle gidecek.

Milli takımın başarıları tarihten bir yaprak olarak kalırken,  yerli oyuncular takviyeli yabancılar ligine dönen  aslında  olmayan Türk futbolu da ismi var cismi yok görüntüsünü daha uzun yıllar sürdürecektir.

Ve de Alman Ümit  Milli Takımlarında görev yaptığı için bir sistem oturtsun diye Türk Milli Takımının başına getirilen Stefan Kuntz’da bu kargaşada bildiklerini de unutacaktır..

Saldık Çayıra Mevlam kayıra..

ŞENOL GÜNEŞ HİÇ EVDEN ÇIKMASIN!

Herhangi bir takım çalıştırmadığı için boşta olan ve bundan yararlanarak  tatilinin bir bölümünü geçirmek için memleketi Trabzon’a gelen Şenol Güneş için ‘İki maç kötü gitti ya, Trabzonspor’a yanaşıyor’ yorumları yapılmış, özellikle sosyal medyada yakışıksız ifadelerle eleştirilmişti.

Şenol Hoca Trabzon seyahatini tamamlayıp İstanbul’a dönünce aynı yorumlar bu kez son iki maçından birini kaybedip diğerinde berabere kalan  Beşiktaş için yapıldı.

 ‘Valerin İsmael’in ayağını kaydırmaya gitti ,Beşiktaş’ın başına geçecek.

Şenol Hoca şu sıralar ‘Eylül, Ekim tam zamanı biraz Antalya’ya gidip kafa dinleyeyim’  dese eminim aynı yorumlar Antalyaspor için olacak:

‘ 4 maç arka arkaya kaybeden Antalyaspor’un başına geçecek.

Trabzon’a geldiğinde Sanat Evinde sohbet etmek  imkanı bulduğum Şenol Hoca’ya buradan bir tavsiyede bulunayım;

‘Hocam sen hiç evden çıkma’

KARTAL MI,KOCAMAN MI?

Malum çevre kaç gündür yazıyor,söylüyor..

Neymiş?

Kuntz’un yerine ya İsmail Kartal ya da Aykut Kocaman gelecekmiş, gelmeliymiş.

Gördünüz mü çareyi!

Milli Takımın yedeklerden kurulu olduğu yetmezmiş gibi teknik kadro da yedeklerden olmalı..

Olmalı ki,Uluslar D Liginin de hatırı kalmasın!..